Muhalefet partisi genel başkanı Özgür Özel, zembereği boşalmış düzenek gibi dengesizce hareketler yapıp duruyor. Aslında her şey, Ekrem’in CHP’yi ele geçirmek için yaptığı operasyon ile başladı. Kılıçdaroğlu'nu devre dışı bırakmak için delegelere para ve çeşitli hediyeler verildiğini itiraf eden, savcılıklara şikayette bulunan bazı CHP’lilerin açtıkları dava neticesinde, savcının da ifadesiyle yüz yılın yolsuzluğu ortaya çıktı.
Yapılan soruşturmalar ve itirafçıların verdiği deliller neticesinde, CHP’li birçok belediyedeki yolsuzlukların devamı çorap söküğü gibi geldi. Kongrenin iptal edilmesi durumunda sıranın kendisine geleceğini anlayan Özgür, başta İngiltere olmak üzere tüm Batılı ülkelerden destek almak için Türkiye’yi şikayet etmeye başladı. Buradan da destek göremeyen Özel, sıra kendisine gelmeden sokakları karıştırmak suretiyle ülkeye verebildiği kadar zarar vermek istiyor.
Kürsüye her çıktığında Selanikli olmakla öğünen Özel, “Biz bunlarla (inançlı, yerli ve milli olanlarla) yüz elli yıldır mücadele ediyoruz.” demek suretiyle niyetini açıkça ortaya koyuyor. Özgür’ün Sinop'ta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hava savunması için kritik öneme sahip füze denemelerini diline dolaması dikkat çekti. Türk savunma sistemlerine doğrudan karşı olduğunu diyemediği için balıkların rahatsız olduğunu ve turizmi öne sürdü.
Bunu daha önce, terörle mücadelede kullanılan SİHA’lardan şikayetçi olan CHP’liler de söylemişti. Hele hele S-400’leri hiç dillerinden düşürmemişlerdi.
Aslında soru şu: Ey Özgür ve avenesi, ne istiyorsunuz ülkemizin savunma sanayisinden? Bu söylemlerinizle kimlere mesaj veriyorsunuz? Ne istiyorsunuz ülkemizin yargısından, savcısından, hakiminden? Kurtuluş Savaşı derken ne demek istiyorsunuz?
Neden her seferinde, tüm alanlarda bağımsızlığı yakalamak için çalışan ülkemizi diğer ülkelere şikayet edip müstemleke muamelesi yapıyorsunuz? Hiçbir konuda çözüm üretemeyen, kaos ve kargaşadan medet umanlar, neden yüz elli yıldır bu kadim milletin inanç ve değerlerine saldırıyorsunuz?
“Biz kanunsuz olan her şeyi yaparız, bize dokunamazsınız.” mı demek istiyorsunuz? Yerli ve milli olamadığınıza göre, kimsiniz siz?
Vesselam...