Benim seneler dir gündem yaptığım sıla yolu ile ilgili önerilerimin ne kadar da önemli olduğunu bu sene kara yolu ile Türkiye’ye gidip gelmem tekrar sahada görmem bu yazımı yazmama sebep oldu.

Bu sene sıla yolu da daha da çileli oldu.
Uçak biletlerinin fahiş fiat da olması, gurbetçileri karayoluna yöneltti.
Macar,Sırp,Bulgar ve Türkiye sınır kapıların da km lerce kuyruk oluşması gurbetçileri çileden çıkarıyor.

Her yıl izin mevsimi geldiğinde de bu dertler doruk noktasına çıkar. Bir Allah’ın kulu da demez ki; ‘Yahu bu adamlar 11 ay vatan hasretiyle yanıp tutuşuyor. Bari geldikleri öz vatanlarında 1 ay rahat etsinler; onlara belli bir hizmeti de; bedelini az tutarak sunalım...’ Ama yok işte... Gurbetçiyiz ya... Euro kazanıyoruz 

Yıllardan bu yana Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın bu ülkeye milyarlarca dolar katkısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir... Her Allah’ın günü turist gelsin diye dua eden yetkililer; turistin ıkına sıkıla 5 harcadığı yerde Avrupa’dan gelen vatandaşlarımızın 100 harcadığını görmeliler. Ekonomiye katkıysa; buyurun size katkı, buyurun size para, buyurun size Euro... Ne yani elin Alman’ı, İngiliz’i muteberse bizler neciyiz? Bizler bu ülkenin has evladı değil miyiz? Bizler Avrupa’ya işçi olarak Bolivya’dan gönderilmedik ki. Bizlerin 1960’lı yıllardan bu yana bu ülkenin ekonomisine sunduğumuz katkıları acaba hangi turist sundu? Lütfen kendinize gelin ve biraz da bu ülkenin öz evlatları olan bizleri de bir düşünün. Sizlerden elbette ki sadaka istemiyoruz. Ama el insaf yahu; bizler üvey evlat mıyız?

Burada tekrar sıla yolu ile ilgili yazmış olduğum yazıyı tekrar etmeliyim.

Sıla yolu: 
Yurtdışı Türkleri avrupa’dan Türkiye’ye gelirken veya ülkemizden ayrılırken yol boyunca geçtikleri ülkelerde karşılaştıkları sorunların başında, rüşvet, can ve mal güvenliği, haksız muamele, hırsızlık vesaire gibi problemlerle karşılaşıyor.

