Sinoplu balıkçılar art arda gelen yasaklardan dolayı mağdur olduklarını belirtiyor. Balıkçıların sorunlarıyla ilgili Vitrinhaber'e konuşan Korucuk Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Talat Baş, yasaklara tepki gösterdi. Yasakların bu şekilde devam etmesi halinde gelecek yıl denize açılmanın bir anlamının olmadığını belirten Talat Baş, "Devletimiz teknelerimizi bizden yarı fiyatına alsın bizde kurtulalım" diyerek tepkisini dile getirdi. 

BALIKÇILARIMIZ MAĞDUR
Talat Baş; "Hükümetimizin almış olduğu kararlar doğrultusunda bütün balıkçılarımız mağdur oldu. Bizde aynı şekilde mağdur olduk. Yatıyoruz şuanda, balıkçılık olacak diye. Hamsi zaten azaldı. Yaklaşık bir buçuk iki ay önce 10 gün yasak aldılar peşine bir 10 gün yasak alındı, peşine bir 10 gün daha yasak uzatıldı. Belki bu yasağı ilk etapta bir ay olarak alsalardı belki paydos ederdik. Ama paydosta edemedik. Personelimize on gün baktık. Peşine bir on gün daha baktık, daha sonra bir on gün daha baktık. Peşine fishbom yasağı getirdiler. Dediler ki denizden hamsi alırken fishbom kullanmayacaksınız, nasıl alırsanız alın. Denizden hamsiyi bu fishbom olmadan bizim alma şansımız yok. Avrupa ülkeleri ve kuzey ülkeleri dahil bütün dünya bunu kullanıyor. Fishbom bütün dünyanın kullandığı bir sistem. Denizanalarında aşırı çoğalma var. Bunu fishbom ile parçalayıp daha sonra balığı alabiliyoruz. Başka türlü alma şansımız yok" dedi. 

BİZİ İFLAS ETTİRECEKLER
Birlik Başkanı Talat Baş sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha sonra Tarım İl Müdürlüğünden 'hamsi avlayacaksanız bizden eleman alacaksınız' dediler. Biz gecede üç şehir değiştiriyoruz. Bu elemanları deniz tutar. Bunları bizim gemimizde yatırmamız gezdirmemiz imkansız.

Diğer şehre geçtiğimiz zaman biz ne yapacağız. 3 te başlıyoruz balık tutmaya ertesi sabah 8-9 da işimiz bitiyor. Her limanda balığı boşaltamıyoruz. Öyle limanlar yaptılar ki bir şehirde bir yerde. Biz Sinop’tayız Türkeli ile Sinop’ta balık boşaltacağımız zaman Demirciköy balıkçı barınağına balığımı getirmem lazım ki buda yaklaşım 6 saat sürüyor. 6 saatte benim balığımın piyasaya ulaşması lazım ki bir an önce satılsın. Bizim kültürümüzde halkımız hep canlı balık yiyor, şoklu balık yemiyor. En fazla tüketim canlı olarak tüketiliyor. Biz 6 saat sonra bu balığı buraya boşaltmak için geldiğimiz zaman burada da aynı şekilde bir yığılma olduğunu düşünelim. Karadeniz’den, Marmara’dan, Çanakkale’den, İzmir’den gelen bütün balıkçıların olduğunu düşünelim. Bir limanda 100 tekne belki iki günde bana sıra gelecek orada balığımı boşaltmak için. Devlet böyle yanlış kararlar alıyor. Bizi tamamen iflas ettirecek. 

TEKNELERİMİZİ YARI FİYATINA ALSINLARDA KURTULALIM
Devletimiz teknelerimizi bizden yarı fiyatına alsın bizde kurtulalım. Bize başka türlü yaşama şansı bırakılmıyor. Eğer gelecek senede bu şekilde yasaklar alınacaksa gelecek sene hiç denize çıkmayalım daha iyi. Karadeniz’de bizde hamsi 9 santim, Gürcistan’da 6 santim, yüzde 45 toleransı var. Bizde 9 santim, yüzde 15 tolerans veriyorlar. Gürcistan’da 6 santim, yüzde 45 ince olabilir diyor. Aynı zamanda Abhazya’da, Rusya’da, Bulgaristan’da, Ukrayna’da, Romanya’da öyle. Biz bu kadar kötü insan mıyız? Devletimize ne kötülük yapıyoruz da, bu kadar insan çalıştırıyoruz. Bize yasakları bu şekilde uyguluyorlar. Ne yapacağız, başka yaşama şansımız yok. Aynı şekilde istavrit tutuyoruz. Bütün Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Gürcistan on bir santim, bizde on üç santim. On üç santim balık bizim denizimizde yetişmiyor. Eskiden oksijen boldu, deniz rahattı balık oluyordu. Şimdi kirlilik en üst safhalara çıkmış. Tonlarca kanalizasyon, deterjan denize boşalıyor. Denizin oksijeni verimi düştü, artık eskisi gibi balıklarda vermiyor. Bunu komple balıkçıya yada gırgırcıya veya başka balıkçıya mal etmeyi çok doğru bulmuyorum. Bazı profesörler çıkmışlar televizyonda denizanasının çokluğuna balıkçının sebep olduğunu söylüyorlar. Bunlar çok yanlış. Bu tip insanlar bu şekilde beyan vermemesi gerektiğine inanıyoruz"
 

Editör: Vitrin Haber