Sinop’un sokaklarında dolaşırken çoğumuz hep aynı manzarayla karşılaşıyoruz:
Daracık cadde ve sokaklar, kaldırıma taşmış araçlar, ilerlemek için sabırsızlanan sürücüler ve bir türlü akmayan trafik…
Bir zamanlar “Türkiye’nin en sakin şehri”, “Türkiye’nin en mutlu şehri”, “Şehir merkezinde trafik ışıkları olmayan tek şehir” diye övündüğümüz Sinop’ta, bugün en büyük lüks hâline gelen şey ne yazık ki sıkışmadan 10 dakikada merkeze ulaşabilmek oldu. Ve itiraf edelim: Bu trafiği biz yavaş yavaş değil, âdeta kendi ellerimizle büyüttük.
Şehrin Dar Kabuğunda Büyüyen Bir Sorun
Sinop’u haritaya koyduğunuzda, yarımadanın ucunda duran küçük, zarif bir şehir görürsünüz.
Genişlemesi zor, yeni yollar açılması sınırlı, sokakları ise tarihî dokudan dolayı müdahaleye çok kapalı…
İşte bu güzel coğrafya, bugün önemli bir trafik sorununa dönüşmüş durumda.
Artan nüfus, yaz aylarında katlanan turizm yoğunluğu, özel araç kullanımındaki artış ve yıllardır bir türlü tam anlamıyla düzene sokulamayan otopark meselesiyle birleşince, Sinop artık nefes almakta zorlanıyor.
Sorun belli ama çözüm nerede?
Yeni Düzenleme Çalışması İyi Bir Adım Ama…
Son günlerde şehir içinde başlatılacağı duyurulan yeni trafik düzenlemesi, (kimileri buna tek yön uygulaması diyor, kimileri otopark revizyonu, kimileri de sinyalizasyon iyileştirmesi) kuşkusuz gerekli bir adım.
Çünkü merkezdeki en büyük yük; düzensiz parklama, dar cadde ve sokakların tıkanması ile araç akışının kontrolsüz ilerlemesi.
Aldığımız bilgilere göre, yeni çalışmayla;
* Araç akışının hızlanacağı,
* Parklama karmaşasının azalacağı,
* Yaya ve araç hareketinin biraz daha akılcı hâle gelmesi sağlanacakmış.
Peki yeterli mi? Açık konuşayım: Hayır.
Ama başlangıç olarak değerli mi?
Kesinlikle “evet”.
Bir kentin trafik problemi, yalnızca tek bir uygulamayla çözülemez.
Bu bir paket iştir. Sinop’un ihtiyacı kısa vadeli pansuman değil; uzun vadeli, bilimsel temelli, bütüncül bir ulaşım master planıdır.
Gerçek Çözüm İçin Üç Büyük Adım
1. Otopark Devrimi Şart
Cadde üzeri parkı ne kadar düzenlerseniz düzenleyin, merkezdeki yük azalmadığı sürece trafik tam anlamıyla rahatlamaz.
Bu nedenle;
* Hacmi büyük otoparkların artırılması,
* Otogar ve liman çevresinde geniş “Park et – Devam et” alanlarının oluşturulması,
* Kurallara aykırı park etmelerin ciddi şekilde denetlenmesi
olmaksızın sorunu kökünden çözmek mümkün değildir.
2. Alternatif Güzergâh ve Akıllı Tek Yön Planı
Yarımada yapısı nedeniyle yollar sınırlı olabilir; ancak yine de mevcut güzergâhları daha verimli hâle getirmek elimizde:
* Tek yönlü akıllı trafik hatları,
* Dar sokaklarda yeni dönüş düzenleri,
* Dijital ışık kontrolü ve yoğunluk analizine göre dinamik sinyalizasyon
şehre tahmin edilenden çok daha fazla nefes aldırabilir.
3. Toplu Taşıma, Yürünebilirlik ve Bisiklet Kültürü
Sinop aslında yürümeye çok uygun bir şehir. Fakat biz alışkanlık gereği her yere arabayla gitmeyi seçiyoruz.
Daha güvenli bisiklet yolları, modernize edilmiş minibüs hatları, turistik bölgelerde yayalaştırma uygulamaları ve toplu taşımayı teşvik eden bir şehir politikasıyla trafik yükünü ciddi şekilde hafifletebiliriz.
Ayrıca sahil hattında kesintisiz yaya ve bisiklet rotalarının oluşturulması, hem trafiği azaltır hem de şehrin estetiğine katkı sağlar.
Özetle; Sinop’un trafiği kader değil. Elbette bu trafik sorunu çözülebilir.
Sinop, doğru adımlar atıldığında trafik çilesinden tamamen kurtulabilecek bir şehir.
Yeter ki Sinop’u sadece bugünün değil, yarının da şehri olarak gören bir planlama anlayışıyla hareket edelim.
Biz bu şehri seviyoruz. Bu şehrin yolları bizim yollarımız.
Dolayısıyla çözümü de birlikte arayacağız, birlikte bulacağız.
