Mecliste istifalar ard ardına geliyormuş. Haber bültenlerinde özellikle bazı kanallar flaş haber tadında bu spotları geçiyor. Başbakan cemaatin emniyet ve yargıda kadrolaşmasının ardından siyasette kadrolaşma oyununu 2011 seçimlerinde görmüş ve tedbirini almıştı. 100'e yakın vekil çıkarmak gibi güçlü bir taleple gelen cemaate dengeleri değiştirmeyecek,cemaati küstürmeyecek kadar az bir sayıda vekil kadrosu açılmıştı. O vekiller şimdi yaşanan süreçte birer birer gidiyor. Birer birer gidiyorlar ki çok istifa varmış,sistem çöküyor imajı oluşturmak istiyorlar. İstifalar dar kapsamlı ve genel tabloyu değiştirmekten uzak kalacaktır.

Türkiye'de gerçek erk halkın yetki verdiği Yasama organındadır. Yasama organını ele geçirmek için çok çaba sarfedildi ama oyun tutmadı. Başbakan emniyet ve yargıdan sonra ele geçirilmek istenen siyaset kurumunda bu ameliyata müsade etmedi. Siyasetin kodlarını çözerek temayülleri patlatanlar, anketlerde birinci olanlar büyük oyunun deşifre olması üzerine listelere giremedi.Halkın hiç tanımadığı,halkta hiç karşılığı olmayan cemaat bağlantılı adamlar milletvekili aday adayı oldular ve cemaatin organize gücü ile  her ne hikmetse temayüllerde birinci oldular,anketlerde birinci çıktılar. Kişilerin onlarca yıl emek vererek toplum tabanında karşılık bulmaları bir dakikada alaşağı ediliyor ve her yer kendi adamlarınca doldurulmak isteniyordu.

Türkiye'de İran benzeri bir yönetim sisteminin  adımları atılmaya çalışıldı. Türkiye'nin Humeynisi olmak isteyenler yani atanmış,seçilmiş herkesin üzerinde Cumhurbaşkanının da başkanı, herşeyin üstü Dini Lider olmak isteyenler var. Ancak bu kişiler  Başbakanın siyasette arzu ettikleri ölçüde kadrolaşmasına izin vermediğinde çoktan yollarını ayırmışlar ve aleyhte Başbakanı çökertme belgeleri,dosyaları,kasetleri biriktirmeye başlamışlardı.  Oyun çözülünce ortaklık bitti.  Tüm güçleriyle Başbakanı çökertmeye çalışmalarının sebebi budur.

Dün cemaatçi değil diye bir kısım cemaatçiler tarafından düzmece raporlarla bürokraside önü kesilen Anadolu çocukları gerçeği ortadayken, şimdi rüzgar dönünce cemaatçi oldukları için yükselenlerin cemaatçi oldukları için inmeye başladıklarında "Yandım Anam" diye bağırmaları ise çok mantıklı ve etik değil. Men dakka dukka... Birde cemaat yüzünden gelen,cemaat yüzünden gider. Dün hak etmedikleri halde aidiyetleri dolayısıyla yükselenlerin bugün düşüşe geçmesi yadırganmamalı. Milletin hepsini "telefonlarım dinleniyor" diye paranoyak hale getiren devlet içinde ki devlet yapısının dağıtılmasını ise yürekten destekliyorum. 

Samanyolu Tv'lerini ne zaman acsam bir büyük kedi grubu, öküz başlı antilop avinda. Öküz başlı antilopları leoparlar, çitalar ham yapıyor, akabinde akbabalar leş kovalıyor. Anlaşılan birileri birilerini yemeyi fena halde kafaya takmışlar,bilinçaltından dışavurum yaşanıyor. Bu iletişim ve bilgi çağında Tapınak Şövalyeliğinin toplumda karşılık bulması mümkün değil. 

Cemaat içinde herkes mi kötü peki. Tabi ki hayır. Bir cemaat vardur cemaatte, cemaatten içeru... Allah yolunun divanesi, masum Anadolu'nun saf çocukları bu oyunu çözecekler ve kendilerini yani salt eğitim ve hizmet sevdalılarını ayırarak,ülkemize,milletimize hizmet edeceklerdir. Kökü dışarı uzanan kişi ve gruplarla bağlarını koparacaklardır.Birileri masum hizmet sevdalılarını kullanarak ülkemize çok zarar veriyorlar.

Gerçek hizmet ve eğitim sevdalıları beddua edip akabinde mülaane ettim deyip çark etmeye müdane edenlerle ilişkilerini gözden geçirmeye başladılar. Hocaefendinin mızrabı kırık olduğunu herkes biliyordu. Bamtelinden ; İsrail'e, Vatikan'a diyalog ,hoca yanlış yapıyorsun diyenlere dahi beddua düştü... Herkes herşeyi görüyor ve değerlendiriyor.
Kökü halka dayanmayan hareketler kalıcı başarı elde edemezler. Twitter üzerinde şovalyelik yapanlar Facebook'ta sefilleri oynuyorlar. Örgütsel talimatla tweet atıp istediği hashtagleri tt yapanlar Facebook'ta yani halkin arenasinda yoklar. Galiba şişirilmiş tirajlar birilerinin egosunu ve özgüvenini de fazla şişirmiş. Eski oyunları burda da sürdürüp milleti kandırnaya çalışıyorlar.
Haber bültenlerinde ekonomi haberleri sunulurken, dövizin yükselisi ve borsanin sert düşüşü adeta Türkiye Dünya Futbol Şampiyonasi kupasını almış edasıyla sevinçle verilebildiğine şahit oluyoruz. 

Dış güçleri anlıyorum. Batmış bir Türkiye, zayıf bir Türkiye işlerine gelir. Peki ya içerdekilere ne oluyor? Bu gemi hepimizin değil mi? Batarsa beraber batmayacak mıyız?

Devrin en ileri gelen alimleri,şairleri dahi Cennet mekan Sultan 2.Abdülhamid'i düşürmek için ellerinden geleni yapmışlardı. İstiklal şairimiz olan kendisiyle aynı okuldan mezun olmaktan onur duyduğum Mehmet Akif ERSOY dahi Sultan 2.Abdülhamid'i indirmek için,aleyhte şiirler yazmıştır. Ve sonunda Abdülhamit'i düşürmek başarılmıştır. Ancak çok değil bir kaç yıl içinde ülke paramparça olmuştur.İstiklal Şairimiz Mehmet Akif'te daha sonra yaptıklarından pişman olmuştur. Tarih tekerrürden ibaret olmasın. Çok önem addedilen hocalar,yazarlar,fikir önderleri de zamanı yanlış okuyabilirler,nefislerine yenik düşebilirler, yanlış tahlil yapabilirler. 
Türkiye'yi zümreler, gruplar,cemaatler değil bağımsız, bağlantısız, kökü dışarı uzanmayan sade halk çocukları yönetmeli. Kimse kimseyi yememeli,hak edenin hak ettiğini aldığı eşitlik,özgürlük ve kardeşlik temelli şekillenen demokratik,zengin,müreffeh Lider Ülke Türkiye olmak için çalışmalı,oynanan oyunlara aldanmamalı...