Günümüzün dijitalleşen dünyasında, gençler sosyal ilişkilerini büyük ölçüde sanal platformlar üzerinden kurmaya başlamış ve bu durum, toplumsal etkileşim biçimlerinde ciddi dönüşümlere yol açmıştır. Dijital ortamlar, gençlerin iletişim araçlarına erişimini kolaylaştırarak fiziksel mekân sınırlamalarını aşmalarını sağlasa da bu geniş imkânlar beraberinde psikososyal sorunları da gündeme getirmektedir.
Özellikle genç bireylerin kimlik gelişimi ve sosyal bağların güçlenmesi açısından kritik olan ergenlik dönemi, yüz yüze iletişim eksikliği nedeniyle bu dönüşümlerden doğrudan etkilenmektedir. Dijital iletişim araçları, anlık bağlantılar ve etkileşimler sunmakla birlikte, bu ilişkilerin derinlik ve anlam bakımından sınırlı kalması gençlerde yalnızlık ve sosyal izolasyon duygularının artmasına sebep olmaktadır.
Sosyal medya platformları üzerinden sürdürülen ilişkiler, genellikle hızlı ve yüzeysel etkileşimlerle sınırlı kalmakta, bu da gençlerin gerçek anlamda duygusal destek ve aidiyet hissini tam olarak karşılayamamasına yol açmaktadır.
Bu bağlamda, dijital ortamda geçirilen yoğun zaman, sosyal becerilerin gelişimini sekteye uğratmakta ve gençlerin empati, iletişim ve problem çözme gibi temel yetkinliklerinde eksikliklere neden olmaktadır. Ayrıca, çevrimiçi ortamda görünürlüğün artması için sürekli bir “performans” sergileme zorunluluğu, gençlerde özgüven sorunlarına ve kendilik algısında karmaşaya yol açmaktadır.
Dolayısıyla, dijital teknolojiler gençlere geniş sosyal ağlar sunarken, onların psikolojik açıdan yalnızlaşmalarına da zemin hazırlamaktadır.
Bu paradoksal durum, gençlerin dijital ortamda gerçek anlamda bağ kurma ve sosyal destek elde etme yeteneklerinin zayıflamasına sebep olurken, aynı zamanda bu platformlar aracılığıyla dış dünyadan izole olmalarını da artırmaktadır. Akademik araştırmalar, dijital yalnızlaşmanın depresyon, anksiyete ve düşük yaşam doyumu gibi olumsuz psikolojik sonuçlarla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, gençlerin dijital ortamda yalnızlaşması sorunu hem bireysel psikolojik sağlığı hem de toplumsal dinamikleri yakından ilgilendiren çok boyutlu bir mesele olarak değerlendirilmelidir.
Bu hususta, gençlerin dijital teknolojileri bilinçli ve dengeli kullanmalarını teşvik edecek politikalar ve eğitim programları geliştirilmesi acil bir ihtiyaçtır.
Dipnot:
1-Turkle, Sherry. Alone Together: Why We Expect More from Technology and Less from Each Other. Basic Books, 2011, s. 45-75.