Hayatta insanın karşısına çıkan en zor sınavlardan biri, kendini doğru tanıyabilmektir.
Çünkü çoğu zaman, kendi gözümüzde gördüğümüz ile gerçekte olduğumuz arasında büyük farklar vardır. Kimi zaman olduğumuzdan daha bilgili, daha yetenekli, daha güçlü hissederiz; kimi zaman da potansiyelimizi küçümseyip kendi gücümüzü görmezden geliriz. Bu iki uç da tehlikelidir. İlki bizi kibre, ikincisi ise umutsuzluğa sürükler.
Kendini yanlış görmek, yalnızca kişisel gelişimi değil; iş dünyasını, siyaseti, sanatı, akademiyi de olumsuz etkiler. Yanlış özgüvenle atılan adımlar gereksiz riskleri beraberinde getirir; gereksiz özgüvensizlik ise önümüze gelen fırsatları değerlendirmemizi engeller.
Oysa yapılması gereken bellidir: Kendimize karşı dürüst olmak.
Bu, kolay değildir. Çünkü maskelerden arınmak, bahaneleri bir kenara bırakmak ve eksiklerimizi kabul etmek cesaret ister. Ancak bu cesaret, hem güçlü yönlerimizi geliştirmemize hem de zayıf taraflarımızı iyileştirmemize kapı aralar.
Kendi hakikatini bilen insan, hem kendisiyle hem de çevresiyle daha dengeli ilişkiler kurar. Hırsıyla yanılıp kibre kapılmaz; korkularıyla köşesine çekilmez. Hayallerini gerçeğe göre şekillendirir, hedeflerini buna göre belirler. Gerçekçi hedef, insanı tüketmez; adım adım motive eder.
Bazen en basit sorular, en derin farkındalıkları getirir:
Ben gerçekten neyi biliyorum, neyi bilmiyorum?
Hangi yönüm güçlü, hangi yönüm gelişime muhtaç?
Hangi hayalim gerçekçi, hangisi yalnızca bir hayal?
Bu sorulara dürüstçe cevap verebilen kişi, artık başkalarının senaryosunda figüran olmak yerine, kendi hayatının başrolünü üstlenir. Çünkü en büyük özgürlük, insanın kendi gerçeğini bilmesidir.
Ne yazık ki günümüzde birçok insan, sosyal medyanın ve başkalarının bakışının etkisiyle kendi aynasını kaybetmiş durumda. İnsan, başkalarının görmek istediği kişiye dönüşmeye başladığında, kendi hakikatinden uzaklaşır. Oysa gerçek başarı, başkalarının beğenisi değil, kendi vicdanının onayıdır.
Kendi gerçeğini bilmek; hem bir başlangıç hem de bir bitiştir. Başlangıçtır, çünkü farkındalıkla yeni bir yola çıkarsınız. Bitiştir, çünkü hayallerle gerçekler arasındaki yanıltıcı mesafeyi kapatırsınız. Bu yüzden, her insanın hayatında en az bir kez kendisine sorması gereken o tek soruyu hatırlatmak isterim:
“Ben gerçekten kimim?”
3 Adımda Kendini Doğru Tanıma
1. Dürüstçe Değerlendir: Güçlü ve zayıf yönlerini net biçimde belirle; ne abart ne de küçümse.
2. Geri Bildirim Al: Seni tanıyan, iyi niyetli kişilerin görüşlerini dinle; dışarıdan gelen bakış gerçeği netleştirir.
3. Gerçeğe Göre Hedef Belirle: Hayallerini gerçekler üzerine kur; ulaşılabilir hedefler motivasyonu besler.
Kendi Gerçeğini Bilen İnsanların 5 Özelliği
1. Gerçekçi Olurlar – Ne hayallerini küçültürler ne de imkânsızı hedef haline getirirler.
2. Kibirden Uzak Dururlar – Başarılarını abartmaz, başarısızlıklarını bahane etmezler.
3. Cesur Adımlar Atarlar – Güçlü yönlerini bilmenin güveniyle risk alabilirler.
4. Gelişime Açık Olurlar – Eksiklerini kabullenir, onları tamamlamak için çaba gösterirler.
5. Dengeli İlişkiler Kurarlar – Ne kendilerini küçümserler ne de başkalarını değersizleştirirler.
Durmuş ÇELİKTEN
Eğitimci - Yazar