Geçtiğimiz günlerde internette dolaşan bir haber dikkatimi çekti. Denilmiş ki: "Yapay zekâya sahip robot anneler yakında insan bebek doğurabilecek."
Şaka mı bu? Değil. Gülsek mi, düşünsek mi, endişelensek mi bilemiyorum. Çünkü bir yandan “yok artık” dedirtiyor, diğer yandan da “valla olur ha” dedirten bir konu.
Tamam, madem doğurabiliyor... Peki ya sonra? Bebek doğduktan sonra ne olacak? Altını mı değiştirecek, ninni mi söyleyecek?
Asıl soru şu: Sütü de olacak mı bu robot annenin? Çünkü biliyoruz ki, anne sütü hâlâ dünyada bir bebeğe verilebilecek en mucizevi şey. Formüller, mamalar, laboratuvar buluşları ne yaparsa yapsın, onun yerini tam dolduramıyor.
Anneliğin Bilimi ve Duygusu
Şöyle bir düşünelim. Diyelim ki bilim ilerledi, bir robot rahim yapıldı. Embriyoyu yerleştirdik, büyüdü, doğdu. Güzel.
Ama iş bununla bitmiyor ki. Annelik sadece doğurmak mı? Ya o çocuğu beslemek, kokusunu almak, göz göze gelmek, “süt emerken uyuyakalmak”… Bunları da robot yapabilecek mi?
Bilim diyor ki: “Yapay süt üretilebilir. Proteinini, yağını, vitaminini koyarız. Gerekirse AI ile çocuğun ihtiyacına göre güncelleriz.”
E peki, anladık. Kâğıt üzerinde mantıklı. Ama biz bu robotun memesinden gelen sıvıya “anne sütü” mü diyeceğiz?
Yok artık. “Yapay süt” deriz, “sibernetik sıvı” deriz, belki “sentetik sevgi kaynağı” bile diyen çıkar, ama o süt anne sütü olmaz.
İnsan mıyız, Teknoloji mi?
Asıl mesele de burada başlıyor zaten. Bir gün robotlar doğurur, süt verir, büyütür hale gelirse...
Bize ne kalır?
Anne olmanın, baba olmanın, çocuk olmanın, hatta “insan” olmanın anlamı ne olur?
Elbette ki bu gelişmeler bazı insanlar için umut olabilir. Doğuramayanlar, anne olamayanlar için yeni bir kapı açılabilir. Ama bu iş bir noktada kontrolden çıkarsa, işin tadı da, anlamı da kaçar.
Robotun içinde merhamet olmaz, içgüdü olmaz, “koklayarak sarılmak” diye bir yazılım da yok. Annelik biraz da sezgi işidir. Bir çocuk daha ağlamadan, “acıkmıştır” diyebilmektir. Bunu yazılımla yakalayamazsın.
Yarın Ne Olacak?
Belki bir gün sabah kalkacağız, televizyonu açacağız ve göreceğiz:
“İlk robot anne doğum yaptı. Bebeğini başarıyla emzirdi.”
Alt yazı geçecek: “Kalsiyum seviyesi optimize edildi. Gaz sorunu yaşanmadı.”
Ne hissederiz, gerçekten bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var: İnsan dediğimiz varlık, sadece etten kemikten ibaret değil. Hele anne olmak, bambaşka bir şey.
O yüzden belki gelecekte teknoloji her şeyi yapabilir.
Ama sarılmanın, koklamanın, bir çocuğun tenine değmenin yerini hiçbir şey alamaz.
Son söz olarak; robot doğurmuş, robot süt vermiş, çocuğu büyütmüş... İyi de o çocuk büyüdüğünde ne anlatacak? “Benim annem elektrikliydi mi” diyecek?
Her şey mümkün belki. Ama her şey iyi midir, işte onu zaman gösterecek.