Zaman su gibi akıyor.. Anlar saatlere, saatler  günlere, günler haftalara evriliyor.. Gündem öyle çılgın bir hızla değişiyor ve kendimizi bu duruma öyle bir kaptırıyoruz ki, çoğu zaman anda akışta kalıp, bir durup düşünmeye, sorup, anlamaya vaktimiz kalmıyor bazı ince şeyleri.. 

Anca fırsat bulabilirsek belki böyle seyahatlerde sessiz ve yalnızken düşünüyoruz.. Eski dönemlerde de vakit bunca hızlı mı, yoksa daha sakin ve yavaş mı gelirmiş insanoğluna ? Peki ulaşımlar ve iletişimler ne şartlarda sağlanırmış, gündemler nasıl ve ne hızla oluşmuş, çözümler nasıl ve kimlerce bulunurmuş gibi gibi meraklar aklıma geliyor  bazen kısa da olsa bu seyahat molalarında..

Örneğin Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli veya Mevlânâ, 21. Yüzyılda dünyanın bu başına gelenleri görse idi acaba ne düşünürdü? 
Bu hız çağında insanlığın aştığı sorunları çözüme kavuşturmak için nasıl yol gösterirdi?

Haydi gelin, Mevlânâ Celalettin Rumî'nin tam sekiz yüz yıl öncesinden 21. yüzyıl dünyasına seslenen 21 altın tavsiyesini anımsayalım;

1. Aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır.

2. Herşey vaktini bekler,ne gül vaktinden önce açar,ne güneş vaktinden önce doğar,biraz sabret senin olan sana gelecektir.

3. Kısmet etmişse Mevlâ,el getirir,yer getirir,sel getirir.Kısmet etmemişse Mevlâ,el götürür,yel götürür,sel götürür.

4. Herşey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme. Çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir.

5. Güvenebilmek sevmekten daha önemlidir. Çünkü sevginin olduğu yerde güven yetişir.Ama  güvenin olmadığı yerde sevgi yetişmez.

6. Bitkinin güzelliği tohumun iyiliğinden, insanın güzelliğiyse kalbinin iyiliğinden gelir.

7. Sabır öyle bir iptir ki, sen kopacak sanırsın o gittikçe güçlenir. Sen bitecek sanırsın o gittikçe çoğalır.

8. Her olayı Hayır bil, her geleni Hızır bil, her geceyi Kadir bil.

9. Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker.

10. Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım.Bugün yeni şeyler söylemek lazım.

11. Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

12. Sen yola çık, yol sana görünür.

13. Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara gözlerindeki perdeyi arala.

14.Öfke rüzgar gibidir,bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bir kere.

15. Yarın yaparım deme, bugün de dünün yarınıydı.

16. Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa, kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet, çünkü hayat çok kısa.

17. Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.

18. Küle döndüysen yeniden güle dönmeyi bekle ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğüne değil,kaç kere yeniden küllerinin arasından yeni bir gül olduğunu hatırla.

19. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun.

20. İnsanlarda kitaplar gibidir, kapaklarına bakıp aldanmayın. Gerçek değerini okudukça anlarsınız. 

21. Neyi arıyorsan o'sun sen...