M. Emrah Bilgiç, 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için yüzde 4+4 ve taban maaşa yalnızca 1000 TL artış teklifinin kamu emekçilerinin emeğini değersizleştirdiği vurguladı. Bilgiç, çalışanların yoğun iş yükü, eksik personel ve yetersiz destek nedeniyle zorlandığı belirterek, Sinop’ta servis hakkı ve öğle yemeğinden mahrum bırakılmanın da memurlar için ekstra yük oluşturduğu ifade etti.
Büro emekçilerine mektup gönderen Bilgiç, şu ifadeleri kullandı:
Sevgili Büro Emekçisi Kardeşim Merhaba!
Hükümetin, 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde 2026 yılı için %10+6, 2027 yılı için %4+4 ve taban aylığa yalnızca 1000 TL artış teklif etmesi, emeğimizin karşılığının ne kadar hafife alındığını gösteriyor. Açıkça söylemek gerekirse: Bizimle alay ediyorlar.
Her gün iş yerine geldiğinde karşılaştığın yoğunluğu biliyoruz: Bilgisayar ekranının başında saatler geçiriyorsun; evrakları, dosyaları, arşivleri yetiştirmeye çalışıyorsun. Arşivler birikiyor, kayıtlar yetişmiyor; sorumluluklar artıyor ve her geçen gün yükün ağırlaşıyor. Eksik personel nedeniyle işleri yetiştirmek daha da zorlaşıyor; her gün fazladan sorumluluk alıyorsun ve destek yokluğu seni daha çok yoruyor. Tüm bu emeğine rağmen maaşın hâlâ yoksulluk sınırı altında; alın terinin karşılığı yok. Ev kirası, faturalar, çarşı-pazar masrafları birikiyor, geçim zorlaşıyor, emeğin değersiz sayılıyor ve hayatın yükü omuzlarına binmiş durumda.
Elinden geleni yaparak halkımız için çözüm üretmeye çalışıyorsun; ancak idareciler tarafından “vatandaş odaklı çözüm üretmelisin” şeklinde uyarılar alıyorsun. Ne var ki, çözüm odaklı olmanın sorumluluğu sadece senin elinde değil; fiziki koşulların yetersizliği, teknolojik eksiklikler ve destek yetersizliği gibi engeller, işini en iyi şekilde yapmanı zorlaştırıyor. Ayrıca, Sinop’ta servis hakkından ve öğlen yemeğinden mahrum bırakılmak hem işini hem de masraflarını arttırıyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu öncülüğünde, biz büro emekçileri de 18 Ağustos 2025 Pazartesi günü “Tam Gün İş Bırakma” eylemimizle sesimizi tüm kamuoyuna duyuracağız. O gün, işyerinde üretimi durduracak, emeğimizin değerini gösterecek ve hakkımızı kararlılıkla talep edeceğiz. Bu eyleme katılmak senin hakkın; “Memur iş bırakamaz” diyenlere aldırma. Bu eylem tamamen hukuka uygundur; Anayasa’nın 51. ve 90. maddeleri ile Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri gereği büro emekçisi iş bırakma hakkına yasal olarak sahiptir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları da iş bırakma hakkını koruyor.
Bilgin olsun: 18 Ağustos 2025 Pazartesi günü saat 12:30’da, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ile birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirileceğiz. O eylemde büro emekçileri olarak biz de olacağız.
Senin emeğinle kamu hizmeti ayakta duruyor. İş yerinde karşılaştığın zorluklara rağmen gösterdiğin çaba, emeğinin gerçek değerini ortaya koymaya yetmiyor. Şimdi bu emeğine sahip çıkma zamanı! Hakkını savunmak, adil ücret ve çalışma koşulları için ayağa kalkmak senin elinde. Bu mücadelede senin sesin çok değerli; sendikamız Büro-İş, her zaman, her koşulda senin yanında olacak ve haklarını savunmak için güçlü bir destek sağlayacak.
Sevgili Emekçi Halkımız,
18 Ağustos 2025 Pazartesi günü, 8. dönem toplu sözleşme masasında sadece kamu emekçilerini sefaletle karşı karşıya bırakan teklifler için değil; yoksulluğa ve açlığa mahkum edilmiş tüm emekçiler ile ataması yapılmayıp işsiz bırakılan milyonlarca gerçek diplomalı gencimizin ve emeklimizin gasp edilen haklarına dikkat çekmek için de iş bırakıyoruz. Bu nedenle o gün, iş yerlerimizde olmayacağız; sizleri de alanlarda bizimle olmaya davet ediyoruz.
Dayanışmayla.”
