ABD’nin radar inşaatında kullandığı dinamitler, Sinop’un asırlık su damarlarını kuruttu; çeşmeler sustu, şehrin hafızası kayboldu.

Su Medeniyetinin İzleri

Sinop, tarih boyunca yalnızca kaleleriyle, surlarıyla ve tarihi dokusuyla değil; aynı zamanda çeşmeleriyle de bir su medeniyetinin taşıyıcısı olmuştur. Osmanlı döneminde inşa edilen çeşmeler, şehrin neredeyse her sokağında karşımıza çıkar, toplumsal hayatın merkezinde yer alırdı. Bugünse birçoğu ya sessiz ya da tamamen yok olmuş durumda.

Hikmet Tosun’un da vurguladığı gibi, bu çeşmeler yalnızca su içilen yapılar değil; aynı zamanda şehrin hafızası, estetiği ve sosyal hayatının damarlarıydı.

Hikmet Tosun’un Tespitleri

Eski Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Tosun, konuyla ilgili kaleme aldığı yazısında şunları söylüyor:

“Sinop’ta Osmanlı döneminde çok sayıda çeşme yapılmış ve günümüze kadar kalabilmişlerdir. Hemen hemen her sokakta iki ya da üç tane yer almaktadır. Bu çeşmelerin büyük çoğunluğu yakın zamana kadar Sinoplulara hizmet vermekteydi. Ancak Amerikalıların radar inşaatında dinamit kullanmaları Ada’nın sularının kaçmasına ve akan çeşmelerin kurumalarına neden olmuştur.”

Bugün ayakta kalan çeşmeler arasında Sarımsaklı, Halk, Sehabettin Ağa, Şehitler, Saray, Fışkıran, Terazi, Aslan, Eski Vali Konağı, Kefevi, Bekir Paşa, Kethüda Mehmet Ağa, Balat, Okullar Altı, Reci ve Karakum çeşmeleri sayılabilir. Okullar Altı ve Reci çeşmeleri ise Rum halk tarafından yapılmış, mimari bezemeleriyle diğerlerinden ayrılmıştır.

Buna karşılık Arasta, Dalbazoğlu, Hacı Kaptan, Şekerhane, Tabakhane, Hilmi, Beyaz Kadın, Hoca Kemal ve daha nice çeşme yalnızca şer’iyye sicillerinden ve yazıtlardan biliniyor.

Radarın Gölgesinde Kaybolan Sular

Asıl çarpıcı olan, çeşmelerin suskunluğunun sadece zamanın tahribatıyla açıklanamamasıdır. ABD’nin radar inşaatı sırasında kullandığı dinamitler, Ada’nın yer altı su damarlarını kurutmuş ve asırlardır akan çeşmelerin bir anda susmasına yol açmıştır.

Bu durum yalnızca bir çevresel kayıp değil; aynı zamanda kültürel bir hafızanın da silinmesidir. Çeşmelerin sesi sustuğunda, aslında Sinop’un sosyal hayatının ve kültürel belleğinin de bir parçası yok olmuştur. Bugün yaşanan su sorununun tarihsel zemini de burada yatmaktadır.

Hukuki ve Diplomatik Boyut

Burada akla gelen soru şudur: ABD’nin yol açtığı bu zarardan ötürü hukuki işlem tesis edilemez mi? Doğrudan bir tazminat davası açmak belki mümkün görünmüyor; zira dönemin uluslararası anlaşmaları ABD’ye geniş muafiyetler tanıyordu.

Ancak bu, konunun tamamen kapalı olduğu anlamına gelmez. Bu durum uluslararası fonlara, kültürel miras projelerine ve restorasyon çalışmaları için finansman talebine dayanak yapılabilir. UNESCO, Avrupa Birliği fonları, ICOMOS gibi kurumlar; hatta ABD ile kültürel iş birliği başlıkları bu süreçte devreye sokulabilir.

Çözüm ve Proje Önerisi

Bugün yapılması gereken bellidir:

1. Bilimsel Araştırma: Üniversitelerle iş birliği içinde, kaybolan su kaynaklarının hidrojeolojik sebepleri ve çözüm yolları araştırılmalıdır.

2. Restorasyon: Günümüze ulaşan çeşmelerin rölöve ve restorasyon projeleri hazırlanmalıdır.

3. Kültürel Hafıza: Kaybolmuş çeşmelerin isimleri, yazıtları ve hikâyeleri dijital envanter ve sergilerle yaşatılmalıdır.

4. Fon Arayışı: Bu projeler için ulusal bütçeler yanında uluslararası fonlar da harekete geçirilmelidir.

Bu kapsamda “Sinop Çeşmeleri Restorasyon ve Su Yolları İhyası Projesi” hayata geçirilebilir. Böylece hem tarihî kimlik korunur hem de şehrin güncel su sorununa katkı sağlanabilir.

Sonuç: Doğru Proje Kaynağını Bulur

Sinop’un suskun çeşmeleri yalnızca taşlardan ibaret değil; bir medeniyetin sesi, şehrin kimliği ve geçmişin yadigârıdır. Hikmet Tosun’un da işaret ettiği gibi, “su medeniyetinin kalıntıları restore edilebilirse Sinop tarihine ve kültürüne en büyük hizmet edilmiş olur.”

Unutmayalım ki doğru proje kaynağını bulur. Önemli olan, o projeyi ortaya koyacak iradeyi gösterebilmektir. Sinop’un çeşmeleri bizden ses bekliyor; biz o sesi duyurabilirsek hem geçmişe vefa göstermiş hem de geleceğe güçlü bir miras bırakmış olacağız.

Durmuş ÇELİKTEN

Eğitimci - Yazar