En büyüleyici resimse henüz yapılmadı… Çünkü seni bekliyor.

Hayat, sen iyisini yapana dek senden vazgeçmez.
Yeter ki sen kendinden vazgeçme.

Kendinden vazgeçtiğinde ne olur biliyor musun?
Önce zamanı öldürürsün…

Sonra hayallerini, yeteneklerini, seni sen yapan ne varsa bir bir toprağa gömersin.
Bedenin ekranda tutsak kalır; ruhun, fark etmeden tükenir.

Oysa vazgeçmeseydin…
Belki ertelediğin futbol topuna yeniden dokunacak, hiç çalmadığın o müzik aletiyle ilk melodini bulacaktın.

Yarım kalan eğitiminin mezuniyetini görecek, başarısızlıkla geçen icatlarında başarıyı tadacaktın.
Belki de ailene, eşine, kendine yeniden tutunacaktın…

Ama sen, hayata dair ne varsa ekranın arkasına süpürüyor, sessizce kendinden uzaklaşıyorsun.

Oysa her gün yeni bir başlangıç…
Her sabah, içindeki sesi uyandırmak için bir fırsat.

Senin hikâyen, henüz yazılmamış bir şiir; duyulmamış bir şarkı kadar özel.

Unutma:
En güzel eser henüz yaratılmadı. Çünkü o seninle var olacak.

Hayat senden vazgeçmez,
ta ki sen kendinden vazgeçene dek.

Ve bir gün kalbinden gelen o sesle, dünya yeniden uyanacak.

“Ekran değil, sen parılda… Hayat seni seyretsin.”