Sevgili Durağanlı Hemşerilerim…

Kanlıca mevsimindeyiz.

Bir de meşhur höbelenimiz var.

Dostlarım…

Binlerce yıldır Durağan'ın bereketli topraklarında yetişen ve halk arasında "höbelen" olarak bilinen bu eşsiz mantarın, bilimsel adıyla "morchella", global arenada bir değer olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Şöyle ki Fransa'da höbelen mantarı, aynı zamanda morel mantarı olarak da tanınır ve lüks restoranlarda ile geleneksel Fransız mutfağında öne çıkar. Bu benzersiz mantar, aromasıyla soslar, kremalı yemekler ve et yemeklerine olağanüstü bir lezzet katmaktadır. Höbelen mantarlı tavuk veya dana eti, risotto, krema sosu ve bazı pastalar veya turtalar Fransız mutfağında bu mantarın başrol oynadığı yemekler arasında yer alır. Bir porsiyon yemekte genellikle 30-50 gram arasında Höbelen mantarı bulunsa da bu miktar, restoranın tarifine ve sunum tarzına göre değişkenlik gösterebilir. Lüks restoranlarda Höbelen mantarlı bir yemeğin fiyatı genellikle 30 Euro'dan başlar ve restoranın konumuna, prestijine ve kullanılan diğer malzemelerin kalitesine bağlı olarak 100 Euro veya daha fazla olabilir.

Değerli Durağanlılar…

Höbeleni az bulunduğu doğal ortamında toplamanın yanında ticari olarak üretmek istiyoruz.

Höbelenin ticari bir değer olarak üretilebilmesi, ciddi bir Ar-Ge sürecini gerektiriyor. Bu süreç, dünyanın dört bir yanında, özellikle Çin'de başarıyla yürütülüyor ve mükemmel sonuçlar elde ediliyor.

Peki, neden Durağan bu global harekete dahil olmasın? Neden tarihi İpek Yolu'nun bu değerli duraklarından biri olan Durağan, modern zamanların "İpek Yolu"nda da bir durak olmasın? Bizler, bu vizyonla hareket ederek, höbelen yetiştiriciliğinin Ar-Ge süreçlerini Durağan'a taşımayı hedefliyoruz. Bu sayede, ilçemiz sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde de bu alanda bir öncü haline gelecek.

Çin, höbelen yetiştiriciliğinde önemli bir başarı hikayesine sahip. Ancak unutmamalıyız ki, Anadolu toprakları, höbelenin doğal yurdu. Ve Durağan'ın bereketli toprakları, bu değerli mantarın en iyi şekilde yetişebileceği bir zemini sunuyor. Bizler, bu doğal potansiyeli, bilimsel Ar-Ge çalışmalarıyla birleştirerek, Durağan'ı höbelen üretiminde bir merkez haline getirmeyi hedefliyoruz.

Bu vizyonla, ilçemizde yeni iş imkanları doğacak, yerel ekonomi canlanacak ve Durağan, gastronomi dünyasında hak ettiği yere kavuşacak. Bu yolculukta, tarihin derinliklerinden gelen bir lezzeti, modern bilimin olanaklarıyla buluşturarak, Durağan'ı hem Türkiye'nin hem de dünyanın gurme haritasında hak ettiği yere taşıyacağız.

Bu vizyonu hayata geçirmek adına, Mersin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile işbirliği içinde olacağız. Enstitünün bilimsel birikimi ve Durağan'ın doğal potansiyeli birleştiğinde, ilçemizde sayısız aile ekonomik refaha kavuşacak.

Gelin, bu heyecan verici yolculuğa birlikte adım atalım. Geleceğin Durağan'ını, bilim ve doğanın bir araya geldiği bu eşsiz projede birlikte inşa edelim.

Saygılarımla,

İbrahim Irmak