Sinop Valiliği koordinesinde, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce düzenlenen “Türk Mutfağı Haftası, Sinop Yöresel Lezzetler, Coğrafi İşaretli Ürünler Tadım ve Tanıtım” etkinliğinde, coğrafi işaretle tescillenen Sinop lezzetleri kurulan stantlarda beğeniye sunuldu.
Sinop lakerdasından nokula, kestane balından Sinop mantısına kadar birçok coğrafi işaretli Sinop lezzetinin tanıtıldığı ve ikram edildiği etkinliğe protokol üyeleri ile birlikte Sinoplu vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Etkinlikte il ve ilçe belediyeleri, Sinop Üniversitesi, gastronomi dernekleri, kadın kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından stantlar açılarak Sinop’un gastronomi kültürü tanıtıldı
24 Mayıs 2025 Cumartesi günü saat 11.00’de, Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinliğe katılan protokol üyeleri, halk oyunları gösterilerinin ardından stantları gezdi. Protokol üyeleri, stantlarda tanıtılan tescilli Sinop lezzetleri hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürü Fatih Güzel etkinlikte yaptığı konuşmada “Türk Mutfağı Haftası, 21-27 Mayıs tarihlerinde tüm dünyada ve ülkemizde eş zamanlı olarak kutlanmaktadır. Çok geniş bir tarihi birikime açılan, eşsiz yöresel lezzetlerin yer aldığı, bu haftamızı Valiliğimiz himayesinde kentimizin bütün dinamiklerinin bir araya geldiği bu güzel ortamda ilimizin yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerini tanıtmak için adeta görsel bir şölenle kutluyoruz.
Yöresel lezzetlerimizin varlığı, Sinop’umuzu gastronomi turizmi noktasında ileriye taşımakta. Kendine özgü lezzetlerimiz bugün gün yüzüne çıkıyor.“ dedi.
Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan etkinlikte yaptığı konuşmada şunları ifade etti “Türk mutfağının ve yerel olarak da Sinop’umuzun tadımlarının, lezzetlerinin geçmişten gelerek bugüne kadar taşıyan, bizlere sunan, bizleri doyuran bu geleneği nesilden nesle aktaran çok kıymetli kadınlarımız, kızlarımız, değerli mesai arkadaşlarım, değerli protokol üyeleri, değerli hanımefendiler, beyefendiler. Türk Mutfağı Haftasında sizlerle burada olmaktan duyduğum mutluluğu ifade ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Yemek deyip geçmemek lazım. Yemek aslında kimliğiniz, şahsımız. Gerek özelde gerekse bir millet olarak, Orta Asya’dan Viyana’ya kadar atalarımız bir yolculuk yaptı. Bu yolculukta ne yediler, ne içtiler? Sütü yoğurt yaparak, yoğurdu kurutarak tarhana yaparak bu yolculuk gerçekleşti.
Çok şeyler değişti ama bunlar değişmedi. Değişmeyen özler kalıyor. İşte şimdi bu özleri korumak için mücadele ediyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
