Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Mayıs ayında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret edeceği, ardından da Türkiye'ye gelebileceği yönündeki haberler, uluslararası diplomasi arenasında yeni bir hareketlilik beklentisi sinyalini veriyor. 

Peki Trump neden bu ülkeleri ziyaret ediyor? Özellikle Arap ülkelerindeki temaslarının arka planında ne var? Ve en önemlisi, Türkiye'yi neden ziyaret etmeli?  

1. Petrol, Güvenlik ve Büyük Stratejik Anlaşmalar

Başkan Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi ziyaretinin en belirgin nedeni, enerji güvenliği ve savunma iş birliklerini güçlendirmek. 

Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında küresel enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, ABD'nin Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini daha da kritik hale getirdi.  

Suudi Arabistan: 

ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki. Petrol üretimi ve İsrail ile normalleşme sürecinde Riyad'ın rolü, Washington için hayati önem taşıyor. Ayrıca, "NATO benzeri" bir Ortadoğu savunma paktı oluşturma planları gündemde.  

Katar ve BAE: 

Her iki ülke de ABD'nin askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Katar'daki Al-Udeid Üssü, BAE'deki hava savunma sistemleri ve yapay zeka destekli askeri iş birlikleri, Washington'ın bölgedeki askeri varlığının temel taşları.  

Trump'ın bu ziyaretlerde askeri anlaşmalarını hızlandırması ve Çin-Rusya etkisini kırmaya yönelik adımlar atması bekleniyor.  

2. İsrail-Filistin Dengeleri ve "Yeni Normalleşme" Hamleleri
 
Trump döneminde İbrahim Anlaşmaları ile BAE, Bahreyn ve Fas, İsrail'le ilişkilerini normalleştirmişti. 

Şimdi benzer bir sürecin Suudi Arabistan için de devreye sokulması gündemde.  

Suudi-İsrail yakınlaşması, Filistin meselesinde tavizler karşılığında Riyad'a nükleer teknoloji ve güvenlik garantisi verilmesini içerebilir.  

Türkiye'nin bu süreçteki rolü kritik. Ankara, Filistin davasında önemli bir aktör olduğu için, ABD'nin Türkiye'yi de ikna etme çabası olabilir.  

3. Türkiye Ziyareti Neden Önemli?
 
Trump'ın Türkiye'yi ziyaret etmesi, hem ikili ilişkiler hem de küresel denklem açısından büyük önem taşıyor. Şöyle ki;

a) F-35 ve S-400 Krizi: Çözüm Arayışı

Türkiye'nin S-400 alımı nedeniyle ABD'nin uyguladığı yaptırımlar ve F-35 programından çıkarılma kararı, ilişkilerde ciddi bir kırılma yaratmıştı.  

Trump, bu krizi çözerek Türkiye'yi yeniden Batı bloğuna yakınlaştırmak isteyebilir. Özellikle Ukrayna savaşında Türk drone'larının etkinliği, Washington'ın Ankara'ya olan ihtiyacını artırdı.  

b) NATO ve Rusya Dengesi

Biliyorsunuz, Türkiye, NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip ve Karadeniz'de kritik bir konumda.  

Rusya ile dengeli ilişkileri nedeniyle ABD, Türkiye'yi tamamen Moskova'nın kucağına itmek istemiyor.  

Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine onay vermesi, ABD nezdinde olumlu bir adım olarak görülebilir.  

c) Enerji Koridoru ve Yatırım Fırsatları

Türkiye, Doğu Akdeniz'deki gaz rezervleri ve Avrupa'ya enerji akışında merkezi bir rol oynuyor.
  
ABD şirketlerinin Türkiye'deki yatırımları (özellikle savunma ve enerji alanında) artırılabilir.  

Trump Türkiye'ye Gelirse Ne Olur?
 
Eğer Trump Türkiye'yi ziyaret ederse, bu askeri iş birliğinin yeniden canlanması, F-35 krizinde uzlaşı arayışı ve İsrail-Suudi Arabistan-Türkiye hattında yeni diplomatik hamleler anlamına gelebilir.  

Ancak, Türkiye'nin bağımsız dış politikası göz önüne alındığında, Washington'ın tek taraflı dayatmalarıyla sonuç alması zor. 

Denge diplomasisi, Ankara'nın elini güçlendiren bir unsur olmaya devam edecek.  

Sonuç olarak, Başkan Trump'ın Türkiye'yi ziyareti, "ya hep ya hiç" mantığından ziyade, kademeli bir yakınlaşma sürecinin başlangıcı olabilir. 

Türkiye, ABD ile ilişkilerini düzeltirken, aynı zamanda Rusya, Çin ve Avrupa ile olan bağlarını da göz ardı etmeyecek.  

Özetle, Trump'ın Ortadoğu ziyareti; 
Arap turu, petrol ve güvenlik odaklı.  
Türkiye ziyareti ise, NATO ve Ukrayna denkleminde kritik.

F-35/S-400 meselesinde uzlaşı ihtimali masada. İsrail-Suudi-Türkiye hattında da yeni diplomasi fırsatları doğabilir. 

Trump'ın Ankara'ya gelmesi, sadece bir nezaket ziyaretinden öte, yeni bir stratejik ortaklık sinyali olarak okunmalı.