TCMB Faiz Kararını Açıkladı. PPK aslında ne demek istiyor?

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 23 Ekim Perşembe günü yılın sekizinci 2025 yılının ise sondan bir önceki Para Politikası Toplantısını gerçekleştirdi. Kurul haftalık repo faizini 100 baz puan indirerek 39.50% seviyesine indirdi. Son 2 kurul kararında sırasıyla Temmuzda 300 , Ağustosta ise 250 baz puan indirimi sonrası daha rasyonel ama metine bakıldığında piyasa beklentilerini karşılamak sebepli indirim yapılmış ve faiz indiriminin nicel büyüklüğü azalmıştır. TCMB gecelik borç verme faizini 43.50%’den 42.50%’ye gecelik borçlanma faizini ise 39%’dan 38’e indirdi. Metinde paylaşılan enflasyonun ana eğilimi Eylül ayında yükselmiştir ifadesi 2025 yıl sonu ve 2026 yılı tahminlemelerin de yukarı yönlü güncellemelerin yapılacağına işaret etmektedir. Ayrıca metinde dezenflasyon sürecinin yavaşladığına dair vurgulamalar tahminlemelerin yukarı yönlü güncelleneceği yorumunu güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Kurul faiz indirim kararına rağmen metinde yine eski metinlere benzer ifadelere yer verdi. Makroihtiyati tedbirlerin destekleneceği, para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı, dezenflasyon sürecini bozan risklere karşı önlemlerin alınabileceği vurgulanmıştır. Özetle Kasım ve Aralık ayında açıklanacak Tüfe verileri beklenen üzerinde gelirse Merkez Bankası Ekim PPK’sında yaptığı fiktif faiz kararından da vazgeçerek pas geçmeyi düşünebilir.

Altın ve Gümüş Çok mu Primlendi?

Son 1 aylık dönemde altın ve gümüş hareketleri incelendiğinde altının yaklaşık %16 yükseldiği, gümüşün ise %18 artış gösterdiği gözlenmektedir. Son haftalarda her iki emtia’da aşağı yönlü hareketler yaşanmasına rağmen halen son dönemlerde oldukça iyi performans gösterdiler. Yatırım amaçlı, enflasyona karşı hane halkının gösterdiği ilginin kısa vadede kesilmeyeceği göz önünde bulundurulduğunda ve ayrıca küresel belirsizlikler karşısında her zaman güvenli liman etkisi yaratan Altın ve hızla yatırım araçları arasındaki yerini sağlamlaştıran Gümüşün yukarı yönlü gideceği yollar olduğunu söylemek zor olmayacaktır.

Artış hızının yüksek olması sebepli risk/ödül oranının da aynı ivmede olacağını gözden kaçırmamak gerekmektedir. Orta vadede her iki emtinanın da düzeltmeye devam edeceği aksi bir durum belirsizlik yaşanmadığı senaryoda düşüş eğilimini kademeli sürdürecektir. Bu noktada kişilerin yatırım yaparken özellikle riskleri daha çok göz önünde bulundurarak kar/zarar noktaları belirlemeleri daha sağlıklı sonuçlar ile karşılaşmalarını sağlayacaktır.

Yatırım Fırsatları

Her ne kadar faiz indirimleri devam etse de piyasaya yansımaları aynı oranları olmamaktadır. Mevduat faizleri faiz indirimlerinden çokta etkilenmiyor gibi gözükmektedir. Çarşamba ve Perşembe günü (karar günü) mevduat faizleri karşılaştırıldığında faiz indirimin piyasaya kısmen yansıdığı, yansıyan en büyük oranın da 0.50 % olduğu gözlenmiştir. Halen Türk Lirası cinsinden mevduat yatırımcıları için mevduat faizlerinin değerlendirilebilir seviyede olması hane halkının dolarizasyona yönelmesini bir nebze engellemektedir. Merkez Bankasının metinde kullandığı şahin söylemler reel piyasaya faizin daha az oranlı yansımasına sebep olmakla beraber bunun bir politika olduğunun düşünülmesini de akıllara getirmektedir. Bunun yanında yılbaşından bugüne %100’e yakın getiri sağlayan yatırım fonları da bulunmaktadır. İlgili fonlar incelendiğinde portföyde altın, gümüş ve teknoloji hisselerini barındıran fonların getiri de başı çektiği görünmektedir. İlgili sepetlere sahip , içerisinde pozisyon alan firmalar ve mevcut yatırımcı sayıları gibi kriterlere dikkat ederek fon alım satımı yapılabilir.