Hafta sonu Sinop kent merkezinde meydana gelen yangından, o sırada evde olmaması sayesinde kurtulan ev sahibi bayan, “Eğer o gece ablamda kalmasaydım bu kül olan odada bende yanacaktım. Yani bu olay, yapılan açıklamalarda olduğu gibi küçük hasarlarla atlatılmadı” dedi.

Geçtiğimiz hafta sonu Sinop’ta 2 evin tamamen kül olması ile sonuçlanan yangında bazı evlerde de büyük oranda hasarlar oluşmuştu. Yaşanan yangın ardından yangınzede ev sahiplerinden tepki geldi. Yaşanan olayın asıl mağdurlarının kendileri olduğunu söyleyen bazı vatandaşlar, evlerinin kullanılamaz hale geldiğini belirtirken, hiç bir yetkilinin kendileri ile görüşüp bilgi almadığını dile getirdi. 

Geçtiğimiz hafta sonu Sinop Kaleyazısı mahallesinde gece geç saatlerde Ömer U. adlı vatandaşa ait evde yangın çıkmış, yangının büyümesi sonucu alevler yanda bulunan ve kullanılmayan ahşap ev ile iki katlı bir binanın ikinci katındaki daireye sıçramış ve 2 bina tamamen kullanılamaz hale gelmişti. 

Büyük bir facianın eşiğinden dönülen yangın sonrasında tamamen kullanılamaz hale gelen 2 evin haricinde alevlerin sıçradığı bazı binalarda ise ciddi oranda maddi hasarlar meydana geldi. Yaşanan üzücü olay sonrasında yetkililerin yanan 2 ev haricinde diğer binalarda ciddi bir maddi hasarın meydana gelmediği yönündeki açıklamalarına tepki gösteren ev sahipleri yapılan bu açıklamanın kendilerini üzdüğünü belirttiler. Yangının sıçradığı binada oturan Selma Koçaş yetkililerin kendilerini ziyaret etmeden dışarıdan bakarak böyle bir açıklama yapmalarına şaşırdıklarını söyledi. Kendileri ile ilgisi olmayan bir yangın sonucu evlerinin kullanılamaz hale geldiğini söyleyen yangınzede vatandaş, olayın en büyük mağdurunun kendisi olduğunu belirtti. Koçaş; “Bu çıkan yangında en çok mağdur olanlardan bir tanesi de benim. Evimizin hemen yan tarafında bulunan 2 bina zaten kırık dökük ve kullanılamaz bir haldeydi. Evet orada bir yangın çıktı ve 2 bina kül oldu. Bunu kabul ediyorum. Ancak burada tek zarar gören o 2 bina değil. Çıkan yangında evimin camına sıçrayan alevler bir anda tüm eve yayıldı. Ancak basında yapılan açıklamalarda yalnızca 2 binanın kül olduğu diğer binalarda ise hafif hasarın meydana geldiği şeklinde beyanlar vardı. Bu açıklama beni çok üzdü. Çünkü hiçbir yetkili gelip benim evimde inceleme yapmadı. Hasarın boyutunu görmedi. Sadece dışardan bakıldığında görülen manzaraya bakarak yorumlar yapıldı” dedi.

BU SİZCE KÜÇÜK HASAR MI?
Yetkililerin bu tutumunun büyük bir ihmalin göstergesi olduğunu ifade eden Selma Koçaş, küçük hasar diye nitelendirilen yangın sonucunda evsiz kaldığını belirtti. Koçaş; “Şimdi size sormak istiyorum burada görülen durum hafif bir hasarın izleri mi? Ben bu olayı hafif hasarlarla mı atlattım. Bu olayın en büyük mağduru benim. Ama beni küçücük olduğum için hiç kimse görmedi. Bu bana karşı yapılan bir haksızlıktır. Şu evin haline bakar mısınız? Ben bu eve bir daha giremem. Tüm eşyalarım kül oldu. Asıl yangın çıkan evden daha da mağdur durumdayım. Çünkü orası zaten kullanılmıyordu. Yapılan açıklamalarda yangının diğer binalarda hafif hasarlarla atlatılmasına şükrediyoruz denen o duruma ben şükredemiyorum maalesef. Öyle dışarıdan görüldüğü gibi benim evimin sadece 2 camı patlamadı. Benim bütün evim kül oldu ve bunu hiçbir yetkili görmeden yorumlar yapıldı” diye konuştu. 

