Bir kimsenin “İnsan” olduğunu :tatlı dili, güzel ahlakı,  güler  yüzü ,cömertliği, münakaşa etmemesi özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır.
Güzel ahlaklı kimse, edeplidir, az konuşur hatası azdır, gıybet etmez, Allah için sever  Allah için buğz  eder, emanete riayet eder, komşu ve arkadaşı korur.
Ayet-i Kerimede şöyle buyrulur;” Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler .Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.”(El İsra.53)
Firavuna bile yumuşak söz söylenmesi emredildiğine göre, onun kadar azgın  ve sapkın olmadığı muhakkak olan diğer  insanlara karşı bir üslup ile yaklaşmak lazım geldiği kolayca anlaşılabilir. Bize en büyük örnek  Efendimiz (s a s) yaşamı boyunca hiç kimseyi dili ile incitmedi. Tebliğ ederken aşağılamadı. Hak, Peygamber Efendimiz ’in bu husustaki fazilet ve kemalini  şöyle ifade eder.
“ Ey Resulüm! O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın.! Şayet sen kaba ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi.”( Al-i İmran Suresi .159)
“Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşmaz”
Yine bu husus ta  Hazret-i Mevlana’da :”Kalbi ve sözü bir olmayan  kimsenin  yüz dili  bile olsa, o yine dilsiz sayılır.” buyurmuştur.
Samimi bir kalpten sadır olan tatlı  sözler ve yumuşak  bir üslup, ahlaki  olgunluktaki yüksek seviyeyi  gösteren alametlerdir. Tatlı  bir dil  ve yumuşak  bir üslup sahibi olmak zor, lakin  feyizli ve bereketli  bir yoldur.
Rabbim cümlemize  güzel ahlaklı  ve tatlı dilli olabilmeyi  nasip etsin.