Geçtiğimiz günlerde "Engelliler Günü"  dünyada ve Türkiye'nin bütün il ve ilçelerinde programlar düzenlenerek kutlandı. Bir gün hatırlanması onlara yeter mi? Yetmez.! Onlar için neler yapılmalı? Engellilerin yaşam şartlarını kolaylaştırmak ve hayata tutunmaları sağlamak için herkese görevler düşüyor..  En büyük görev de belediyelere...
Engelli bireyler ve onların ailelerine yönelik pek çok alanda yenilikler ve iyileştirmeler yapılmasına karşın hala engellilerin bir kesimi yarı-ev hapsi şeklinde yaşarken, evden dışarı çıkabilenler de önyargılardan, kaldırım taşlarına kadar uzanan sistematik bir ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Bu adil olmayan yaşam düzeninin bir ucundan tutup düzeltmeye başlamak belediyelerin görevleri arasıında bulunuyor.  Engelsiz bir yaşam için belediyeler somut olarak ne yapabilir?

1- Önce kaç engellinin var olduğu tespit edilmelidir. Her belediye kendi yetki alanında kaç engelli vatandaşın olduğunu, engel gruplarına ve oranlarına, yaş, cinsiyet, eğitim ve sosyal durumlarına göre tespit etmeli ve gerekli sosyal desteği ayrımsız sunmalıdır. 

2- Belediyeler yasal ve zorunlu istihdam kotalarını doldurmalıdır. Hem işçi hem de memur kadrosu için zaten yasa gereği doldurulması gereken istihdam kotası belediyelerce doldurulabilir. Belediyelerin bunu yapması için yeni bir yasaya veya yetkiye gerek yok. Bunu yerine getirmeyen yönetimler tamamen duyarsızlıklarından dolayı yapmıyorlar. 

3- İşitme engellilerin yok sayılmasını önlemek maksadıyla işaret dili tercümanı istihdam edilmelidir. Her belediye en az bir işaret dili tercümanı istihdam etmelidir. İşaret dili farkındalık kursları açılmalıdır. İşaret dili ile konuşanlara yönelik önyargıların azaltılması için işaret dili ile faaliyet veya faaliyet sunumları arttırılabilir.

4- Periyodik olarak tüm engellilerin katılımcı olduğu toplantılar organize edilerek, engellilerin sorunları ve çözüm önerileri kendilerinden dinlenilmelidir. Yerel meclislerde engelli temsili sağlanmalıdır.

5- Belediyeler kendi personellerine engelli hakları farkındalığı sağlamalı ve engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için çalışmalar yürütmelidir. Engellilere yönelik hizmetlerin etkin sunulabilmesi için hizmet sunanların en temel bilgilere ve farkındalık düzeyine sahip olması zorunlu ilk şarttır.  Engellilere yönelik hizmet sunarken “muhtaçlık” yaklaşımının kırılması ve hak temelli bir hizmet sunulması için kamu görevlilerinin engelli hakları farkındalığına sahip olması gereklidir.

6- Her şeyden önce, “belediye binaları” erişilebilir hale getirilmelidir. Yollar, kaldırımlar, toplu ulaşım araçları, asansörler, basamaklar, tuvaletler tüm engel grupları dikkate alınarak sesli, braille ve görsel yönlendiricilerle erişilebilir hale getirilmelidir. Kendi belediye binalarını engelli erişimine uygun hale getirmeyen belediyelerin kentlerindeki binaların ve araçların erişilebilirliğinden sorumlu olması ancak tutarsızlıkla açıklanabilir. Önce belediye binalarından başlanarak kent “engelsizleştirilmelidir.”

7- Başta belediye binaları olmak üzere bir bütün olarak kentler tekerlekli sandalye, koltuk değnekleri ve baston kullanımı dikkate alınarak yenilenmelidir. Sarı çizgiler görme engellilerin yaşamını kolaylaştıracak kalitede ve risk barındırmayacak şekilde yapılmalıdır. Birçok belediyenin yol, kaldırım ve sinyalizasyon gibi çalışmaları süreç içerisinde yeniden inşa edilmesine rağmen engelli kullanımına uygun inşa edilmemektedir. Engelli kullanımı amacıyla yapılan rampalar, sarı çizgiler, WC’ler kullanıcı dostu değildir.

8- Engellilerin sosyal yaşama dahil olması önünde engeller bulunmaktadır. Bu nedenle belediyeler periyodik olarak engelli katılımına açık aktivite destekleri sağlanmalıdır. Sinema, tiyatro, spor, piknik, konser, kermes vb. organizasyonlar engellilerin erişebileceği şekillerde organize edilmelidir.

9- Engellilerin eğitim ve istihdam olanaklarına erişimi kısıtlı olduğunda temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmaları engellenmektedir. Belediyeler engellilerin temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi için nitelikli bir hizmet imkanı sağlayabilir. Bu kapsamda evde bakım hizmetleri de dahil engelli yurttaşlara kamusal ve kapsamlı bir hizmet sunulmalıdır. Engelli yaşam merkezleri yaygınlaştırılmalı ve sunulan hizmetler ücretsiz ve nitelikli olmalıdır.

10- Zihinsel engellilerin ve süreğen hastalığı olanların “erdemli bir kamu hizmeti” almaları sağlanmalı ve ailelerine sosyal, ekonomik ve psikolojik destek verilmelidir. Ağır engellilerin hem kendileri hem de aileleri toplumsal olarak yalnızlaştırılmakta ve dışlanabilmektedir. Belediyeler bu kapsamda çok kritik olan rollerini yerine getirmelidir. 
Sonuç olarak engelliliğin azaltılması veya var olan engellerin azaltılması için belediyelerin yerine getirmesi gereken işler listesi hayli kabarık görünüyor.  Acaba Sinop merkez başta olmak üzere tüm ilçe belediyeler engellilerin yaşamını kolaylaştırmak için bu 10 maddeden hangisini hayata geçirebildi? 
Belediyeler engelsizlere nasıl bir hizmet ediyorsa, aynı hizmeti engelliler içinde yapmalıdır. Onları evlerine mahkum edip hapis hayatı yaşatmayalım ve hayata tutunmayı sağlayalım..