ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio: “Suriye’de yeni rejimin çöküp yeniden iç savaş çıkacağını düşünüyoruz. Bunun haftalar içinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”
ABD Bakanı bunu açıklamışsa ve “bir yerde iç savaş çıkacak” diyorsa, o savaşı kendileri istiyordur ve kendileri çıkartacaklardır. Karşımızda kendi kendisiyle çelişen, kendi kendisiyle kavga eden bir ABD var. Türkiye müthiş bir iş çıkardı, hatta ilk kez böylesine müthiş ve son derece başarılı bir AKIL OYUNUNDAN galip çıktı. Kimse farkında değil, zaten muhalefet deseniz malum, ucube birinin k*çini kurtarmakla meşgul. Neyse, bu konuyu geçelim, o zaten yok; ne yazık ki bu ülkede bir muhalefet yok, yok hükmünde saymak en doğrusu.
Konuya dönersek; Türkiye, Suriye’de rejimi yıktı, rejim kurdu. Kurulan rejimin tanınması çok önemliydi, Türkiye bunu da başardı. ABD’ye verilecek haracın yanına şart olarak bunu da ekledi. Yani çayın taşı ile çayın kuşunu vurduk. Rejimi biz değiştirdik, yeni rejimin ABD tarafından tanınmasını da Arapların parasıyla sağladık. Giden para olsun, Arabın parası gitti ama kazanç bizim hanemize yazıldı. Suriye’de kurduğumuz rejim tanınmış oldu. Bunun rüşvetini Araplar verdi. Kaldı ki Araplar o haracı zaten vereceklerdi, yanına koşul olarak Suriye rejiminin tanınmasını da ekledik. Fena mı oldu? Tam aksine, Türkiye adına müthiş bir başarı, hatta müthiş bir zafer de diyebiliriz buna. Dünyada rejim yıkıp rejim kurabilen kaç ülke var? ABD bile yapamıyor bunu. Zira ABD sadece yıkmayı beceriyor, kurmayı beceremiyor. Bunu beceren tek ülke var: İngiltere. İkinci ülke de biziz artık. Bu yüzden zafer dedim. (Osmanlı döneminde bunu en iyi Osmanlı yapardı; İngiltere, Osmanlı’dan sonra gelirdi.)
Konuya dönelim. Bunu başardık başarmasına ama anlaşılan o ki bu başarımız KÜRESELCİ kö...lerin hiç işine gelmemiş, bundan hiç memnun olmamış olacaklar ki, bu başarımızı kursağımızda bırakmak için YPG’yi ayartarak Suriye’de bir iç savaş uğraşı içerisine girmişler. ABD’li bakanın sözlerinden bu anlaşılıyor. ABD derin devleti farklı düşünüyor, bizim istediğimiz gibi yeni rejimi tanıdılar. Ancak görünen o ki, kan emici KÜRESELCİ haydutlar bundan hiç memnun kalmamışlar. Gördüğünüz üzere BİRBİRİYLE ÇELİŞEN ve BİRBİRİNE ZIT İKİ TANE ABD VAR. Birinin kabul edip onayladığını diğeri kabullenmiyor ve onu yıkmak istiyor. ABD derin devleti Arap rüşvetini aldı, buna karşılık yeni Suriye rejimini tanıdı. Ancak KÜRESELCİ YAPI tam aksini düşünüyor. Trump’ın Suriye rejimini tanımasına engel olamadılar, ama bunun için farklı yoldan harekete geçtiler.
Çok uzadı, ancak şunu ilave edeyim: PYD’yi ellerine veririz, elleri boş kalmaz. “Ellerimiz böyle boş mu kalacaktı” türküsünü söyletmeyiz onlara, hiç merak etmesinler. Bakın, bunlar bizdeki bazılarına ne çok benziyorlar! Asla yenilgiyi kabullenmiyorlar. Neden biliyor musunuz? Nasıl olsa her işlerinde maşa kullanıyorlar, onların yerine başka mayın eşekleri savaşıyor ve başkaları ölüyor. Yani yenilmenin bedelini onlar yerine hep başkaları ödediği için kendilerini yenilmez armada olarak görüyorlar. Bir yerde de öyle; mayın eşekleri sağ olsun, onlar varken bunlar hep kazanırlar. Kaybettiklerinde de mayın eşekleri kaybetmiş olur, o zaman onlara sahip çıkmazlar, sahipsiz sıpa gibi ortada bırakırlar. Misal; başaramadıkları darbeye “tiyatro” derler, o zaman yenilmemiş olurlar. Bakın, 15 Temmuz FETÖ darbesini sahipsiz sıpa gibi ortada bıraktılar.
YPG’nin defterini dürüp atacağız, ama onlar yenilmemiş olacak, mayın eşekleri yenilmiş olacak. Çok aşağılık bir ekol bunlar. Bin kez yensek yine de yenildiklerini kabul etmezler. Başka başka mayın eşekleri bulup önümüze sürüp sürüp dururlar.
Neyse, sözün özü şu: Suriye’deki zaferimiz bunlara çok koymuş, hem de öyle böyle değil. Bir de bunu müthiş bir AKIL OYUNU ile Trump’ın tanımasını sağlayınca, bunlara daha da çok koydu. Öyle bir bozum olmuşlar ki, dün bir bugün iki, alelacele çıkmış ABD Bakanı, zaferimizi kadük kılmak için “Suriye’de iç savaş çıkabilir” diyor. Pöh pöh pöh! Bu durum küreselciler için çok müthiş bir acıya sebep olmuş, beklemeksizin harekete geçmelerinden belli. İçlerine giren kazığı tarif etmek mümkün değil.
Selam olsun kadim Türk devlet aklına ve onun uygulayıcılarına. İlk kez küreselcileri bu kadar çok acıttık. Bundan daha ağırı herhalde Sabatay Sevi’nin icabına bakılmış olmasıdır; ondan sonraki bu denilebilir. ABD basınında mutlaka bu konuda Trump’ı ağır eleştiren yazılar çıkmaktadır, çıkacaktır. “Sen nasıl Suriye rejimini tanırsın?” diye, kesinlikle ağır eleştirilere maruz kalacaktır, hatta bunu ona kötü bir not olarak yazacaklardır mutlaka.
ALLAH c.c yar ve yardımcımız olsun.
Vesselam...