Bize ne oldu?📌
Bir lise öğrencisi, yalnızca ayağına çarptı diye acımasızca darp edildi. Kafası sıraya çarpıldı, yerde defalarca tekmelendi… Şimdi yaşamla ölüm arasında ince bir çizgide.
Bir gün önce, ortaokulda başka bir şiddet vakası yüreğimizi yaktı.
Birkaç hafta önce ise ilkokul çağındaki bir çocuk, sosyal medyada gördüğü “şaka”yı uygularken masum bir cana zarar verdi.
Şiddetin yaşı yok.
Zorbalığın sınırı yok.
Ve kötülüğün hedefi, hep insanlığın yarını: çocuklarımız.
📍Bu artık yalnızca bir okul sorunu değil, bu bir insanlık imtihanı.
Çocuklarımıza empatiyi öğretmezsek, sevgiyle büyütmezsek, şiddetsiz bir dili miras bırakmazsak; kaybolan sadece onların geleceği değil, bütün bir toplumun vicdanı olur.
📌Çünkü bir çocuğun gözyaşı, bütün insanlığın utancıdır.
Ama karanlık ne kadar derinse, ışık o kadar parlamaz mı?
Korku pompalayan ekranlar, olumsuzlukla büyütülen gündemler bizi kendi iç sesimizden koparıyor.
Güvensizliğe kapıldıkça içimizdeki iyilik sesi kısılıyor.
Yaradan’la bağımız, insanlıkla bağımız, umutla bağımız zayıflıyor.
Oysa insanın en büyük gücü, içindeki iyilik sesini duymaktır.
Unutma:
✨ Korktukça köleleşiriz.
✨ İyiliği besledikçe özgürleşiriz.
İçimizdeki iyi sesi duyalım.
İyi kelimeler, iyi davranışlar, iyi hikâyelerle yeniden bir dünya kuralım.
📌Çünkü içimizde neyi büyütürsek, dünyamız da ona dönüşür.
Ben “Dünyayı İyileştiren Kahraman Şakrak” hikâyesini yazarken aslında sadece çocuklara değil, insanlığın kalbine seslenmek istedim.
Bu hikâye hepimizin hikâyesi.
Çünkü biz iyileşmezsek, dünyayı da iyileştiremeyiz.
Artık bir karar zamanı:
Korkunun zincirlerini mi taşıyacağız, yoksa iyiliğin kanatlarını mı açacağız?
📍 Dünyayı iyileştirmek için önce kendimizi iyileştirmeliyiz.
Ve o yol, içimizdeki iyi sesi duymakla başlar.
📍 Dünyayı iyileştirmek için daha neyi bekliyoruz?
📌Dünyayı iyileştirecek olan güç bizim içimizde!
💥Unutmayalım ki; Bu dünyanın gerçek kahramanlara ihtiyacı var!
👉 “Heal the World, Start Within”
“Dünyayı İyileştir, Kendinden Başla.”