Türkiyemiz den istediğimiz Yurtdışı Seyahat ve İkamet Güvenliği Başkanlığı veya Müdürlüğüne bağlı Yurtdışında yaşayan Türklerin Anavatana geçiş güzergâhlarındaki tehlikeleri önceden tespit edip,  hem halkımızı hem de ilgili ülkelerin yetkili organlarını uyarmak ve alınacak önlemler konusunda halkımızı bilinçlendirmeliyiz. Hareketliliğin yoğun olduğu zamanlarda söz konusu ülkelerle anlaşmalı olarak yol güzergâhların üzerinde yeterli sayıda “Sıla Yolu Dinlenme Tesisleri” açılmalıdır ki, Sırbistan’ın Niş kentin de ayrıca büyük bir şekil de paralel olarak gidiş ve geliş Dinlenme Tesisi elzem bir şekil de kurulmalı,izin dönemi hariç TIR ve Otobüs lere hizmet verilebilinir. 
Bu şekil de kaza oranıda düşer.
Bu tesislerde petrol alma imkânının yanı sıra geceleme imkânı, helal yemek bulma imkânı, mescit ve özellikle araba tamir imkânı sunulmalı. İnsanımız en güvenli şekilde, aldatılma ve herhangi bir sıkıntıya maruz kalma korkusu olmaksızın bu tesislerde bütün ihtiyaçlarını giderebilmelidir. 
Bu tesislerde aynı zamanda konsolosluk yetkilileri de özellikle yaz aylarında bulunup insanımıza danışmanlık hizmetleri vermesi gerek.
Şikayet ve danışma ofisleri açarak ADAC ile işbirliği yapılabilinir, yol da kalan araçlar veya bozulan araçlarla ilgili şikayet ve başvuru masası kurup bu birim aracılığı ile özellikle yaz aylarında 7/24 hizmet vermek suretiyle haksızlığa uğramış olan vatandaşımızın haklarını koruyup kollamak ve gerekliğini düşünüyorum.
Dahası Macar,Sırp,Bulgaristan ve Türkiye sınır kapıların da giriş ve çıkış peronların sayıları çok az,en azın dan izin sezonların da 50 gişelik olması gerekiyor,bu saydığım ülkelerle konuşulup bu sayı çoğaltılabilinir,şayet bu ülkeler buna yanaşmıyor sa hava yolu ile gurbetçilerimiz işçi tarifesi adı altın da 190 euro uçak biletleri ile gidiş dönüş yaparak karayolu yolcusunu azaltırsak saydığım ülkeler bu durum da kendileri cazip öneriler ile bizlere gelirler diye düşünüyorum,tabiki Avrupa Parlamentosu ile irtibata gecebiliriz bu yol güzergahları konusun da,yol güvenliği,uzun kuyruklar konusun da ve buna benzer şikayetler dile getirebilirsek ikna edebiliriz.
Deniz taşımacılığını da göz önün de bulundurmalıyız.
Hava yolu ile taşıma yaptığımız zaman oto kiralama ve diğer ihtiyaçlar için iyi bir pazar da kurmuş oluruz,kara yolunda harcadığımız dövizleri kendi memleketimiz de harcamış oluruz.  
Burada şunu da göz ardı edemeyiz,sıla yolu derken yalnız gurbetçilerin  çile yolu anlaşılmasın aynı çileleri TIR ve seyahat otobüsleri  de çekiyor ki,bazen 5-10-25 km kuyruklar oluştuğunu okuyoruz ve bu seyahatım da gözlerimle de gördüm TIR kuyruklarını ki merak ettim sınır kapıların da bir peron dan geçiyor binlerce TIR,olacak gibi değil hiç mi bu konulara duyarlı olan yok yahu,nakliyat şirketlerin dernekleride mi yok?

Siz okuyucularım dan ricam
Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarımızdan THY’ye Mesaj
Yazımı 
Milli Gazete
18 Temmuz 2022
değerli Milli gazete yazarımız Prof.dr BEKİR GÜNDOĞMUŞ köşesin de gündem yapmıştı internet ten bulup okumanızı rica ediyorum,bu yazım da çözüm önerilerimi yazmıştım bu yazımla onu bir arada değerlendirirse okuyucularım ve yetkililer,hatta gelecek seçim de iktidar olma ihtimalı çok yüksel gözüken 6 masa diye hitap ettiğimiz partiler daha da ilgi ve isteyerek bu konulara ehemmiyet verirse ekonomimizin döviz sıkıntısıda bir nebze azalmış olur.

Yazımı sonlandırırken şu konuyu da belirtmesem olmaz.

Evet şikayetlerimiz çok fakat çözüm yok onun için senelerdir gündem yapmaya çalıştığım ve çözüm konusun da ilk adım olarak gördüğüm konu yurtdışı seçim bölgesi acilen oluşması gerekiyor ki, Türkiye’de politik sorumluluk taşıyanların dünyayı yeniden keşfetmelerine gerek yoktur.
Fransa, İtalya, Hırvatistan, Cezayir, Portekiz, Mozambik, Ekvator, Kolombiya, Tunus, Makedonya, Dominik Cumhuriyeti ve Romanya’nın yanı sıra daha birçok ülke, yurt dışında yaşayan vatandaşlarına hem seçme hem de seçilme hakkını çoktan hayata geçirmiştir.
Hem de yurt dışında yaşayan vatandaşları için kontenjan bile ayırmıştır.
Bizlere de en az 35 kontenjan ayrılması gerekiyor ve çözümün ilk adımı olur.

Şaban Turhal
München/Freising