OSMAN ÇAKIR
26 Eylül 2025
Bugün, gökyüzü İstanbul'un Kasımpaşa'sından çıkan ve milyonların gönlüne taht kuran bir sesi daha yitirmenin acısıyla karardı.
Arabesk ve fantezi müziğin güçlü, içten ve tavizsiz yorumcusu Güllü, adıyla müsemma bir hüzünle, ansızın aramızdan ayrıldı. Âdeta arabeskin gülü soldu.
Yalova'daki evinin balkonundan düşerek yaşamını yitiren sanatçının acı haberi, önce şaşkınlık yarattı, ardından sevenlerini ve sanat camiasını yasa boğdu.
Oğlu Tuğberk'in "elim bir kaza sonucu" kaybettiğimiz yönündeki açıklaması, sosyal medyada dolaşan asılsız iddiaların önüne set çekse de geride bıraktığı boşluk, şimdiden derin bir "Ah!" çekmeye yetti.
Bir Kuşağın Hayat Şarkıları
Güllü, sadece bir şarkıcı değil, 90'lı yılların arabesk fantezi müziği damarının en cesur ve en gerçekçi temsilcilerindendi.
Gerçek adıyla Gül Tut, müziğe küçük yaşlarda düğün salonlarında, gazinolarda başlayarak hayatın zorlu sahnesinde pişti. Roman asıllı kimliğiyle getirdiği o otantik, isyan dolu ve aynı zamanda aşka teslim olmuş yorumu, dinleyicinin kalbinden direkt içeri süzülürdü.
Onun sesi; metropol şehirlerin arka sokaklarının, kavuşamayan sevdaların, bitmeyen gurbet yollarının; yani bizden olan ne varsa hepsinin tercümanıydı.
"Kasımpaşalıyım," deyişi sadece bir semt aidiyeti değil, aynı zamanda hayatın çilesine, yoksulluğuna ve mücadelesine bir başkaldırıydı.
O yıllarda evlerde, çay bahçelerinde çalan "Gülüm Var" parçası unutulmaz şarkılarından biridir. Şarkının sözleri hatırladığım kadarıyla şöyleydi:
“Saçların gül kokulu yanakların allı yar
Gülüşlerin süt beyaz dilin şeker ballı yar
Gözlerinin yanında güneş sönüp kaldı yar
Seni gören bu gönlüm alev alev yandı yar
Seni gören bu gönlüm alev alev alev yandı yar.
Cananım yar gülüm yar
Ateşim yar külüm yar
Aşkın ömrüme ömür
Sensiz dünya ölüm yar.”
"Değmezmiş Sana," "Oyuncak" gibi diğer parçaları da, bir dönemin kasetçalarlarından, minibüs camlarından, radyolardan durmaksızın yükselir, dinleyen herkesin yarasına merhem olurdu.
O şarkılar, sanki bizim için yazılmış, hayatımızdan birer kesitti.
Yaşamı da Şarkıları Gibi Dram Doluydu
Medyada yayınlanan haberlerden öğrendiğimize göre, Güllü'nün hayatı, tıpkı okuduğu şarkılar gibi inişli çıkışlı, dramatik ve mücadele dolu geçmiş.
Kariyerinde verdiği molalar, geri dönüşleri, özel hayatındaki çalkantılar ve zaman zaman sağlık sorunlarıyla gündeme gelmesi, onun sanatçı kimliğini âdeta besleyen damarlar olmuş...
Bildiğimiz bir gerçek var: O da sahneden uzakta kaldığı anlarda bile, "Güllü" ismi bir efsane gibi anılmaya devam etti. O, arabeskin samimi ve sarsıcı ruhunu yeni nesillere taşıyan nadir sanatçılardandı.
Arkasında Kalan Derin İz
Güllü, kısa ancak dolu dolu geçen ömründe, milyonların diline dolanan şarkılar, unutulmaz sahne performansları ve sahici duruşuyla iz bıraktı.
O, dinleyicisine asla yüksekten bakmayan, halkın içinden çıkan ve halkın duygularını olduğu gibi yansıtan bir sanatçıydı.
Şimdi geriye, o yanık sesinden çıkan hüzünlü melodiler ve zamansız kaybının yarattığı büyük bir boşluk kaldı.
Müzik dünyası, kendi yolunu kendi çizen, otantik bir yeteneği kaybetmenin yasını tutuyor.
Güllü'nün şarkıları, bundan sonra da sevdaları, ayrılıkları ve hayat mücadelesini anlatmaya devam edecek.
Ruhu şad olsun. O, her zaman arabeskin en içten, en cesur ve en gerçek Gül'ü olarak hatırlanacak.
