Eğitimli olmakla diploma sahibi olmak arasındaki farka vardığımızda, tevazunun dini, dili ve ırkı olmadığını anlayacağız. Çok sıkıldık eline tutuşturulan bir kağıt parçasının kendini üstün kılacağına inanlardan, medeniyet nağraları altına gizlenip hoşgörüsüzlüğün kitabını yazanlardan, saygının tanımını dini inançlar dışında her konuda yapabilenlerden...
Yani bu tutarsızlık ve düşmanlık niye, anlayabilmiş değilim. İTÜ mezuniyet töreninde, üzerinde ayet yazılı bir pankartın önünü kapatmak isteyenleri görünce yazmak istedim bu yazıyı. Ve yine gördüğüm bir haberden bahsedeyim, Amerikada Gazze'ye destek gösterisi yapılıyor. Hristiyan olan gençler de gösteriye katılıyor ve Müslüman arkadaşları namaz kıldıkları esnada onları polislerden korumak için adeta etten duvar örüyorlar. Şunu anlıyorum ki, konu gerçekten din değilmiş...
Sorsan laiklik adı altında medeniyeti savunanlar, bugün gelmiş Allah'ın kelâmına gölge olmaya çalışıyor. Nerde medeniyet?
Malum şahıslar konuyu sekülerliğe bağlamışlar ama konu kesinlikle o değil. Mezuniyet törenleri kimi ortak görüşlerin ifade edilmesi için kaçırılmaz bir fırsat. Dinî bir ayetin görünürlüğünü fiziksel müdahalelerle engellemek, saygıyı da kökten söküp attığı için tartışmaya değer çok da birşey kaldığını düşünmüyorum.
İnsanlığın gayrimüslimlerden gelebileceğini hiçbir zaman garipsemedim. Ama aynı vatanın sînesinde yaşayan gençlerden bunu görmek, bir milletin yüreğine sapladı hançeri...