Manisa Soma’da yaşanan maden faciası sebebiyle DİSK-KESK-TÜRK-İŞ sendikaları tarafından oturma eylemi ve ortak basın açıklaması yapıldı. 

Manisa Soma’da yaşanan maden faciası sebebiyle öğlen saatlerinde Uğur Mumcu Meydanında toplanan DİSK-KESK-TÜRK-İŞ sendika üyeleri ve vatandaşlar burada saat 17.30’a kadar oturma eylemi yaptı.  Ardından yaşanan dramı protesto eden topluluk olayı bir basın açıklaması ile kınadı. DİSK-KESK-TÜRK-İŞ sendikalarının ortaklaşa yaptıkları basın açıklamasında Manisa Soma’ da yaşananların bir doğal afet değil, göz göre göre gelen bir katliam olduğu belirtildi. 

Sendikalar adına açıklama yapan Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, Soma’da Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetlerinden birinin yaşandığını söyledi. Gürbüz; Manisa'nın Soma ilçesindeki özel bir şirkete ait kömür ocağında tam teşekküllü bir iş cinayeti işlendi. Soma Eynez bölgesi, metan gazlı bir bölgedir. Çok dikkat edilmesi gereken bir yapıyı içinde barındırmaktadır. Burada en küçük denetimsizlik ve hata ölümle sonuçlanmaktadır. Meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenlere rahmet ve  yakınlarına baş sağlığı diliyoruz” dedi. 

Konuşmasında, olayları yorumlamak için bir TV kanalına konuk olan İTÜ Maden Fakültesi'nden Prof. Dr. Orhan Kural'ın 'karbonmonoksitten ölüm tatlı bir ölümdür' yorumuna da göndermede bulunan Gürbüz; “Ölümün hiç biri ne güzeldir ne de tatlıdır. İşçiler madene intihar için girmediler. Evlerine ekmek götürebilmek için bu ve benzeri işyerlerinde çalışmak zorunda kalmaktadır” şeklinde konuştu.

Kazaya ihmallerin ve vurdumduymazlıkların neden olduğunu belirten Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Metin Gürbüz, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Kazanın gerçekleştiği madeni işleten Soma Holding’e ait Soma Kömür İşletmeleri, 2009 yılı Eylül ayında Soma Eynez bölgesinde kömürrezervinin işletilmesini  Ciner Grubu’ndan devir alarak işletmektedir. Maden ocaklarının hata kabul etmeyen, ağır ve tehlikeli işler sınıfına girdiği düşünüldüğünde yapılan teftişlerde bulunan her noksanlığın oldukça önemli olduğu ortadadır. Ayrıca, yapılan teftişler sonucunda kesilen idari para cezalarının iş kazalarına engel olmadığı ve üstelik bu kazaların ölümle sonuçlandığı Soma'da yaşanan son olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır.
İlgili bakanlıkça, son iki yılda 6 kez iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapıldığı ve mevzuata aykırı bir durumun görülmediği ifade edildi. Yapılan denetimlerin bir karşılığı olsaydı 232’in üstünde ölümle sonuçlanan böyle bir facia gerçekleşir miydi? Bu durum kaybettiğimiz insanlarla alay edilmesi değil de nedir? Bu olay, iş yerlerinde yasaların ve mevzuatların desteğiyle cinayet işlemek değil midir?

Bu bölgede madenlerdeki son iki yıl içinde yaşanan ölümlere bakarsak bu olayın da göz göre göre geldiğini söyleyebiliriz.

4 Eylül 2012 tarihinde çıkan yangında yaralanan 3 işçiden 1'i ölmüş, 4 Ekim 2012'de çıkan yangında 4'ü ağır 9 işçi yaralanmış ve 12 Kasım 2012 tarihinde çıkan yangında ise 2'si ağır 9 işçi yaralanmıştır. En son 20 Ekim 2013 günü aynı madende meydana gelen yangında 1 işçi hayatını kaybetmiş, 27 işçi de yaralanmıştır.
Soma'daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması, bu tür olayların tekrarının yaşanmaması için kalıcı çözümlerin bulunması ve kamusal yaptırım ve denetimlerin yeterliliğinin ölçülmesi bir zorunluluktur.

Bu olay bize şunu göstermektedir ki, mevcut denetim mekanizmaları sadece bu ölümlere kılıf arama değil midir? İşçi sağlığı ve güvenliği sağlanmadığı açıkça görülmektedir. Önlem almayan bir siyasal iktidarın sorumluluğu bulunmakta değil midir?

Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 numaralı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi” ni 19 yıldır imzalamadı. Sözleşme hükümete ve işverene önemli sorumluluklar yüklüyor.

Ölümlerin sorumlusu taşeronlaştırma ve özelleştirme politikalarıdır. Kar hırsı ile kamu işletmelerinin özelleştirilemeyeceğini bir kez daha gördük. Özel sektörün, kar-maliyet mantığı ile madencilik faaliyeti yürütülemez.” Açıklamanın ardından grup olaysız bir şekilde meydandan ayrıldı.

Editör: Vitrin Haber