Hikâyeleri ve insanlarıyla zengin bir şehir olan Sinop’a değer katan simaları sizlerle buluşturmaya devam ediyorum. Bu yazıda, Sinop’un ruhunu karelere sığdırıp belleğini geleceğe taşıyan bir fotoğraf sevdalısı var: Erdoğan Purçlutepe. Onun fotoğraf tutkusuyla kaydettiği her an, Sinop’un ortak hafızasında sessiz ama kalıcı bir yer edinmiş durumda. Purçlutepe’nin objektifinden yansıyan bir kare, bazen geçmişe bir özlem, bazen de geleceğe bırakılan bir miras niteliğinde.

Onunla sohbet için bir akşamüstü Sinop Limanı’nda bir araya geldik. Güneş ufka yakın, etraf altın rengine boyanmıştı. Erdoğan Purçlutepe, elinde fotoğraf makinesiyle mendireğin ucunda tek başına duruyordu. Balıkçı teknelerinin arasından sızan loş ışığı yakalamaya çalışırken yüzündeki heyecan, ilk defa fotoğraf çekiyormuşçasına tazeydi. O an deklanşöre basıp bir martının kanat çırpışını ölümsüzleştirdiğinde, yalnızca güzel bir kompozisyon yakalamadı; Sinop’un o akşamına dair bir duyguyu, bir anıyı da geleceğe hediye etti. Yıllar sonra biri o kareye baktığında, “Bir zamanlar Sinop limanında böyle huzurlu akşamlar yaşanırdı” diyebilir. İşte Purçlutepe’nin fotoğrafları tam da böyle: Belleğe dönüşen kareler, kentin tarihini kare kare yazan canlı bir arşiv gibi.

1972 yılında Sinop’ta doğan Erdoğan Purçlutepe, mesleki eğitimini Makine Resim Konstrüksiyon alanında tamamladı. Ardından Kameramanlık ve Fotoğrafçılık bölümünü bitirdi ve şu anda Yeni Medya ve Gazetecilik eğitimiyle mesleki birikimini akademik düzlemde sürdürüyor. Fotoğraf sanatına gönül vermesi ise 2006 yılına dayanıyor. Eğitim hayatı onu teknik bilgiyle donatmış olsa da, ruhunu besleyen asıl alan objektifin ardında bulduğu hikâyeler olmuş. Fotoğrafa doğa manzaralarıyla başlayan Purçlutepe, zamanla Sinop’un esas güzelliğinin insanında, sokaklarında ve kültürel dokusunda gizli olduğunu fark etmiş.

Eski bir ustanın atölyede demir döverken çıkardığı kıvılcımlar, balık pazarında sabahın ilk ışığında çalışan esnaf, bayram arifesinde "zirat kesimi" geleneğini sürdüren köylüler… Tüm bu sahneleri özenle kadrajına alarak bir görsel tarih inşa etti. Onun için fotoğraf, estetik bir uğraş olmanın ötesinde, kültürel belleği koruma çabasına dönüştü. Halk Eğitim Merkezi’nde verdiği derslerle bu bilgileri yıllarca aktardı. Aynı zamanda SİFAD (Sinop Fotoğraf Amatörleri Derneği) başkanlığı görevini de üstlenerek hem üretmeye hem de öğretmeye devam etti.

Purçlutepe, amatör ruhunu hiçbir zaman kaybetmeden büyük bir özveriyle çalıştı. Tarihi bir konağın yıkılmadan önceki son fotoğrafını çekmek için saatlerini harcamaktan, kar fırtınasında kaleyi görüntülemek uğruna üşümeyi göze almaktan hiç kaçınmadı. Yaz sıcağında gün batımını yakalamak için İnceburun Feneri’nde saatlerce bekledi. Bugün Sinop üzerine bir sergi açılacak ya da bir tanıtım broşürü hazırlanacak olsa, onun zengin arşivinden bir kare kullanmadan geçmek pek mümkün değil.

Ulusal ve uluslararası birçok başarıya da imza attı. 2017 yılında FIAP (Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu) tarafından AFIAP, 2019 yılında ise EFIAP unvanlarına layık görüldü. Türkiye’de ve yurt dışında yaklaşık 250 ödül aldı. Sarıkum Gölü’nde çektiği bir kare ile ulusal yarışmada ikincilik elde etti, böylece o ıssız kıyılarda sörf yapan gencin hikâyesi tüm Türkiye tarafından bilinir hale geldi. Sinop’un geleneksel lakerda kültürünü anlattığı kısa filmle yerel bir festivalde ödül kazanarak görsel anlatım gücünü yalnızca fotoğrafla sınırlamadığını da gösterdi.

Bugün Sinop’un sosyal, kültürel ve turistik yaşamına değer katan isimler sıralansa, Erdoğan Purçlutepe bu listenin en başlarında yer alır. O, sadece bir kareyle değil; belleğe işlenen onlarca yılın tanığı olarak Sinop’un ruhunu fotoğraflarla mühürleyen kişidir. Onun sayesinde yıllar sonra bile Sinoplular geçmişlerine dönüp bakabilecek; çünkü Erdoğan Purçlutepe, Sinop’un görsel hafızasını büyük bir emekle geleceğe miras bırakıyor.