Türkiye, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere adım adım ilerliyor.
Seçime 2 aylık bir süre kalmışken siyasi partiler çalışmalarına hız verdi.
Bir yıldır Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ın karşısına çıkaracağı adayı belirleyemeyen 6'lı masa, nihayet geçtiğimiz günlerde beklenen açıklamayı yaptı.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu oldu...
Bu saatten sonra parti içinden ve dışından eleştiriler bir bir gelmeye başladı.
CHP’nin eski genel başkanlarından Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ın CHP’ye eleştirileri gündemden düşmüyor.
31 Ekim 2022 tarihinde yaptığı Twitter paylaşımı ile CHP’den istifa ettiğini duyuran Baykal, muhalefet kanadına sık sık eleştiri yapar hale geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını eleştiren Aslı Baykal paylaşımında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a övgü dolu sözler sarf etti.
Kılıçdaroğlu'nun seçime tek aday gitmek için uğraştığını belirten Baykal, "Erdoğan'ı ise demokrasiyi benimseyen bir lider. 
İyi ki Erdoğan var"  ifadeleri kullandı.
Aslı Baykal'ın paylaştığı bu Twittte, Kılıçdaroğlu'na haksızlık yapıldığını söyleyen CHP'liler olur mu?
Olur!
Aslın da Aslı Baykal haksızda değil!
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı diye gösterdiğiniz kişi, Erdoğan'ın karşısında her girdiği seçimi kaybetmiş (10 seçim) bir lider. 
Kendi koltuğunu korumak için, önüne parti içinden kim çıktıysa gönderdi. 
Önder Sav'dan başladı, Mustafa Sarıgül, Mehmet Sevigen, Muharrem İnce, Yılmaz Öztürk gibi bir çok ismi partiden ayrılması için zorladı ve bunu da başardı.
Partiden gönderdiği daha çok isim var fakat ben bir kaç ismi sizinle paylaştım!
Hani Erdoğan'a diktatör yakıştırması yapıyordunuz?
Bu yakıştırmayı yaparken siz hiç aynaya baktınız mı?
Kendi partisinden ayrılanlara söylemedikleri söz, yapmadıkları hakaret bırakmayan bu kafalar, ne hikmetse AK Parti ve MHP'den ayrılanlara aynı masada oturabiliyor! 
Bu nedir?
Bu iki yüzlü çıkara dayalı bir siyasettir.
Tabi buna siyaset denirse.
AK Parti'de Başbakan iken Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'na sarf ettiği  sözler ve hakaretler hala hafızalardan silinmedi.
Kavgada bile söylemeyecek sözler sarf ettiler birbirlerine.
Buna rağmen aynı masada oturabiliyorlar.
Birbirlerinin yüzüne de bakabiliyorlar?
Çünkü sizin bir duruşunuz yok.
Bir ilkeniz yok.
"Düşmanımın düşmanı, benim dostum" düsturu ile hareket ettiğinizden dolayı, sizin için fazla bir şey de farketmiyor!
Bu meclise milletvekili adı altında PKK'ları sokan da aynı kafaydı.. 
CHP'nin uzantısı SHP idi.
CHP o zaman yoktu, SHP vardı!
Lideride Murat Karayalçın'dı.
Bunu hiçbir CHP'li dile getirmez!
İşlerine gelmez!
Devekuşu misali bunlar! Devekuşuna sormuşlar, sen kuşsun uç demişler, yok ben deveyim yürürüm demiş. 
Sen Devesin yürü demişler, yok ben ben kuşum uçarım demiş! 
CHPlilerin zihniyetide bu kuş misali işine geldiğini söyler!

Bunlar ağzına dolamış bir çözüm süreci veya bebek katilinin kardeşinin televizyondaki röportajına bozuk plak gibi durmadan onu söylüyorlar.
"Yavuz hırsız misali."
PKK'nın partisi HDP ile kolkola gezen, yürüyen parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu.
Şu anda bile her ne kadar Meral Akşener, HDP masada yok desene de Kılıçdaroğlu o masaya onları oturttu. 
Hem de baş köşeye..
Nedense Meral Akşener, Kılıçdaroğlu'ndan HDP ile aynı oya sahibi olmasına rağmen, istediğini bir türlü alamadı ve alamıyor. 
Fakat HDP ne isterse alıyor. 
Acaba bunu milliyetçiyim diyen
İYİ Partililer hiç düşündü mü?
Düşünün ve size verilen değerinizi de anlayın.
Sandığa gittiğinizde ona görede vicdanınıza danışarak oy kullanın.
Son söz!
Kendilerine güveni olmayıp ve birbirlerine güvensizlikleri olan bu masa, nasıl bu millete güven verip, faydalı olur?
Bir de bu masadaki partilere oy verme düşüncesinde olanlara sesleniyorum!
Yüzde bir bile oyu olmayan partiye bakanlık veren, bu bonkörlük masasının lideri, acaba HDP'ye nasıl bir bakanlık verdi veya verecek?
Anlaşılan 6'lı masayı yeni sallantılar bekliyor.
Macaristan'da Orban'a karşı 6 liderin biraraya gelip de seçimleri açık ara kaybetmesini tekrar hatırlatırım!