Gezi parkındaki ağaç katliamından,  Demokrasi katliamına doğru gitmekteyiz hep birlikte, her gün büyük bir hızla devam ediliyor.  Bir Millet, bir vatandaş, kimilerine göre çapulcu olan hiç kimse boşuna bağırmaz sokaklarda Hükümet istifa diye, Lakin ne hikmetse bumerang gibi söyleyenin yüzüne tekrar geri geliyor bu sözler. En son dedik tamam İstanbul Valisi Vatandaşlarla, gençlerle konuşuyor, onları dinliyor derken, Başbakanımız Mitinglerin de  Taksimi boşaltın yoksa diyor,  Tam sakinleşiyor korktuğumuz olmayacak  diyoruz, Gaz bombası, tekme, tokat yemiş Demokrasi tam ayağa kalkacak diyoruz, bir lafla dönüyoruz başa. Peki her şey bu kadar kolay mı ? Neden birileri tarafından kışkırtılıyoruz, kasklarında numara yazmayanlar gerçekten Devletimizin polisi mi ? Polisin içerisinde elleri sopalı siviller kimler? Ankara da İstanbul da eylem yapan vatandaşın üzerine araba sürenler kimler? Bu olan olayların görüldüğü gibi olmadığını artık herkes biliyor. Neler yapılmalı, nasıl davranılmalı?  Hükümet erken seçim yok diyor, Hükümetin Millet Vekili Taşralarda neden kimse erken seçim demiyor diyor.  Hükümetin bazı kanalları olaylara sükûnet ile yaklaşırken bazıları kışkırtıyor. Neler oluyor?  birisi Ak diyor, birisi Kara diyor, Şimdi sizlere neler olduğunu şöyle bir dünyamızın yakın tarihine bakarak kısaca yorumlayacağım neler olduğunu ve çözümün ne olduğunu söyleyeceğim.
Gezi parkı olayına sadece bir çatıdan bakmak yeterli olmaz. Dünyada yakın zamanda gerçekleşen Kahire deki, Mısırdaki, Irak’ da ki, olayların kim ve kimler tarafından çıkarıldığına bir bakmak lazım. Otpor örgütü kimdir? Kimler tarafından yönetilmekte, finansmanı kimler? Görevleri nelerdir? Kasklarında numara yazmayanlar gerçekten Devletimizin polisi mi ? Polisin içerisinde elleri sopalı siviller kimler? Ankara da İstanbul da eylem yapan vatandaşın üzerine araba sürenler kimler? Ankara da engellinin işlettiği simit arabasını yakan kimler? Engelli asansörünü parçalayan kimler?  (Bunları yapan asla ama asla Bu ülkenin Vatandaşı olamaz, Sadece Ağaçların kesilmesini  istemeyen, ellerinde Türk Bayrağı, Kalbinde Atatürk sevgisi olan Benim güzel yurdumun insanları olamaz. Zaten değiller de.)  Bu olayın benzerleri Kahire de eylemcilerin üzerine atlar ve develer sürülmüştü, bunlar kimler?  Kahire, Mısır,Irak taki eylemlerle benzerliklere bakmak lazım. Neden bu kadar benzerlikler var bu toplumsal olaylarda. Türkiye de bu olaylar olurken Askeriyemizin neden elleri kolları bağlanmış? Lozan barış antlaşması bitiyor, Petrol kanunu!’nun değişmesi, Türkiyede’ki Bor rezervi, yeraltı kaynakları, hiçbir olay, hiçbir zamanlama tesadüf olamaz.bu tarihler kesinlikle tesadüf olamaz. Çözüm; Agresif ve fevri düşünmeyi bırakıp, Aklı Selim davranmak, Provokatörlere istedikleri ortamı sağlamamak gerekli,  Birde ki; en önemlisi sandık en güzel çözüm sandık, oraya kadar sabır. Demokratik ruhumuzu, parçalayıp, Ülkede Kaos yaratmak isteyenler Şunu bilesiniz ki ; Türk olunmaz doğulur, Demokratiklik sonradan olma bir şey değildir, bu Ülke çok badireler atlattı bunu da  atlatacaktır.  Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletin sözünü bir kez  daha hatırlatıyor, Millet Park İsterse Park olarak kalmalıdır diyorum.  
Kavgasız, Demokratik, huzurlu yarınlar dileklerimle…