Toplumda kültürlerarası farkındalıklarla ortaya çıkan subliminal depresyon sonucu fiziksel belirtilerin başlıcalarından önemlisi paranoid düşüncelerdir. Bilinçaltı geçmişte yaşanan birçok ağır yaşam hayal kırıklıklarının bir zaman sonra istençdışı şekilde kişide sinir sistemine etki ederek kalıcı hale gelir. Çevrelerine karşı daima endişe ve kaygı içinde teyakkuz halinde olup, kendilerini kandırdığı veya sömürdüğünü varsayarak şüphe içinde kalır ki samimi dostluklar kuramamaktadırlar.
        Depresif durumun birçoğunda umutsuzluk, ilgi azalması, savunma halleri görülerek girişimcilik ruhunu kaybederek başkalarının da negatif olmasına imkan verir. Günahkarlık düşüncelerle dolu bir ruhsal yaşantı sürdürerek kendi çabalarıyla kurtulmaya çalışabilselerde maalesef destek almadan yeniden hayata atılamamaktadırlar. Daha evvelde bahsettiğimiz gibi toplumsal ve sosyal  insanın bulunduğu yaşam tarzı kişide olumlu veya olumsuz ciddi etkilemektedir.
        Eleştirilsel yaklaşım yapıcı ve insancadır. İnsanın ilerleyebilmesi, işbirlikçi davranışlarına destek olabilmesiyle, üstesinden gelinebileneceğine inancı sağlanarak oluşturulabilinir. O kişiyi kendini cezalandırma düşüncesiyle başbaşa bırakmak vicdansal mümkünatı olmamalıdır. Özellikle paranoid düşüncelere sahip insanlar toplumun  ekonomik ve kültürel düzeyi düşüklüğünde daha sık görülür. Bu kişilerde yoğun olarak yine karamsarlık, kötümserlik, değersizlik yanı sıra suçluluk duyguları ağır basmaktadır.
        Birbirimizi anlamamız ve dayanışmalarımızı güçlendirerek içimize kapanmaksızın çevremizden destek almamız elzemdir. Kişilik bozukluklarını yaşamın her döneminde her insanın şahit olacağı bilinciyle hareket ederek karşımızdakilere saygı, sevgi, empati çerçevesinde davranmamız gereklidir. Toplum tarafından dışlanabilme endişesiyle kendisinde insan kabullenmeyerek tedaviye olumlu bakmazlar oysa ki kendi iradesiyle bir başkalarının önerisi veya teşviki olmadan sürece ılımlı bakması en iyisidir.
       Sosyal etkileşimlerde çok görülüyor gibi olsa da bedeni orada aklı bir başka tarafta var olana yoğunlaşamayarak ilgisiz görülür. Anksiyete psikolojik sorunlarının hafifçe rahatsızlık başlangıcı düşünce ve davranışlarına yansır. Dikkatin odaklaşmasında zorlanarak, kaygıya karşı bastırma, içe atma ve akla uydurma tipi savunmaya başlanır. İnsanda başkalarına karşı  kin, nefret, aşırı duyarlılık, inatçılık baş göstererek, rahatlamakta zorlanarak uzun bir zaman alır.
        Başkalarının olumsuz yargılamalarını geliştirme güderek bilinçaltı onları beslerler. Ciddi boyutta tedavi önerilerek planlanmış görüşmeler ve değerlendirmelere tabii tutularak o kişinin sürekliliği sağlanmalıdır. Paranoid kişilik bozukluklarının toplum içinde yoğunluğu gözle görülmese de az kanımsanmasa da çokçadır. Kişi kendini real sınayarak önce ailesini sonra çevresini düşünerek tedaviye cevap vermelidir. Fiziksel rahatsızlıktan öte ruhsal rahatsızlıkların kalıcı halleri hayat boyu semptonik bozuklukları taşımasına sebep verir.