Birinci bölümde Amazonların Anadolu’da yayılması sonucu ŞanlıUrfa’ya kadar  uzanarak orada ne şekil ve tarzda mimari planlı, görkemli mozaik süslemeli köşkler, villa- evler yaptıklarını anlatmıştık. 
     Bu bölümde ise AMAZONLARIN Orta Asya’da; nerede, nasıl hangi ırktan  üreyip çoğaldıklarını, nerelere kadar uzandıklarını belge ve kanıtlarıyla araştırma eserlerinden/ kaynakçalardan anlatmaya/ anlamaya/ öğrenmeye  çalışacağız.
     Savaşçı Cengaver Kadınlar olarak bilinen  AMAZONLAR hakkında yazılmış  son yılların en dikkat çeken araştırma eseri; Amerikalı Arkeolog JEANNİNE DAVIS KİMBALL’in “SAVAŞÇI KADINLAR  AMAZONLAR”dır.. 
     Taa Amerika’dan kalkıp zamane Sovyet Rusya’sına gelerek Rus Arkeologları da yanına alıp toplam 23 kişiyle, Asya’nın ortasında Kazakistan’da sadece “AMAZONLARIN KÖKLERİ”ni  Araştırma amacı ile kazı yapan J. Davis KİMBALL bu araştırma ve buluşları ile Türk tarihinin eksiklerini/yanlışlarını ve AMAZON efsanesinin (efsane değil) gerçekten var olduğunu, kanıtları ile birlikte ortaya koymuştur.. 
     J. Davis Kimball’e göre: Amazonların  Efsanesi, Kazakistan’ın Pokrovka mevkiinde başlayıp; buradan bir Türk boyu olarak İskitlerle Karadeniz’in kuzeyinden Anadolu’nun da kuzeyinden Karadenizi kuşatarak Greklere (Yunanlara) kadar uzanmıştır. HOMEROS’un Heredot   Tarihine göre; Amazon Savaşçı Kadınlar  EGE’de  TROYA savaşına katılarak, Amazon Kraliçelerin göğüs göğüse yaptıkları savaşta,  Grekleri büyük bir bozguna uğratarak, yenmişlerdir. Ayrıdan KELTLER de Avrupa’da yayılarak Kuzey İrlanda’ya kadar ulaşmışlar uzun yıllar hatta asırlarca bu boylar da devletler kurmuşlar, kadın savaşçı kraliçeler tarafından yönetilmişler… 
     İskitler boyundan olan AMAZONLAR ise en yoğun olarak; Samsun Terme’den  Sinop’a, Bartın’a kadar yayılmışlar, Bartın nehrinin batı yamaçlarında görkemli saraylar, köşkler, yapılar inşaa etmişlerdir. (Bak; İlkçağda Anadolu Halkları, Prof Dr Bilge Umar…)    
     Gelelim Amerikalı arkeolog  J. Davis KIMBOLL’ın Araştırma/ kazı sonuçlarına…
     KIMBALL; “SAVAŞÇI KADINLAR AMAZONLAR” adlı eserinde özet olarak şunları tespit etmiş.. 
     Demirperde Ülkelerinin  başta Sovyetler Birliğinin çökmesi/ dağılmasından sonra 1990’lı  yılların başında; AMERİKALI  ARKEOLOG KIMBOLL KAZAKİSTANDA POKROVKA yakınlarında Rus arkadaşları ile birlikte kazılara başlar..
AMACI; bilinmeyen, kanıtlanamayan  efsanevi SAVAŞÇI  AMAZON KADINLARIN İZİNİ SÜRMEK VE ONLARIN TARİHTEKİ VARLIĞINI KANITLAMAKTI…   
     Amerikalı Arkeolog Jeannine Davis KIMBALL’ın tarihi yeniden yazdıracak büyük araştırması nihayetinde bütün bildiklerinizi unutun…
     Sarı saçlı mavi gözlü savaşçı efsanevi kadınlar aslında Türk(müydü)tü…
     Orta Asya’nın göbeğinde KAZAKİSTANDA araştırma/kazı  yapan KIMBALL, AMAZONLARIN  izini buldu.
Amazonlar gerçekten yaşadılar… Zengin Kurgan Mezarları bu günkü KAZAKİSTAN’DA/ Pokrovka Bozkırlarındadır…
     Mezarlarında atları, okları, kılıçları ile birlikte gömülmüşlerdir.
     …Ve KIMBALL kazı/ keşif esnasında KAZAKİSTAN’DA at üzerinde sarışın küçük bir kız görür. Amerikalı arkeolog KIMBALL şaşırır; bu Türklerin arasında sarışın kızın işi ne diye..?
Kızın adı; Meryemgül’dür.
KIMBALL, MERYEMGÜL’ün DNA örneklerini (para karşılığında) satın alır ve onu Amazon Savaşçı Kadınların iskeletlerinden aldığı numune ile karşılaştırmak üzere Amerika’ya gönderir…       Uzun beklemeden sonra inanılmaz DNA sonuçları gelir.  
     Sonuç; tarihi değiştirecek kadar hayret vericidir…
     MERYEMGÜL İLE AMAZONLARIN DNA’ları BİRE BİR AYNIDIR!
O halde Savaşçı Amazonlar Türk Boylarındandır, TÜRK’TÜR!
     Bu anlamda yeryüzünde yayıldıkları bölgenin ilk olarak; Terme, Sinop, Bartın  ırmak ve derin ormanları olması  hesabıyla “TÜRK SAVAŞÇI AMAZON KADINLARI”nın tarihini sahiplenmemiz; Sinoplular olarak en  birincil görevimizdir! 
     Önceki bölümde de ısrarla dile getirdiğim  gibi; Amazonlar Müzesi çalışmaları derhal başlatılmalıdır! 
     Başka yolu yok; Sinop demek tarih demektir… Sinop demek “Tarih Turizmi” demektir! Sinop’un derin tarihi Sinop’u turizm ile yaşatacaktır!      

    Not: Bu başlık altında bir eser/kitap  yazmayı amaçladım;  araştırma ve incelemelerimi, kanıtlarıyla sürdürmeye devam ediyorum; 

Yılmaz YAVUZ
     ATAEVİ