Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Tuğba Tığlı pandemi sürecinde eğitim gündemine dair açıklamalarda bulundu. Eğitim Sen olarak salgın sürecinin en başından bu yana hem eğitim emekçilerinin hem de öğrencilerin yaşadığı mağduriyetlere yönelik tespitleri her ortamda dile getirdiklerini belirten Tığlı, var olan sorunların üstüne uzaktan eğitim süreciyle başlayan birçok sorun daha eklendiğini dile getirdi. 

Tuğba Tığlı sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamusal haklarından yoksun öğrencilerimizin çıkaramadıkları ses olmaya alıştık. Uzaktan eğitime erişemeyen yoksul çocukların, çocuk işçilerin, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların yok sayıldığı sistemi kabul etmemiz, onaylamamız asla kabul edilemez. Her türlü erişim ağından ve olanaklarından yoksun çocuğun, gencin sesi olmak biz eğitim emekçilerin birinci sorumluluğu ve görevidir.

Sosyal devletin en asli görevi, kamusal haklardan herkesin eşit olarak yararlanmasını sağlamaktır. Bütün öğrencilerimize gerekli erişim ağı ve olanakları sunulmalıdır. Salgın koşullarında devletin görevi öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin yanında olmak ve onları desteklemektir. Oysaki yaşananlar destek olmaktan öte tam da karşısında durma halidir.

Alınan her türlü karar öğrencilere ve öğretmenlere ceza niteliğindedir. LGS ve YKS gerçeğiyle öğrencilerimizin mağduriyeti arttırılmaktadır. Yüz yüze eğitim planına göre düzenlenmiş müfredatın, uzaktan eğitim modelinde de aynen uygulanıyor olması ne bilimle ne de akılla açıklanabilir. Bu durum, devlet okullarıyla özel okullar arasındaki uçurumun daha da derinleşmesinden başka ne yarar sağlayabilir.  Çağrımız bu yanlışlıktan dönülmesi ve müfredatın seyreltilerek öğrencilerimizin mağduriyetinin giderilmesi yönündedir.

EĞİTİM UZAKTAN, SINAV YÜZ YÜZE YAPILIYOR
Bakanlığın 18 Aralık 2020 tarihli basın açıklamasında 'İlkokullarda sınav yapılmayacak, karne notları, ders etkinliklerine katılım puanı ile belirlenecektir .Ortaokul ve liselerde birinci döneme ait bir(1) yazılı /uygulama puanları ve performans notları üzerinden ölçme ve değerlendirme yapılacaktır' denmektedir. Eğitimin uzaktan, sınavın ise yüz yüze yapılması bir çelişkidir. Pandemi nedeniyle her gün yüzlerce insanın hayatını yitirdiği bir dönemde öğrencilerin yüz yüze sınava çağrılması tam bir akıl tutulmasıdır. Kaldı ki uzaktan eğitime hiç katılmamış öğrenciler hangi ölçütlerle değerlendirilecek? Ortaokul ve liselerde yapılacak olan bu sınavlar ve değerlendirmeler, eğitimdeki eşitsizliğin yeniden üretilmesinden başka bir işe yaramayacaktır. Derinleşen bu eşitsizlikler ortadayken bu sınavlar yapılmamalıdır. Yüz yüze eğitime geçildiğinde telafi eğitim dönemi ile birlikte ölçme ve değerlendirmeler birinci yarı yıla yayılarak yansıtılmalıdır. Bu eşitsiz koşullarda öğrencilerin yaşamını belirleyen sınavların, stres, kaygı ve korku yarattığını düşünmek hepimizin olduğu kadar MEB’in de görevidir".

ESNEK ÇALIŞMA KURALSIZ ÇALIŞMAYA DÖNDÜ
Esnek çalışmanın kuralsız çalışma şekline dönüştürüldüğünü savunan Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Tuğba Tığlı, "Akşam saatlerine ve hafta sonu günlerine ders konularak, öğretmenlerin kişisel yaşamı ihlal ediliyor tatil günleri yok sayılıyor. Canlı derslere özgü hazırlık süreci de düşünüldüğünde öğretmenlerin iş yükü normalin birkaç kat fazlasına yükselmiştir. Emeğimizin yok sayılarak yasal haklarımızın gasp edilmesine karşı haklı isyanımızı yineliyoruz. Bu koşullarda devlet halkının karşısında değil, yanında olmalıdır.
Öte yandan okul öncesi kurumlarının bir açılıp bir kapatılması sürecin kötü yönetildiğinin ve bir planlama yapılamadığının kanıtıdır. Anı kurtarma çabası eğitimde bilimsellikten ne denli uzaklaştığımızın bir kanıtıdır. Bakanlığın okul öncesi kurumları yeniden açması kabul edilemez. Durumun ciddiyeti ortadadır. Gelişimsel olarak kendini koruyamayacak çocukları tehlikeye atmak ne ile açıklanabilir? Tamamen ekonomik kaygılarla alındığı açık olan bu karardan geri dönülmelidir. Ekonomik kaygılar, özel sektör baskıları insan sağlığından daha önemli değildir. Çalışan anne, babaların sürekliliğini sağlamak için bakıcı görevi alması istenilen okul öncesi öğretmenlerimizin hakları için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Oysa bu koşullarda ebeveynlerden birine ücretli izin vermek sorunun çözümüdür.
Eğitim Sen olarak, bütün tedbirler alındıktan ve salgının hızı kesildikten sonra yüz yüze eğitime bir an önce geçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Her daim aklın, bilimin, doğrunun yanında olmaya devam edeceğiz. Duracağımız yer her koşulda öğrencilerimizin üstün yararıdır. Gördüğümüzü yok saymadan, bildiğimizi söylemekten korkmayan gür sesimizle güzel günleri göreceğimizi biliyoruz" diye konuştu.
 

Editör: Vitrin Haber