Bir gün biri gelip de bana "İnsanlara tek bir duyguyu aşılama şansın olsa, bu duygu ne olurdu?" diye sorsa, hiç düşünmeden empati derdim. Meğer ne de çok umursuyormuşuz misafiri olduğumuz şu dünyayı. Şahit olduklarımız karşısında bir pirinç tanesi bile etmezmiş dertlerimiz. Yakındığımız durumlar, kimi yüreklerde yanan ateşin külü bile olamazmış. Ve biz o ateşe bir damla su olabilecek kadar bile yetmezmişiz...
Empati derdim... Sıralayabileceğim o kadar çok neden var ki anlatmaya ne kelimler yeter ne bu satırlar ne de takatim. Kendini birinin yerine koyabilmek... Bu emapti anlayışını müşkül durumdaki bir insana karşı gösteren birine sormak lazım. Size sormak istiyorum sizce neler der, bundan sonra kendinde neleri değiştirir bu insan? Yüksek ihtimalle bir süreliğine kendini şükre adar ve bir yerden sonra vazgeçip bırakır. Oysa müşkül durumdaki insanın kanayan yarası değişmez. Gönlündeki o dert bitmez. Bizlerin anlamadığı nokta tam da bu. Empati yapmak kişinin kendisini değiştirir, çevresine karşı duyarlılığını arttırır. Yoksa bugüne kadar sırf empati yapabildi diye karşısındaki insanın derdine derman olabilmiş kaç kişi tanıyorsunuz? Alın sizlere en barizinden bir örnek: İnsanlar öldürülüyor ve "Bu bizim ülkemizi ilgilendiren bir durum değil." diyor bir takım empati yoksunu kişi. Gel de onlara politik durumdan daha vahim bir durumun olduğunu, çocukların acımasızca katledildiğini, hastanelerin vahşice bombaladığını, sokakların bebek cesetleriyle dolduğunu anlat! Anlayabilirler mi bunu? Sanmıyorum. Demem o ki empati olmadan yaşamak, çevremizde insanların, olayların varlığından habersiz olmak gibi bir şey. Keşke anlayabilmek için sadece görmek yetse. Oysa gerçek manada haberdar olmak, gönül gözüyle bakabilmek bambaşka bir durum. Yazının başında bahsettiğim gibi bazı durumları yeterince anladığımız an görüyoruz ki ne kadar da dert ediyoruz bir şeyleri. Bunları kişinin yaşadığı zorlukları, kendi kişisel veya çevresel sorunlarını küçümsediğim için söylemiyorum. Söylenecek fazlaca şey olmasına rağmen uzun uzadıya çok da açıklamak istemiyorum empatiyi. Ama bizdeki şükür sebebi olanları görmemiz, 'bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' zihniyetinden kurtulmamız için başka şansımız yok! Dertlerimizin, sorunlarımızın yaşadığımız dünyaya göre önemsiz kaldığı konusuyla ilgili son bir şey söyleyip bitireceğim burda. Eğer gerçekten dert görmek istiyorsanız, verdiğim örnekle ilgili yazıya eklediğim 'yalnızca iki' fotoğrafa birkaç saniyeliğine bakın, göreceksiniz o zaman empatinin gözlerinizden kalbinize doğru hüzünle nasıl aktığını...

1B1A62Da B07A 4E6D A52C 0Dde982C9E0B36C188Db 721C 4C5B Aeb4 Cd82C059Ab0E