Küresel düzeyde artan göç hareketleri, birçok ülkede toplumsal yapıyı derinden etkilemiş ve göçmen karşıtlığı temelli söylemlerin yükselmesine neden olmuştur. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde ve siyasal belirsizliklerin yoğunlaştığı ortamlarda, göçmenler sıkça "günah keçisi" haline getirilmekte; bu durum hem toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmekte hem de ayrımcı politikaların meşrulaştırılmasına zemin hazırlamaktadır1.

Göçmen karşıtlığı, sadece bireysel önyargılarla sınırlı kalmayıp, siyasi aktörler tarafından da popülist söylemler aracılığıyla yeniden üretilmektedir. Sağ popülist partiler, ulusal kimliği tehdit altında göstererek yerli halkın "biz" duygusunu pekiştirirken, göçmenleri bu kurgusal kimliğin dışına itmektedir2. Bu söylemler, medya aracılığıyla yaygınlaştırıldığında, toplumun farklı kesimleri arasında güvensizlik ve ötekileştirme eğilimleri güçlenmektedir.

Toplumsal kutuplaşma, farklı gruplar arasında uzlaşma zeminlerini ortadan kaldırarak, siyasal ve kültürel ayrışmayı keskinleştirmektedir. Göçmen karşıtı söylemler bu ayrışmayı hızlandırmakta; hem göçmen topluluklarının dışlanmasına hem de yerel halk içinde ideolojik bölünmelere neden olmaktadır3. Bu durumda, göçmen karşıtlığı sadece bir azınlık grubuna yönelik ayrımcılık değil, aynı zamanda toplumsal barışın ve demokratik değerlerin aşınmasına yol açan bir tehdittir.

Toplumsal kutuplaşmayı azaltmak ve göçmen karşıtlığıyla mücadele etmek için bütüncül politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Bu politikalar, yalnızca göçmenleri korumakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda kamusal alanda kapsayıcı bir söylemin inşasını, eleştirel medya okuryazarlığını ve sosyal adalet ilkesini merkeze almalıdır4.

Göçmenleri sistematik bir şekilde kabul eden ve yerleştiren politikalar geliştirmek mühimdir. Bilhassa göçmen politikaları hem pragmatik yönetim anlayışının hem de İslam hukukunun hoşgörüyü esas alan ilkelerinin bir yansıması olarak değerlendirip daha derin bir çalışma yapmak mühimdir.

Göçmenlerin yerleştirileceği bölgelerde toplumsal yapının hassasiyetleri dikkate alınmalı, ani nüfus yoğunlaşmalarının doğurabileceği sosyal gerilimler öngörülmelidir. Bu nedenle, göçmen yerleşimleri dengeli ve eşitlikçi bir planlamaya dayanmalıdır. Tarihsel örneklerde olduğu gibi (örneğin Osmanlı iskân politikaları), demografik denge, uzun vadeli toplumsal uyum açısından kritik öneme sahiptir.

Göçmenlerin sadece barınma ihtiyaçları değil, üretken bireyler olarak ekonomiye katkı sağlayacak biçimde istihdam edilmeleri hedeflenmelidir. Bu doğrultuda, mesleki becerilerinin tespiti, eğitimi ve yerel ekonomik yapıya entegrasyonu desteklenmelidir. Göçmen emeğinin doğru yönlendirilmesi, hem göçmenlerin toplumla bağ kurmasını kolaylaştırır hem de yerel halkla çatışma ihtimalini azaltır.

Özellikle sınır bölgelerinde yapılacak yerleşim planlamaları hem güvenlik hem de kalkınma perspektifinden değerlendirilmelidir. Sınır güvenliği, sadece askeri tedbirlerle değil, yerleşim ve kalkınma politikalarının birlikte düşünülmesiyle sürdürülebilir hâle gelebilir.

Göçmen yerleştirme süreçleri, merkezi planlamanın yanı sıra yerel yönetimlerin, sivil toplumun ve akademik kurumların da katkısıyla gerçekleştirilmelidir. Bu çok aktörlü yaklaşım hem sosyal uyumu hem de yerel düzeyde göçmenlere yönelik kabulü artırır.

Göçmenlerin yalnızca kısa vadeli ihtiyaçlarına odaklanmak yerine, sosyal, kültürel ve hukuki entegrasyonlarına yönelik kapsamlı programlar oluşturulmalıdır. Vatandaşlık, eğitim, sağlık ve sosyal haklara erişim konularında adil ve insan hakları odaklı politikalar uygulanmalıdır.

Göçmen karşıtlığını önlemek ve toplumsal kutuplaşmayı azaltmak amacıyla, medya ve eğitim araçlarıyla birlikte, göçün topluma katkılarına dair doğru bilgi akışı sağlanmalıdır. Kamuoyunu göçmenler hakkında bilinçlendiren, önyargı ve ayrımcılığı azaltmayı hedefleyen kampanyalar etkili olacaktır.


Dipnotlar


1. Castles, S., de Haas, H., & Miller, M. J. (2014). The Age of Migration: International Population Movements in the Modern World. Palgrave Macmillan.

2. Wodak, R. (2015). The Politics of Fear: What Right-Wing Populist Discourses Mean. SAGE Publications.

3. Mudde, C. (2019). The Far Right Today. Polity Press.

4. Triandafyllidou, A. (Ed.). (2018). Routledge Handbook of Immigration and Refugee Studies. Routledge.