Sinop.. Karadenizin İncisi olma potansiyelini kullanamayan hazine..

Türkiyemizin en  kuzeyinde yer alan Sinop  yarımadası, son derece misafirperver ve modern sosyal yapısı, yeşili mavisi, eşsiz doğal güzellikleri, farklı tarım ve yöresel ürünleri, sahip olduğu oldukça güçlü turizm potansiyeli ile özellikle son yıllarda gittikçe dikkat çeken bir coğrafya..

Ancak, ne yazık ki sahip olduğu zenginlikleri tam anlamıyla kullanamıyor oluşu dikkat çeken bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Neden bu kadar büyük bir potansiyel, beklenen şekilde değerlendirilemiyor?

Ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlama hedefi, yatırımları farklı bölgelere, farklı illere yönlendirmeyi gerektiriyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir  gibi büyük şehirlerde yaşanan aşırı yoğunluk ve deprem riski, yatırımların Anadolu'nun çeşitli şehirlerine yönlendirilmesi gerektiği fikrini ortaya koyuyor.

Ancak, bu yönlendirilen yatırımların Sinop merkez ve ilçelerinde  tam anlamıyla etkili bir şekilde değerlendirilememesi, ilin  ve ilçelerinin ekonomisinin gelişimine engel oluyor.

Hala turizm veya fabrika yatırımcılara rahat bir şekilde yer gösterilememesi, Organize Sanayi Bölge  kamulaştırmalarının yavaş ilerlemesi, denizden, havadan ve hatta karadan ulaşım imkanlarının bazı bölgelerde hala yeterli veya elverişli olmayışı,oldukça zorlu oluşu, yan illerimizde yıllardır faaliyetlerine devam eden KUDEP, TKDK gibi kurumların hala şehrimizde açılmaması gibi gibi eksiklikler Sinop'un yatırım potansiyelini kullanamamasının önemli göstergelerinden olmaya devam ediyor. 

Bu durum, şehir dinamiklerinin önceliğini iş dünyasının önündeki engelleri kaldırmaya vermeleri gerektiğini gösteriyor. Turizm alanında da benzer şekilde, güzel yerlerimizde altyapı eksiklikleri ve yol sorunları yaşanıyor. Bu da turizmin bölge ekonomisine sağlayacağı katkının tam olarak gerçekleşmesini engelliyor.

Sinop'un sahip olduğu turizmde bölge liderliği potansiyeli ekonomik açıdan daha güçlü bir bölge olma fırsatını sunuyor. Ancak, bu fırsatların gerektiği gibi değerlendirilememesi, bölgenin gelişimine ket vuruyor.

Sinop'un kalkınması, yerel yönetimler ve karar alıcı makamların etkili stratejiler üretmesiyle mümkün olacaktır. Yaklaşan yerel seçimler öncesinde, her bir adayın kendisine sorması gereken öncelikli soru şu olmalı: "Bu zamana kadar ben arada olmasam, Sinop hangi yatırımları alamazdı?" Veya " Benim olmamam halinde Sinop bu bu çok kuvvetli projeler ile şu şu gelişimleri sağlayamaz! "

Eğitimcilerinden esnaflarına, sivil toplum kuruluşlarından sporcularına, yerel habercilerinden köylerdeki tarım üretimi emekçilerimize kadar Sinop kent dinamiklerinin güçlendirilmesi, bölgenin ekonomik potansiyelini daha iyi kullanmasını sağlar. Kalkınmış il ve ilçelerin ortak özelliği, dinamik bir iş, ticaret dünyası ve etkili bir yönetimdir. Bu faktörler, yatırımları ve istihdamı kentimize çekecek, böylelikle Sinop gerçek potansiyelini tam anlamıyla kullanarak parlayabilecek ve hak ettiği yere gelebilecektir.

Sonuç olarak, Sinopumuzun sahip olduğu zenginlikler ve bölge turizmdeki liderlik potansiyeli, atılım ve gelişim fırsatlarının büyük bölümünü oluşturuyor. Ancak, bu potansiyeli değerlendirmek için daha da etkili stratejiler, yatırımlar ve yönetim anlayışına ihtiyaç var. Şehir dinamiklerinin güçlendirilmesi ve iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılması, bölgenin gerçek potansiyelini ortaya çıkararak sosyal ve ekonomik gelişimine ivme kazandıracaktır.

Sinopumuza çok şey borçluyuz ve bu kentin sakinleri olarak karınca kararınca, el ele, gönül gönüle verip, hep birlikte Sinopumuzu ve Sinoplumuzu hakkı olan aydınlık yarınlara taşımak için gerekli her türlü gayreti üretmeliyiz.