Öğrenciler ve gaziler önce jandarma misafirhanesinde toplanarak Sinop Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine geldi. Daha sonra öğrenci kulübü ve gaziler iskeleye giderek Sinop Deniz Savaşı şehitlerinin anısına denize çelenk bıraktı.

Arkasından öğrenci ve gaziler Seyit Bilal Camiine geçerek, Sinop Deniz Savaşında şehit düşen, Osmanlı Filosunun komutan yardımcısı Tümamiral Hüseyin Paşa ile Ermeni terör örgütü tarafından 1908 yılında Batum Limanında şehit edilen ve Sinop’ta defnedilen Van Valisi Ali Paşa’nın mezarlarını ziyaret etti.

Öğrenci ve gaziler daha sonra geldikleri Garnizon Şehitliğinde bulunan şehit mezarlarını ayrı ayrı ziyaret ederek dualar etti. Her mezara ayrı ayrı bayrak dikip, şehitlerin ruhlarına Yasin okudular.
Öğrenci ve gazi gurubu son olarak Deniz Şehitleri Anıtına geldi. Burada Şehit Yakınları ve Gaziler Kulübü Akademik Danışmanı Okutman Sabri Boztepe, 1853 ‘te yapılan Sinop Deniz Savaşı hakkında bilgiler verdi: “30 Kasım 1853 Çarşamba günü, birkaç haftadan beri Sinop Limanında tedbir almadan demirli bulunan Osmanlı Donanması ile ateş gücü daha yüksek silahlara sahip Rus Donanması arasında bir savaş yaşandı. Rus donanmasında gemi kaybı olmayıp sadece 33 ölü vererek bu savaşı kazandılar. Bizim gemilerin biri hariç tamamı yakıldı ve memleketin çeşitli yerlerinden gelen 1902 kahraman askerimiz şehit düştü. Sinoplular ertesi gün (1 Aralık 1853) kıyıya sürüklenmiş bir şekilde buldukları Donanma Komutan Yardımcısı Bozcaadalı Tümamiral Hüseyin Paşa’nın şehit naaşını, en değerli yerleri olan Seyit Bilal’de toprağa verdiler. Denizden çıkartılan diğer şehitlerimiz ise,  bu bahçe içinde defnedildiler. Daha sonra şehitlerimizin kemikleri bir araya getirilerek 1933 yılında, önünde bulunduğumuz Şehitlik Anıtı düzenlendi. Bunların dışında denizde kalanlar da var. Bu savaşta Navek-i Bahri Fırkateyninin Komutanı Binbaşı Ali Bey, düşmanın eline esir düşmemek için, sağ kalan personelini gemiden uzaklaştırıp, cephaneliği ateşleyerek gökyüzüne uçtu. Kim bilir kaç parça halinde denize düştü. İskelenin oralarda yatıyor. Bundan 69 sene sonra Büyük Taarruzun 2. gününde, (27 Ağustos 1922) Albay Reşat, Atatürk’e “Yarım saatte alacağız” dediği Çiğiltepe’yi, o sürede alamayınca intihar etti. Bundan da 29 sene sonra Kore Savaşında Üsteğmen Mehmet Gönenç, düşman ateşiyle değil, bizim topçumuzun ateşiyle şehit olma isteğini telsizle vasiyet olarak bildirmiş ve vasiyeti gözyaşları içerisinde yerine getirilmişti. Bizim tarihimiz böyle kahramanlarla dolu. Ruhları şad olsun” dedi.
Bütün şehitler için Fatihalar okunduktan sonra şehitlik ziyareti sona erdi.

 
 
Editör: Vitrin Haber