İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, BM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında, Batılı ülkeleri insan hakları konusunda çifte standart olmakla suçlayarak, "İran İslam Cumhuriyeti’nin insan hakları karnesi dini inanç ve anayasadan ilham alarak şekillenmiş ve en iyi şekilde uygulanmıştır. Bazı ülkelerin insan hakları konusunda uyguladıkları çifte standartlar, en büyük insan hakları ihlalidir" dedi.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 77’nci Genel Kurulu görüşmelerinde katıldı. BM Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap eden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Batılı ülkeleri insan hakları konusunda çifte standart olmakla suçlayarak, "İran İslam Cumhuriyetinin insan hakları karnesi dini inanç ve anayasadan ilham alarak şekillenmiş ve en iyi şekilde uygulanmıştır. Bazı ülkelerin insan hakları konusunda uyguladıkları çifte standartlar, en büyük insan hakları ihlalidir. Bunun örneği, İran’da hali hazırda soruşturması devam eden bir olay hakkında açıkça cephe alınırken, batılı bir ülkede onlarca kadının katledilmesine karşı sessiz kalınıyor" dedi.

İran halkının hukukundan geri adım atmayacaklarını vurgulayan Reisi, "Biz İran milletinin hukukunu korumak istiyoruz. Zulme dayalı bir ilişki peşinde değiliz. Küresel güvenlik adalet tesis edilmeden sağlanamaz. Biz Kur’an-ı Kerim mantığına bağlı bir kültüre sahibiz ve Kuran’ı Kerim bu konuda ‘Ne zulmet ne de zulme boyun eğ’ buyurmakta. Adaletin küreselleşmesini istiyor ve bunu desteliyoruz" ifadelerini kullandı.

Reisi, adalet çağrısı yaparak terör örgütlerini destekleyen ülkeler olduğunu vurgulayarak, "İnsanlıktan, özgürlükten ve adaletten utanmaları gerek. İnsan haklarının üstünde ulusların hakları vardır. Ve bu haklar büyük güçler tarafından açıkça ayaklar altına alınmakta. Mezarları bir okul bahçesine gömülü olan Kanada yerlilerinin yeri okul içerisindeki sınıflar olmalıydı. Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı, yaptırım uygulanan ulusların kalkınma hakkı, teröre kurban giden ve işgal altında olan ulusların yaşama hakkı, kafeslerde anne ve babalarından ayrı bırakılan mülteci çocukların yaşama hakkı gibi gerçekler gösteriyor ki insan hakları konusunda mağdur ile suçlunun yeri değişmemeli. Gerçekte insan haklarını ihlal edenler bu konu hakkında görüş dile getirmemeliler" dedi.

Mevcut küresel düzenin adil olmadığını ve düzenlenmesi gerektiğini belirten Reisi, dünyada küresel tekelciliğin ve sömürünün artık eskide kaldığını ve egemen sistemlerin bağımsız ülkeleri kuşatamayacağını söyledi.

“Bu eskimiş sistem çöküştedir”

Reisi, "Bu adil olmayan küresel sistem, diğer uluslar nezdinde meşruiyetini kaybetti ve bunu değiştirmek için artık daha ciddi iradeler ortaya çıkıyor. Şüphesiz bu eskimiş sistem çöküştedir. Dünya yeni savaş tehditleri ile karşı karşıya. Diğer yandan ABD bağımsız ülkelerin kendi ayakları üzerinde durmalarını istemiyor" şeklinde konuştu.

NATO’nun Doğu Avrupa’da ilerleyişinin tehdit olduğunu vurgulayan Reisi, “NATO’nun Orta Doğu’da gösterdiği askeri varlık ile Doğu Avrupa’daki ilerleyişi arasında bir fark yok. Çünkü her iki bölgede de ülkelerin kaderleri ABD tarafından belirlenmiş oluyor" dedi.

Konuşmasının devamında ABD tarafından öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin fotoğrafını eline alan Reisi, ABD Eski Başkanı Donald Trump’ın saldırı emrini vermesi nedeniyle başlatılan yargı sürecini takip ettiklerini söyledi.

“ABD eski Başkanın adil bir şekilde yargılanmasını sağlamak, insanlığa bir hizmettir”

Reisi, “ABD eski başkanının adil bir şekilde yargılanmasını sağlamak, insanlığa bir hizmettir. Onun yargılanma sürecini yakından takip ediyoruz. Bu şekilde baskı ve zorbalık gören bölge halklarının gönlüde ferahlayacaktır" dedi.

İran’ın dünya ile iletişim halinde olmak istediğini kaydeden Reisi, bölge ülkeleri ile iş birliğine önem verdiklerini söyledi. Reisi, "Bölgede hiçbir savaş sorunları çözemez. Ancak diplomasi ve müzakere ile sorunlar çözülebilir. İran olarak bölgedeki krizlerin ve sorunların çözümüne yardımcı olmaya hazırız. Bölge ülkeleri ile başta ekonomi olmak üzere önemli iş birliklerine imza attık ve bunları devam ettireceğiz. Biz zor dönemlerde komşularımın yanında olduğu birçok kez ispatladık" dedi.

Bölgesel savunma doktrinine önem verdiklerini vurgulayan Reisi, bölgede yabancı güçler olmadan istikrarın sağlanması gerektiğini belirterek, "İşgalciler ve yabancı güçler bölgeden çekildiğinde geri biz komşular kalacağız. Önümüzde bölge ülkelerinin bir araya gelerek oluşturacağı refah, istikrar ve bölgesel güvenlik ortamı var. İran olarak buna önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

“Nükleer faaliyetlerimiz barışçıl ve nükleer silah elde etme gibi bir hedefimiz yok”

İran’ın nükleer faaliyetlerine işaret eden Reisi, nükleer programlarının barışçıl olduğunu ancak Batılı ülkelerin bunu dünyaya bir tehdit olarak sunmaya çalıştıklarını söyledi. Reisi, "Ben İran milletinin temsilcisi olarak burada bir kez daha nükleer faaliyetlerimizin barışçıl olduğunu ve nükleer silah elde etme gibi bir hedefimizin olmadığını ilan ediyorum. Buna karşı bazı ülkeler nükleer silah üretmekte ve buna devam etmekteler. Bu silahları hem kullandılar hem de İsrail rejimine bu silahları hediye ettiler. Nükleer silahlardan arındırılması gereken ülkelere hediye veriliyor ve tüm sözlerini tutan ülkeler haklarından mahrum bırakılıyor. Oysaki dünya genelinde İran nükleer faaliyetleri yüzde ikilik bir paya sahip. Ancak tesislerimiz yüzde 35 oranın denetim altında tutuluyor" dedi.

Nükleer anlaşmadan ayrılan tarafın ABD olduğunu ve İran’ın taahhütlerine bağlı kaldığını belirten Reisi, ABD’nin İran milletine hukuksuz yaptırımlar uyguladığını ve bu yaptırımların toplu katliamlar anlamına geldiğini söyledi.

Kaynak: iha