Sinop, Karadeniz’in turizmde en potansiyelli ili iken şimdi en sonda, Bayburt düzeyinde.
Giresun, Ordu, Kastamonu bizi çok geçti. Eskiden onların çok önündeydik, Karadeniz’in Antalyası durumundaydık. Peki bize ne oldu?
Adamlar potansiyelini değerlendiriyor. Bizde ise tesisleri orası eğri, burası eksik diye kapatmakla, yıkmakla meşgulüz. Çözüm odaklı değil, sorun odaklıyız.
Sinop’un karavan kampı lokasyonu yoktur. Yol kenarları kontrolsüz karavan doldu. Geceleme formları yok, çevreyi kirletiyorlar. Kanun kaçakları bu karavanlarda yakalanıyor.
Geceleme formu olmayan konaklamalar il güvenliği için tehlikelidir, emniyeti suistimaldir. Allah’tan birinde bir yangın çıksa su da yok, söndürecek kimse olmaz, hepsi yanar; içinde, yananda olur. Biz de sonra başlarız Kartepe Otel yangını gibi suçlu aramaya.
Martı Adası, Giresun Adası’na on basar. Açılıp turizme kazandırılsın. Turizme yönelik çevre düzeni yapılsın.
Adada su var, kilise var. Van’daki Akdamar Kilisesi gibi kalıntılar yerli ve yabancı turistlere açılabilir.
Acaba Sinop’u yönetenler bunları biliyor mu? Gidip görmüşler mi, merak ediyorum.
Ada, martı yuvası ve çeşitli kuşların popülasyon alanı. Kuş gözleme yeri; doğa ve kültür turizmi için önemli potansiyel taşıyor.
Giresun’u örnek alsınlar, adasını turizme açıyor.
Sinop’un yağı var, şekeri, unu var ama helva yapamıyoruz.