Eğitim-İş Sinop Şubesi tarafından 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat kanununun 94. Yılı dolayısıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eğitim-İş Sinop Şube binasında gerçekleştirilen kahvaltılı programa sendika temsilcileri katıldı. 

Burada bir açıklama yapan Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu,  3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat kanununun, devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçtiğini söyledi. Şahbenderoğlu; “17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; “Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir.  

3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır.
Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır” dedi.

TÜRKİYE İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İLK LAİK ÜLKE OLMUŞTUR
Bundan 94 yıl önce kabul edilen Tevhid-i Tedrisat kanunu ile Türkiye’nin İslam coğrafyasındaki ilk laik ülke olarak tarihe geçtiğinin altını çizen Eğitim-İş Sinop Şubesi Başkanı Celal Tuncay Şahbenderoğlu, Türkiye’nin bu özelliği ile bölgeye örnek olduğunu söyledi. Konuşmasında hükümeti eleştiren Şahbenderoğlu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Değiştirilen müfredat, hazırlanan ders programları ve kitaplar bilimsellikten uzak, çağdaş ve laik ölçütlerden yoksundur. Eğitim yönetimi kadroları da bu anlayışla oluşturulmaktadır. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı, karşı devrimin üssü haline getirilerek ulusal değerlerimiz, eğitim sistemimiz içerisinden yasa ve yönetmelikler aracılığı ile çıkarılmakta, karma eğitim ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır"

Eğitim-İş, tüzüğünde belirtilen Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verdiklerini kaydeden Şahbenderoğlu, "Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder.

Laik eğitimin ve laik toplumun çok daha önem kazandığı bu süreçte, Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. 



 
Editör: Vitrin Haber