TÜRK DOSTLUĞU VE TÜRK ALİCENAPLIĞI

Ermeni azınlığı yüzyıllardır Türklerle birlikte yaşamışlığından örf ve adetleri hemen hemen aynıdır. Osmanlının azınlıklara tanıdığı imtiyazlıklardan sonuna kadar istifade edebilmişlerdir. 1914 senesinde Ermeni resmi nüfus istatiğine göre söz konusu ağırlıklı altı vilayette Kilikya (Adana, Maraş, Antep, Antakya, Malatya, Yozgat) 636.305 kişi yaşamaktaydı. Yine aynı istatiğe göre Türkiye’de yaşayan Gregoryan Ermenilerin nüfusu 1.161.169 kişi, Katolik Ermenilerin sayısı 67.838- kişi olup toplam Ermeni nüfusu 1.229.007- kişidir. Protestan Ermenilerinin nüfusu 65.844- kişiyi de eklersek eğer toplam 1.294.851- kişidir.

Ermeni asıllı Araştımacı Gazeteci Vahan Cardashian Ermeni nüfusu rakamlarının daha fazla olduğunu öne sürerek, ABD’nin Berlin Büyükelçisi James Gerard ile birlikte 1919 yılında American Committe for Independence of Armenia adlı bir dernek kurarak 1919’da bağımsız Ermenistan için propaganda faaliyetleri sürdürmeye başladılar. I. Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti’nin nüfusu 18.519.971- idi. Lakin Savaşa azınlıkların isteğe bağlı katılımlarıyla Türk asıllı vatandaşların nüfusunda azalma görülerek Anadolu’nun tüm ticari işleri azınlıklara bırakılarak kendilerini kuvvetlendirmişlerdir.

Azınlıkların sevk ve iskanı aşamasında Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey hakkında yapılan şikayetler neticesinde Harp-i Umumi de yargılanarak berat etmişse de, Mondros mütarekesi sonrası Osmanlı Devleti Ermeniler hakkında soruşturmalar açmasıyla Ermeniler, Osmanlı yöneticilerine karşı iftira kampanyaları başlataraktan Kemal Bey de nasibini alır. Son sözü ise ‘’Ecnebi devletlere ve Ermenilere yaranmak için beni asıyorlar.’’ Olmuştur.

16 Kasım 1919 tarihli Albayrak gazetesinde ‘’Urfa, Antep ve Maraş’ı tahliye eden İngiliz askerleri yerine Fransız askerleri gelmiştir. Fransız askerlerinden ekseriyati Ermenilerden ve bilhassa Adana, Antep, Zeytun, Maraş, Urfa ve Anadolu Ermenilerinden ibarettir. Fransız üniforması giyen Ermeniler, bölgeye geldikleri günden itibaren Müslümanlara, Müslüman kadınlara, Osmanlı Devleti’ne, asırlardan beri kendilerinin hayat ve milletlerini muhafaza etmiş bulunan Osmanlı idaresine karşı türlü tecavüzlerde bulunmuşlardır.’’

Elbet bu kadar mezalimliklerinin bir sebebi ise zamane Ermenistan üzerinde ABD mandası himayesi tartışmalarının alevlenerek American Committee for Syrian Relief’in Ermenilere her türlü yardımlarının da devam etmesidir. Hatta ki İngiliz politikacı William Ewart Gladstone’u göre ‘’Ermenistan’a hizmet, medeniyete hizmettir.’’ Hitabesiyle coğrafi ve tarihi özelliklerinden dolayı Ermenistan devletinin kurulmasının propagandasını yapmaktaydılar ki Orta ve yukarı Ermenistan’ı Kansas’a benzetmekteydiler. 1 Ağustos 1919 tarihinde General Harbord’un manda himayeciliği hakkındaki keşif sonu raporuna istinaden olumlu karşılanmamıştı.

Harbord, Erzurum ziyaretinin ardından Erivan’a gidince Ermeni Hükümetine ve ileri gelenlerine şu tavsiyelerde bulunur. ‘’ Delegelerinizi Paris’e göndererek hala Türk düşmanlığını körükleyeceğinize, Erzurum’a göndererek Türklerle anlaşmaya ve dost olmaya çalışın. Sizi Türk dostluğundan ve Türk alicenaplığından başka kurtarabilecek hiçbir kuvvet yoktur.’’ Albay Haskell 1919 yılında görevlendirilerek Ermenistan’a yapılan Amerikan ve İngiliz yardımında Ermenistan’a her ay 500 bin ton un ithal etmeyi ve Kızıl Haç aracılığıyla Anadoludaki Ermenilere de yardım da bulunmuşlardır. ABD New York Anonim Şirketi ise 25 bin Ermeni öksüz ve yetimi ile nüfusun geri kala kısmının tıbbi yardım, eğitim ve psikolojisiyle görevlendirilir.

Ermenilerin yüzyıllardır birlikte yaşadığı Türklere karşı düşmanlıklarının faturasını Emperyalist devletlerin himayesine girerek yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürterek hatta terörizme destek çıkan fikriyatta projelere alet olarak kara bir leke olarak bugünlerimize ulaşmışlardır.

Araştırmacı Yazar-Tarihçi

Volkan Yaşar Berber