Hayat pahalılığı gündemden düşmüyor. Vazgeçemediğimiz içeceklerimizden olan çaya daha dün yüzde 43 oranında zam geldi. Bu zamlardan sonra çaylar eskiden olduğu gibi demli olur mu bilemeyiz.
Akaryakıt fiyatları da öyle; yerinde durmaz oldu. İki ileri bir geri. Akşamdan akşama zam üstüne zam… Kur göstergesindeki eğri hep yukarı yönde ilerliyor. Mutluluktan uçtuğunu sanmıyorum ama nedense ayakları şu sıralar hiç yere basmıyor. 
Kurdaki artış ihracatçıları, malı-mülkü ve birikimi olanları sevindiriyor. Dar gelirlileri ise üzüyor.
Tarım sektörünün vazgeçilmezi gübre kur artışından en çok etkilenen kalemlerden biri. Çiftçiler sağanak şeklinde gelen zamlardan korunmaya çalışsa da nafile.
Şehirlerde yaşayanlar ise markete her gittiklerinde değiştirilmiş, fiyatları güncellenmiş etiketlerle karşılaşıyor. Soğan ve patates muhteşem ikili… Hangi markete gitseniz ilk önce onlar karşılıyor sizi. Zincir marketlerde soğanın fiyatı 9-11, patatesin ise 15-17 Türk lirası. 
Kurban ibadetine niyetlenmiş kişiler bu yılın hisse fiyatlarını soruyorlar birbirlerine. Oturduğum semtin yerel gazeteleri geçti elime. Sayfalarına hızlıca bir göz gezdirdim. Kasapların verdiği büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kurban kesimine dair ilanlarla dolu olduğunu gördüm. Bütçe durumuna göre alternatif kurbanlık hayvan seçimi ve hisse bedeli var ise de fiyatlar ateş pahası.
“Türkiye enflasyon canavarına teslim olmayacak” diyoruz. Enflasyon canavarını obezleştiren unsurları da ortadan kaldıramıyoruz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığını da, fahiş fiyat sorunu da gündemden çıkaramıyoruz.
Hal böyleyken enflasyon canavarı nasıl dizginlenecek, eli, kolu, ayağı, nasıl bağlanacak ki kıpırdayacak gücü kalmasın.
Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) ilginin azalacağı beklenirken yeniden arttığını gazetelerdeki haberlerden öğrendik. Sebebi ne ola ki derken meğer faizdeki tavan uygulaması kaldırılmış. Birikim sahiplerinin bankaların müşterilerine teklif ettiği yüksek faizi kaçırmak istemedikleri anlaşılıyor.
Yeni olduğu söylenen faize endeksli ekonomi sayfası tekrar açılıyor. Uzun zamandır düşük seviyelere çekilmeye-indirilmeye çalışılan faizin halatı kesildi. Demem o ki yakında faiz indirme kararlılığından-politikasından vazgeçilecek. KKM’ye son verilecek. Yabancılar yüksek faizi fırsat bilip ülkemize akın edecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Daha müreffeh ve dirençli bir Türkiye yaratmak için yol gösterici ilkelerimiz şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır. Yerel ve uluslararası zorluklar arasında yol alırken, öngörülebilirliği artırmak için kurallara dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Kısa yollar veya hızlı düzeltmeler olmasa da, deneyimimizin, bilgimizin ve özverimizin önümüzdeki potansiyel engellerin üstesinden gelmemize yardımcı olacağından emin olabilirsiniz. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program tasarlamaktır." ifadelerine yer verdi.
Acil öncelik olarak görülen ekonomi yönetimindeki ekip değişikliği bugün itibariyle gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yönetiminde beklenen değişiklik oldu, sürpriz yaşanmadı. Başkanlığa Dr. Hafize Gaye Erkan atandı. Erkan, Merkez Bankasının ilk kadın başkanı unvanını taşıyor olacak. Mevcut başkan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’da Bankacılık Düzenleme ve Denetme Kurumu’nun başkanlığına atandı.
Malumunuz olduğu üzere kur doludizgin yol alırken Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek “biraz sabır” demişti. Sabır tavsiye edilmesine kimse itiraz etmez; ancak piyasalardaki hareketliliği sabır ekonomisi maalesef frenlemiyor. Bakan Şimşek, kendisine duyulan güvenle yoğuracağı bilgi birikimini ve tecrübesini hemen tedavüle sürmesi gerekiyor. Bir de piyasayı rahatlatacak güvenilir ekonomik programın biran evvel hazırlanıp zamana yaymadan icraata başlanması.
İnanıyoruz ve umut ediyoruz ki yeni kabine üyelerinin üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun olmayacaktır. Yeter ki biraz gayret, biraz da çaba olsun.