İçindeki ürpermiş karakterler varoluş sebebi arayışını polemiğe düşürürken bir an evvel sebep sonuç ilişkilerine odaklanmak ithafı damıtılmışçasına parçaladığı istençdışı önergelerini sorgulamaktır yaşam… düşünmek yorumlamak kişiye bir anlatının içten içe kendi üstüne kapandıkça öte bağını kuramsallaştırmak zordur insana. Hikmeti, kendince sorgulamanın ötesinde bir yaşamsallığın ayrıştırılmış bir ömrün adanmasıdır. Nice verilen emek ve fedakarlıklar ince bir ruha adanıyorsa eğer geriye bize kalanı umuttur kanımca…

          Nasıl ki mantıki bir türlü dinmeyen istençdışı arzularının ızdırab halini alması yaşanmışlıklarını tetikliyorsa tekrardan acı verir gibi, ilkinde düşünceni ters köşe eden özgün iraden bir zaman sonrasında içten içe ‘’bak sana sesleniyorum’’ edasıyla yüzleşir insan. Kafasının içinde kendini hayatın başrolünde felsefik halde tasvir ederek hiçbir iz bırakmamış kendi geçmiş iyle yüzleşmek isteyip emeline ulaşamamak insanı sonun başlangıcına sürükler. Bilinçdışının altında imtiyazlı şekilde dışa vurulamayan isteklerin soyutsal hakikati kurgusallaştıramamak aslen insanı çökertir zamanla.. Varolan imkanlarını değerlendirmeyi öğrenerek zamanla kişi ortaya bir eser çıkartabilir ki desteksiz bunlara ulaşma imkanı olamaz. Yaşamındaki karakterlerle can bularak yolunu çizmek erdemliliğine vakıf olmakla ancak mantıki felsefesini biçimlendirebilir insan.
          İnsan içinde sakladıklarıyla yaşamayı nasıl öğrendiyse onlara sahip çıkarakta her hatırladığında doğru yanlışı muhakeme etme kabiliyetine erişir. Bazen hayali gerçekleştirememenin verdiği hayal kırıklılığıyla umutsuzca yaşamını idame etmeye çalışmanında verdiği ruhsal çökmenin insanda ters etki yaparak olağanüstü şekilde yeni eserler meydana getirmeye kadir olduğuda bilinir. Geçmişin tekerrür şer veya hayra mukabil değerlendirmenin tecrübeyle sabitlendiği gibi mantıki olarakta ele almak önemlidir. Hayatı okumalar, değerlendirmeler ancak mantıki felsefeye dayalı olarak olur.
          Fikri öğretici tavrı insanoğlu çoğu zaman deneyimsel şahit olmuştur. Gerçek hayat halk arasında aranmalıdır. Tepeden bakış edasıyla önyargılarla değil de avam içinde real şahitlerle istişarelerle öğretiye ulaşılmalıdır. Peşpeşe sıralanan sıfatlarla birebir muhatap olunarak azda olsa sohbetini katarak önyargısız karakterleri biçimlendirmektir as olan.. Hayat çoğunlukla sade yaşam sürenlere zordur kanaatimce , bu insanlar yaşamının sadece kendilerince olduğunun ve de başka fikriyatlara başka yaşamlara hak tanımadığını benimsediklerinden hiçbir şekilde başkalarına bilinçaltı açık kapı şansı tanıyamamaktadırlar.
               Mantıki felsefesini kazanalar hayatta bir şeyin sahibi olup hedeflerine bilinçli şekilde ulaşabilmektedirler. Tüm insanlar kusursuz doğar ancak yaşamsal çevrelerince şekillenir birçoğu ki kendi özgün iradeleri fazla rol oynamaz. Bir başkasının hayatını taklit etmekten ziyade kendi kaderinizi belirleyebilme öğretisiyle kendisini yetiştirebilenler varolan hayata göğüs gerebilirler. Önemsiz gibi görülen yaşamsal birçok öğretinin mantıki felsefe açısından değere binmesi kendisinin sonsuz bakış açısıyla şekillenir.

ARAŞTIRMACI YAZAR-TARİHÇİ
   VOLKAN YAŞAR BERBER