Sinop Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salim Akbaş, pandemi sürecine ve Sinop ekonomisine dair değerlendirmelerde bulundu.

Sinop TSO Başkanı Salim Akbaş, pandeminin ilk başladığı dönemden bu güne kadar özellikle küçük esnaf, hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnafın sorunlarının bitirilmemiş gibi görüyorum. Mayıs ayında da yine sizin kanalınıza verdiğim mülakat notlarıma baktığımda o günkü yaşanılan tablodaki sıkıntıların aynısını bugünde yaşıyoruz. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren lokanta kafe gibi işletmeler bu pandemiden en çok etkilenen işletmeler olduğunu söyledi.

ZİNCİR MARKETLERE DÜZENLEME GETİRİLMELİ
Pandemi sürecinde para kazanan işletmelerin başında zincir marketlerin geldiğinin altını çizen Akbaş; “Normalde market dendiğinde sözlük anlamı şöyle; gıda ve temel ihtiyaçları satan büyük mağazalar diye geçiyor. Fakat bu marketlerde her şey satılıyor. Buna karşın sokaktaki esnafın aynı ürünü aynı satan aynı işi yapan esnafın işletmeleri ise önlem amacıyla kapatıldı. Bu haksız bir rekabet. Örneğin çiçekçi kapalı ama büyük marketlerde çiçekte satılıyor. Yada beyaz eşya satan işletme kapalı, fakat markette televizyon buzdolabı da var. Bence burada ciddi derecede bir mantık hatası var, bunun düzeltilmesi lazım. Bu nasıl düzeltilebilir, biz sadece dillendiriyoruz. Buna bir yasal düzenleme getirilmeli diye düşünüyoruz. Çünkü küçük esnafların neredeyse tamamı bu pandemiden sonra çok büyük yaralar aldığını zaten biliyoruz. Belki işlerini bile kaybedecekler. Çünkü kural ve yasa çıkartılırken bu esnafların durumları hiç düşünülmeden çıkartıldı diye gözlemliyoruz. Bu nedenle buna acilen bir çözüm getirilmesi lazım” dedi.     

SİNOP EKONOMİSİN YÜZDE 67’SİNİ HİZMET SEKTÖRÜ OLUŞTURUYOR
Sinop ekonomisinin yüzde 67’sini hizmet sektörünün oluşturduğunu belirten Sinop TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salim Akbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “ Geri kalan yüze 33’lük dilim sanayi yada tarım. Yüzde 67’lik dilimde hizmet sektörü olduğu için lokanta, kafe, okul kantinleri, servis, otobüs taşımacılığı, oteller. Bunların hepsi hizmet sektörü içerisinde olup maliyetleri de ciddi anlamda kısıtlanınca Sinop’taki kayıp neredeyse yüzde 67 seviyesinde. Yani Ekonomimizin yüzde 67’si durdu.

40 BİN TL DESTEK ALABİLEN İŞLETME ZATEN BATMIŞTIR
Yeme-içme sektöründe ciro kaybı yaşayan işletme en fazla 40 bin TL destek alıyor. 40 Bin TL’lik destekten yararlanabilmesi için o işletmenin 1 milyon 335 bin TL’lik bir ciro kaybına uğraması lazım ki 40 bin TL’lik bir destek alabilsin. Eğer bir yeme içme sektöründe faaliyet gösteren bir işletme 1 milyon 335 bin TL’lik bir ciro kaybettiyse o işletme zaten batmış demektir. O işletmeyi 40 bin TL ile kurtaramayız. 
Aynı şekilde 500 TL ve 750 TL gibi kira desteği veriliyor. 500 TL dükkan kirası Sinop’ta yok, ilçelerinde de yok. Kırsaldaki köylerde varmı onu da bilmiyorum, elimizde öyle bir istatistiğimiz yok. 500 TL ve 750 TL kira desteği çok yeterli değil. Bu dönemde en mantıklı yapılan Halk Bankası üzerinden doğrudan yada dolaylı kullandırılan esnaf kredilerinin faizli olmasına rağmen 6 ay ertelenmesi. Bu bir noktada esnafa nefes aldırdı. Bu sadece küçük esnafları kapsıyor. Sinop TSO üyesi olan işletmelerin kredilerinin ertelenmesi ile ilgili herhangi bir şey söz konusu değil". 

YEME-İÇME SEKTÖRÜ KURALLAR ÇERÇEVESİNDE AÇILMALI
Yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bir kural çerçevesinde açılması gerektiğinin altını çizen Akbaş açıklamasının devamında şöyle konuştu; “ Bu HES kodu uygulaması ile olabilir. İşletmenin dezenfektan, sterilizasyon ortamının uygunluğu kuralı belirlenebilir. Bunlar yapıldığı takdirde yarı kapasite belki yüzde 25-30 kapasite ile bile bu işletmelerin hizmet vermesi sağlanabilir. Kurallara uymayanlar ikinci bir uyarıya gerek kalmadan ticaretten belli bir süre ile men edilebilir. Ama işini doğru yapmaya çalışan işletmelerde bundan mağdur oluyor. Bir AVM’deki tabloyu size şöyle özetleyeyim. Bir giyim mağazasında yaklaşık 150 kişi vardı kabinde ise ‘her denenmiş üründen sonra biz denenmiş ürünleri steril ediyoruz’. Gözümle gördüm hiç böyle bir şeye rastlamadım. Onlar yeniden askılığa asılıyor. Fakat aynı müşteri çıkıp AVM’nin restaurantında yemek yemek istediğinde paket servis alıp gidip terasta yiyin yada ayak üstü yiyin masa yok. Yani biraz anlamsız yasaklar var. 
Bay ve bayan kuaförleri neden saat 10.00’da açılır ben anlamış değilim. Çünkü bazı işletmelerin mesaisi saat 09.00’da başlıyor kamu kurumlarının, ama berber dükkanı saat 10.00’da açılıyor. Bırakım adam saç sakal tıraşı olacaksa  saat 09.00’da olsun o da işine tıraşlı gitsin. Yada bayan arkadaşlarımız saçına gön çektirecekse 09.00’da kuaförüne gitsin 10.00’da da işinin başına gitsin. Yani bu virüs kapıda bir saat oyalanıyor mu ki saat 10.00’dan sonra geliyor. Bence düzenlemelere ihtiyaç var. Birde yerel bakkalların çalışma saatlerinin zincir market çalışma saatlerinden ayrılması lazım.  Zincir marketlerden iki saat önce açılıp iki saat sonra kapanmalı yada zincir marketler çalışma saatleri bu durum göz önüne alınarak daraltılmalı”.

 

Editör: Vitrin Haber