İHMALLER YANGIN ESNASINDA BAŞLADI
Yaşanan yangın olayının bu denli tehlikeli oluşunda ihmallerin büyük payının olduğunu savunan Selma Koçaş, kendisinin de bu ihmallerin kurbanı olduğunu söyledi. Koçaş; “Yangın akşamında ilk olarak 2 adet itfaiye aracı geldi. Bu araçlardan bir tanesinde bir arıza yaşandı. Diğer aracın ise yangına müdahale ettiği esnada suyu bitti ve su doldurmaya gitti. Bu esnada yangına herhangi bir müdahale yapılamaması yüzünden alevler benim evime sıçradı. İlerleyen saatlerde Erfelek, Ayancık, Havaalanı ve TOMA yangına müdahale ettiler ama artık iş işten geçmişti. Herkes sadece şu iki harabe binayı gördü. Benim evimi ise hiç kimse görmedi”

EVİM YAŞANACAK BİR YER OLMAKTAN ÇIKTI
Yaşanan yangın sonrasında evinin kullanılamaz hale geldiğini söyleyen Selma Koçaş, bu mağduriyetinin karşısında yapılan açıklamaların kendisini çok üzdüğünü söyledi. “Ben şu anda ablamda kalıyorum. Görüyorsunuz bu ev yaşanılamaz halde. Ama beni hiç kimse görmedi. Bir kez daha söylemek istiyorum bu yangın öyle denildiği gibi basit hasarlarla atlatılmadı. Ben bu açıklamayı kendime hakaret ve haksızlık sayıyorum. 

EN BÜYÜK ŞANSIM O GECE EVDE OLMAMAM
Yangın olayının yaşandığı akşam tesadüf eseri evde kalmadığını söyleyen Selma Koçaş, eğer o gece evde olsaydı yangından kesinlikle kurtulamayacağını iddia etti. Yaşanan olayda sıçrayan alevlerin yatak odasının penceresinden yayıldığını belirten Koçaş, o gece evde olmayışının kendisini kurtardığını söyledi. Koçaş; “Bu olayda tek şanslı olduğum durum o gece evde olmayışım. O gece ablamda kalıyordum. Gece saat 02.00 sıralarında beni bir komşum aradı. O da evi saran alevleri görünce telaşlanmış, bana telefonda evimin yan tarafında yangın olduğunu ve hemen evden ayrılmamı söyledi. Benim yangından bu şekilde haberim oldu. Ben eğer o gece bu evde uyuyor olsaydım, bu olaydan hiçbir şekilde kurtulma şansım yoktu. Ben yangının başladığı bu odada uyuyorum görüyorsunuz yatağım tamamen kül olmuş. Eğer o gece bu evde olsaydım bende bu yatak gibi kül olacaktım. Benim tek şükrettiğim olay benim o gece evde olmayışım.

YETKİLİLER DAHA DUYARLI OLMALIYDI
Yaşanan yangında işyerinin hasar görmesi nedeniyle mağduriyet yaşayan diğer bir isim Uğur Argon ise durum karşısında yetkililerin duyarsız kalmasından şikayetçi olduğunu söyledi. Argon; “Bizim de bu binada bir işyerimiz var ve çıkan yangında binamıza sıçrayan alevler yüzünden işyerimizin banyo bölümü tamamen kullanılamaz hale geldi. Bunların dışında duvarlarımız is kapladı. Buraya kısa zaman önce ciddi bir bakım onarım yapmıştık. Ancak çıkan yangın sonrasında işyerimiz yeniden bakıma ihtiyaç duyar bir hale geldi. Bizim büromuzun durumu Selma hanımın evi kadar kötü değil elbette ama yine de oldukça büyük bir maddi hasar meydana geldi. Bizde mecburen yeniden bir onarım yapmak yerine başka bir yere taşınmayı düşünüyoruz. Tabi yangın sonrasında hiçbir yetkili gelip durumu kontrol etmediği için bizim mağduriyetimizden de haberdar değiller. Bizler yetkililerin biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz.

BAŞKAN ERGÜL; “BİZ ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPTIK”
Konu ile ilgili açıklama yapan Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül ise, Belediye olarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini söyledi. Ergül; “Benim 02:30'da haberim olduğunda derhal olay yerine gittim. Belediye bütün ekipmanlarıyla oradaydı. Bizim iki itfaiyemiz var. İtfaiyenin dışında 10 tonluk su tankerimiz, iki arozözümüz var. Belediyemiz orada çok yoğun çaba gösterdi. Sadece belediyemiz değil diğer kurumlarda büyük destek verdi” dedi.

BEN BİZZAT GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİNDE BULUNDUM
Yaşanan olayın ardından kendisinin bizzat olayın mağdurlarına geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyleyen Belediye Başkanı Baki Ergül, her şeye rağmen yaşanan olayın en olumlu yönünün herhangi bir can kaybı yaşanmaması olduğunu belirtti. Ergül; “Ben belediye başkanı olarak sabah ezanı okunurken oradan ayrıldım. Orada mağdur olduğunu ifade eden arkadaşlarıma da geçmiş olsun dileklerimi ifade ettim. Onlarda doğal olarak moral bozukluğu içerisindeydi. Ama şükretmek lazım. Daha büyük bir facia yaşanabilirdi. Devletin ilgili birimleri vardır. Devlet kucaklayıcıdır. Gereken merciler gerekeni yaparlar. Orada kimse yokken bizler vardık. Biz belediye olarak görevimizi yapmanın mutluluğu içerisindeyiz. Ben tüm mağdurlara geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorum. Şükürler olsun, cana bir şey gelmemiştir” diye konuştu

Editör: Vitrin Haber