Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’ı ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump, son açıklamalarıyla aslında uzun zamandır gizlenen bir gerçeği yüksek sesle ilan etti:
“NATO harika iş çıkarıyor. NATO’ya çok sayıda silah satıyoruz; bu silahlar büyük ölçüde Ukrayna’ya gidiyor.”
Bir devlet başkanının ağzından çıkan bu söz, sadece diplomatik bir gaf değil; NATO’nun barıştan uzaklaşıp pazara dönüşmesinin itirafıdır.
Güvenlik İttifakı mı, Silah Pazarı mı?
NATO, kuruluş felsefesinde ortak savunma ve güvenlik amacıyla yola çıktı. Ancak bugün, “barışı koruma” iddiası altında ABD’nin savunma sanayisine devasa bir pazar oluşturan bir mekanizmaya dönüşmüş durumda.
Trump’ın sözleri bu dönüşümün en açık delilidir: NATO artık bir güvenlik ittifakı değil, ekonomik bir mekanizmadır.
Amerika Birleşik Devletleri, müttefik ülkelerin “güvenlik endişesi”ni büyüterek onları silah alımına yönlendiriyor. Korku stratejisi, silah üreticileri için yeni ihaleler anlamına geliyor.
Sonuçta, barış adına kurulan bir yapı, barışın en büyük engeline dönüşüyor.
İspanya: Direnen Vicdan
İspanya, savunma harcamalarını NATO’nun yüzde 5 hedefinin altına çekerek “önceliğimiz sosyal refah” dedi.
Bu tutum, Washington’un hoşuna gitmedi. Trump, “İspanya belki de NATO’dan çıkarılmalı” diyerek bir ülkeyi adeta tehdit etti.
Ama gerçekte İspanya, NATO içindeki en tutarlı tavrı gösterdi.
Eğitimi, sağlığı ve sosyal adaleti önceleyen bir ülke, silah ekonomisinin baskısına boyun eğmemeyi seçti.
Bu tavır, Avrupa’da hâlâ vicdanın yaşadığını gösteriyor.
Barışın Adı Silah Olabilir mi?
Trump’ın “NATO’ya silah satıyoruz” sözleri, insanlık vicdanında yankılanması gereken bir soruyu yeniden gündeme getiriyor:
Barış, silah üzerinden mi inşa edilir?
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri neden hâlâ savaş ekonomisine yatırım yapıyor?
Gerçek güvenlik, füze sayısında mı; yoksa adalet, refah ve diyalogda mı saklı?
Bir ittifak, silah stokladığında değil; adaleti öncelediğinde güçlü olur.
Bir lider, korku üzerine değil; umut üzerine siyaset kurduğunda tarihe geçer.
Batı’nın Asıl Açığı: Vicdan Eksikliği
Trump’ın sözleri bir itiraf değil, bir dönüm noktasıdır.
Çünkü Batı, artık kendi değerlerini de tüketmektedir.
NATO’nun en büyük güvenlik açığı, askerî değil; ahlakîdir.
Barışın dili kaybolmuş, yerini silah katalogları almıştır.
Bugün Batı’nın en büyük krizi, vicdan krizidir.
Silahlar sessizliği satın alabilir ama adaleti inşa edemez.
Tanklar güvenlik sağlayabilir ama huzur getiremez.
Son Söz
Barışı, silah üretenlerin eline bırakırsanız; sessizlik olur, huzur değil.