İşletmeler açısından kurumsallaşma deyince şunu anlamalıyız. Bir işletmenin kişilere bağımlı olmadan faaliyetlerini sürdürebilmesi ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapıya kavuşturulmasıdır. Yani kendi kendine işleyen bir sistemin tesis edilmesidir. 
Aile şirketlerinde kurumsallaşma dendiğinde patronların işten elini eteğini çekerek bütün işlerin profesyonel çalışanlara devredilmesi anlaşılmamalıdır. Patronlar, şirket çalışanları ile birlikte çalışma ruhunu oluşturabilmelidir.  Böylece hem daha etkin bir yönetime hem de kendini geliştirme imkanına kavuşur. 
Ülkemizde 2023 yılında toplam ticari işletme sayısı 2.380 Bin civarındadır. Bunun yaklaşın 200 Bini Anonim şirket, 1.220 Bini Limitet şirket, kalanın ise ticari işletme, kooperatif vs. oluşmaktadır.
Türkiye’deki şirketlerin %98’i KOBİ olup bunun %95’i aile şirketleridir.  İstihdamın %75’inden fazlasını sağlayan bu şirketlerin ortalama ömrü 25 yıl olup, ikinci kuşağa %30’u, üçüncü kuşağa ise %12’si geçebilmektedir.
Aile şirketlerinin daha uzun ömürlü olabilmesi için bir takım modern yenilikler ve uygulamalar yapılmalıdır. Şirketin büyüklüğü dikkate alınarak iş bölümü (muhasebe, finans, insan kaynakları, satın alma, pazarlama, üretim/imalat, ithalat, ihracat vs..) oluşturulmalıdır.  Her bir departmanın görev tanımları yapılmalı ve birbiri ile olan ilişkileri yazılı   bir metin haline getirilmelidir.  Böylece şirket şahıslara bağlı olmaktan çıkarak kurumsal bir nitelik kazanır. Patronlar ise ağırlıklı olarak yönetim ve denetim kısmında kalarak kuralların işlemesini, faaliyetlerin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamalıdır.
Bir ticari faaliyetin ya da işletmenin limitet şirkete ya da anonim şirkete dönüşmesi   ile kurumsallaşma gerçekleşmez. Bunu için hem şirketin hem de yönetimde bulunan ailelerin kurumsallaşması gerekmektedir. 
Kurumsallaşmayı siyasal literatürle ifade edecek olursak firmaya   kuvvetler ayrılığı sistemini   getirmek demektir.  Bunun sonucu olarak da kararlar istişare edilerek ortak akılla alınır ve geleceğe daha emin adımlar ile yürünür.  
Kurumsallaşmayı engelleyen faktörler
- Yönetimin ailede olması ve kararların aile bireyleri tarafından alınması.
- Yetki ve sorumlulukların aile bireyleri tarafından belirlenmesi.
- Kararların profesyoneller yerine aile bireyleri tarafın verilmesi.
- Yönetimdeki aile bireylerinin profesyonellere itibar etmemeleri.
- Aile içi çatışmalar.
- Resmi verilere fazla itibar edilmemesi vs.

Kurumsallaşmanın getireceği faydaları
- Kurum istikrara kavuşur
- Rekabet gücü artar
- Ekonomik krizlere karşı daha dirençli olur
- Modern bir yönetim yapısına kavuşur.
- Kârlılık artar
- Kalite ve şeffaflık gelir
- Kuruma karşı güven artar
- Kredibilite artar.

Kurumsallaşmanın olmaması halinde karşılaşılabilecek sorunlar
- Aile içi problemler şirkete taşınması.
- Aile içi kültür yapısının şirkete taşınması
- Eğitim ve bilgi eksiliği ve kuşaklar arası çatışma. 
- Aile üyelerinin çalışma taleplerinde rasyonel davranılamaması.
- Mevcut yönetimin sorumluluğu devretmek istediğinde aile içi kargaşaların yaşanması.

Eğer küçük bir şirket olarak kalmak istiyorsanız kurumsallaşmaya gitmenize gerek yoktur. Büyümek, genişlemek ve açılmak istiyorsanız kurumsallaşma bir zorunluluktur.  Kurumsallaşma olmadan profesyonellik yakalanamaz, büyüme ve gelişme sağlanamaz. Hatta şirketin daha sonraki kuşaklara geçmesi, aile içi   kargaşalar (miras vs.)  ile gerileme ve  yok olma sorunu ile karşılaşabilir.

Ülkeler de şirketlerle benzerlik göstermektedir. Gelişmiş ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde sistem kişilerden ziyade kurumlara bağlı olduğundan ve kurumların da görev ve yetkileri tanımlandığından kendi kendine işleyen bir mekanizmaya sahiptir. Krallıkla yönetilen ya da belirli bir demokratik olgunluğa ve refaha ulaşmamış ülkelerde ise daha çok krala veya lidere bağlı olduğundan liderin veya kralın ölümü ya da hükümetlerin kurulamaması siyasal istikrarsızlığa yol açabilmektedir. Bunun sonucu olarak başta ekonomi olmak üzere ülke her alanda olumsuz etkilenmektedir. 

Patronlara bağlı kurallar yerine, kurallara dayalı birimlerin/departmanların yönetimi daha rasyonel, daha etkin ve  daha verimlidir. 

Netice itibariyle “Her şeyi bir şeye yaslarsan, o bir şey devrildiğinde her şey devrilir”.

Kurumsal düşünün, ortak akıl ve istişare ile karar alın.