Ayancık ilçesinde avukatlık bürosu bulunan Sefa Yalın ilginç bir iddiayla gündeme geldi. Yalın Sosyal paylaşım sitesindeki profilinden yaptığı paylaşımında, Sinop’un Ayancık ilçesindeki eski cezaevinin kiliseye dönüşdürüldüğünü ileri sürerek olaya sert tepki gösterdi. 

Sefa Yalın 'Bir Kilisemiz Yoktu, O da Oldu' başlıklı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Evet evet yanlış duymadınız. Hem de ismi Archangelos Kilisesiymiş.

Uzun zamandır ara vermiştim aslında yazı yazmaya, benden başka söyleyecek kimse yokmu, neden hep kötü sen oluyorsun diye. Ancak yine imanım beni durdurmadı. Her gün en az 5 vakit defalarca kere Allah’ın en büyük, daha büyük, herşeyden ve herkesten daha daha büyük olduğuna dair yaptığım şahitlik beni durdurmadı.

Bu yazıyı büyük bir kızgınlıkla yazıyorum. En başta da kendime kızıyorum. Zira İslam düşmanlarının tarafıma olan saldırısı ve dostlarımızın suskunluğunun üzüntüsü nedeni ile yorulmuş, yıpranmış, biraz da inzivaya çekilerek sessiz kalmaya tercih etmiştim. Belki engel olabilirdim, hiç olmaz ise safımı belli edebilirdim ve Müslümanca bir duruş sergileyerek bu işin yanlış olduğun söyleyebilirdim. Ama yapmadım ve bunun vebali ile Allah(c.c.)’ın huzuruna gideceğim…

Hepiniz bilirsiniz Ayancık’ta eski bir cezaevi vardır. Yıllardan beri metruk vaziyette, çatısı çökmüş, duvarları perişan vaziyetteydi. Cezaevi olması nedeni ile mahkumların kaçamaması ve içeridekilerin dışarıyı görememesi, dışarıdakilerin de içeriyi görememesi için 3 metre civarında bir avlu ile çevriliydi. Yani herkesin avlu duvarlarından başka bir şey görmediği, tabelası nedeni ile sadece eskiden cezaevi olduğunu bildiği bir yer. Yaklaşık 6 ay önce belediyenin burada çalışma yaptığıyla ilgili aşağıda linkte verilen haber ile benzerlerini duydum ve gelip geçerken dış duvarlarını yıktığını farkettim. Aklıma o zaman bugünlerde olacaklar geldi ancak yukarıda izah ettiğim nedenlerle susmayı tercih ettim.

TAPUYA, HATTA GOOGLE'YE ARCHANGELOS KİLİSESİ OLARAK İŞLENMİŞ
Birkaç gün önce, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama programından bazı parseller ile ilgili inceleme yaparken, bir de baktım eski cezaevi yazan yerde artık eski cezaevi yazmıyor, Archangelos Kilisesi yazıyordu. Allah allah, nerden çıktı bu Archangelos Kilisesi dedim. Sinop üzerine araştırma yapan ve 1876 tarihli salnamelere kadar inceleyerek, Hristiyan tebaanın nüfus hareketliliğini araştıran, Hristiyanlıktan Müslümanlığa dönenler yada öyle görünenler ile ilgili çalışma yapıp, bazıları ile sohbet yapan birisi olarak hiç dikkatimi çekmemişti bu isim. Evet orada eskiden bir kilise olduğunu biliyordum ama ismini araştırmak hiç aklıma gelmemişti. İçime bir ateş düştü ve gidip eski cezaevine bakmaya karar verdim. Gittiğimde bir de baktım ki, Ayancık Belediyesinin yapmış olduğu eski cezaevinin restorasyonla çok amaçlı kültür salonuna çevrilmesi çalışması, artık eski kilise restore edilerek ihya ve inşaası çalışmasına dönmüştü. Üstelik bu proje Özel İdare kültür payından finanse ediliyormuş. Tabi doğal olarak artık burada Google ve bilumum harita programlarında artık isminin cezaevi olarak silinip kilise olarak yazılmasını kimin yada kimlerin sağladığını bilmiyorum.

Artık çatısından vaftiz havuzuna, mum yakma yerinden apsisine kadar tastamam bir kilisemiz vardı. Üstelik bunu AK Partili bir belediyenin gayretleri, yönetiminde Ak partili siyasetçilerin karar mekanizmasında hakim olduğu il özel idaresinin bütçesi ile, AK partinin atadığı bürokratlar eliyle yapılmıştı. Acaba bugün Ayancık Belediye Başkanı CHP’li olmuş olsaydı, il özel idaresindeki bürokratlar CHP’li olsaydı, yada iktidar milletvekili Nazım Maviş CHP’li olmuş olsaydı ne yapardı bizim camiamız dediğimiz dindar insanlarımız. Neler düşünürdü.

Büyük hizmet edilmişti. Evet evet, Fener Rum Patrikhanesine hizmet edilmişti. Dünya misyonerlerine hizmet edilmişti. Artık seçmenleri arasında ne kadar Hıristiyan var ise onlara hizmet edilmişti. F tipi dinlerarası diyalogcular isteselerdi ancak bu kadar yapabilirlerdi. Artık hepsi AK partili emeği geçen siyasetçilerimizden ve bürokratlarımızdan razı olurlar. Peki ya Allah razı olur mu onu da müftülere sormak lazım?

Artık restorasyon çalışmaları tamamlandığında eski İslamcı arkadaşımız Nazım Maviş iktidar partisinin milletvekili olarak yapılan bu hizmetin açılışını yapmaya gelir. Hatta bu açılışa, Fener Rum Patriği Bartholomeos’u da çağırmalılar, diğer azınlık kilisesi temsilcilerini de çağırmalılar. Türkiye üzerinde çalışma yapan, Müslüman anadolunun Hıristiyanlaştırılması için gayret sarf eden misyoner teşkilatlarını da çağırmalılar. Kendilerine yapılan bu büyük hizmette onlar da şükranlarını sunarlar. Yakacakları mumları birlikte yakarak adak adayıp, vesile olanlarla birlikte Rab’lerine dua ederler"

 
Editör: Vitrin Haber