Birisi bize dini anlamda bir söz söyleyince zorumuza gidiyor Tamam iyi niyetliyiz. Allah'a ve  peygamberlerine inanıyoruz. Samimiyetle İslam'a, Müslümanlara ve tüm canlılara hizmet etmeye çalışıyoruz. Birbirimizi çok sevip birbirimiz için Ayet el Kürsiler Felak ve Nas sureleri, Fatihalar okuyoruz. Yaptığımız ibadetleri cümle iman ehline hediye ediyoruz!

Fakat! çok kibirliyiz ve gururluyuz. Birilerinin bizim için endişelenip sevgi ile bizi uyarmaya çalışmasına itibar etmiyoruz. Adeta doğruyu öğrenmeyeceğiz diye inat ediyoruz!

Peki insanlar bize hep ağam paşam dese hatalarımıza karşılık bizi uyarmasa. Ömür boyu yağcıların omuzlarında saltanat sürsek fakat sonunda ölüp kefene sarılarak toprağa konduktan sonra sonsuz cehennem azabına düşsek iyimi olur?

O'zaman pişman olmaz mıyız?. Keşke dünyada sıkıntı içinde yaşasaydım da burada saltanat sahibi olsaydım demez miydik?

Doğruları öğrenip gerçeği kabullenmek tabi ki zor. Kibrimize gururumuza çok ağır geliyor. Ama bizim imtihanımız bu! Bunu başarmak zorundayız!

Sonsuz ahiret yurdunda sonsuz saadeti yakalaya bilmek için gururumuza kibrimize rağmen hak sözleri dinlemeye tahammül etmeliyiz. Hak ı hak bilip hak a tabi olmalı. Batılı batıl bilip batıldan sakınmalıyız!

Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsak ya hayır söylemeliyiz yada susmalıyız. Müslümanları İslam dairesinin dışına çıkaran tehlikeli sözleri öğrenip çok dikkatli olmalıyız. Efendimiz Aleyhisselam haber veriyor. Sabah evden mümin olarak çıkıp akşam kafir olarak eve döneceğiz. Evden kafir olarak ayrılıp eve mümin olarak döneceğiz. İşte bu kadar yanar döner bir zamanda yaşıyoruz!

Bu nedenle sık sık imanlarımızı tazelemeli; Lailahe illallah Muhammed'en Resulullah Kelime-i Tevhidini sık sık söylemeliyiz. Ki ölüm bize geldiğinde iman üzeri olalım!

Ya farkında olmadan küfür bir kelime söylediğimiz ve İslam dairesinin dışına çıktığımızda ölüm bize gelirse?

Her konunun uzmanları vardır. Mesela dişimiz ağrıyınca bu azaptan kurtulmak için hemen dişçiye koşarız. Kimse şöyle demez; hangi dişin ağrıdığını ve çekileceğini yalnız Allah bilir! Ve böylelikle insanları dişçiden uzak tutmaya çalışmazlar!

Aynı şekilde ahiret konusunda da uzmanlar var. Kimlerin hangi sözleri söyleyince İslam dairesinin dışına çıkacağını kimlerin nasıl davranınca cehenneme veya cennete gideceğini biliyorlar. Ve bunları bizlere öğretmeye çalışıyorlar!

Fakat şeytanlar ve Şeytanlaşmış insanlar, cahiller bizleri o insanlardan uzak tutmaya çalışıyorlar. O insanlara karşılık başka insanlar yetiştirip onlara diplomalar ve makamlar vererek bizlere gerçekleri ulaştıracak insanlara rakip yaparak onlarla oyalanıp hakiki kurtarıcılardan uzak kalmamızı sağlıyorlar!

Mesela geçmişte peygamberler geldiğinde etrafları hahamlar tarafından sarılıyordu ve mübarek insanı engellemeye çalışıyorlardı. Hazreti İsa Aleyhisselamı zamanın din bilginleri; hahamlar öldürtmek için uğraştılar. Hazreti Meryem'e kötü kadın diyenler, eziyet edenler yine zamanın din bilginleri hahamlar ve onların dindar eşleriydi!

Şimdi insanlara yağcılık yaptığınızda tüm kapılar size açılıyor ama gerçekleri söylediğinizde o kapılar kapanıyor. Buna rağmen gerçekleri söyleyenler hep olacaktır. İşte biz taşlar arasında elmas arayıp bulduğumuz gibi pek çok din adamının arasında bizi Allah'ın rızasına ve sevgisine vede affına götürecek elmas hükmündeki kimseleri bulmalıyız!

Efendimiz Aleyhisselamın, Kuran'ın ve ehli sünnet vel-cemaat İslam âlimlerinin mesajlarına kulak vermeliyiz Onun sayesinde tek yürek ve tek yumruk haline gelebiliriz. Sapkın fikirlerden kurtulup doğruları öğrenebiliriz. Aksi halde Deccal sistemi bizi sonsuz karanlıklara düşürmek için tüm orduları ile etrafımızı sarmış durumda!

Mevlamız bizleri Deccal'dan ve ordularından korusun. Mevla'mız İslam'ı doğru öğrenip uygulamaya çalışmamızda yar ve yardımcımız olsun! amin