Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından Türkiye’nin 600 noktasında eş zamanlı olarak gerçekleştirilen programlarla Mekke’nin Fethinin 1386. Yıldönümü kutlandı.

Sinop’ta Halk Eğitim Merkezi Salonunda gerçekleştirilen program Alaaddin camii İmam Hatibi Abdullah Ergin tarafından okunan kuranı kerim tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Sinop Şubesi Başkanı Cengiz Keskin, Mekke’nin fethi gibi önemli bir olayın tam anlamıyla idrak edilmesi gerektiğini belirtti. Keskin; “İslam, hayatın her alanını kuşatmıştır. Biz de böyle bir inancın mensupları olarak bu gece burada birlikteyiz. Kâbe, yeryüzündeki bütün Müslümanların kıblesidir.  Mekke şehirlerin anasıdır.  Biz şehirlerin anası Mekke’nin fethinin önemini özellikle genç nesle her yıl tekrar tekrar hatırlatmak gerektiğine inanıyoruz” dedi.
 
FETİH VE İŞGAL ARASINDAKİ FARKI ANLAMALIYIZ
Konuşmasında fetih kavramının ne olduğunu anlamanın önemine değinen Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Sinop Şubesi Başkanı Cengiz Keskin, fetih ve işgal kavramlarının birbirinden ayırt edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Keskin; “Her akşam ana haber bültenlerinde patlayan bombalara, çatışmalara, savaşlara dair haberler duymak canımızı yakıyor. Her akşam ana haber bütenlerinde yaşamını yitirmiş insanlar görmek, kolu, bacağı kopmuş insanlar görmek, yetim kalmış çocuklar, dul kalmış kadınla, gözü yaşlı anneler görmek canımızı yakıyor. Bütün bu olup biten üzerimizdeki sorumluluğu daha da artırıyor. Genç nesiller mutlaka fetih kavramını anlamalı, fetih ve işgal arasındaki farkı bilmeli, fetih aşkıyla yaşamalıdır.
Diğer taraftan Hazreti Ömer döneminde İslamlaşmaya başlamış, Malazgirt Meydan Muharebesi ile İslam yurdu oluşu perçinlenmiş bu coğrafyada Yılbaşı Gecesi adı altında her türlü ifsadın ve tahribatın yapılmasının da emperyalist bir işgal projesi olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.
 
GENÇLERİMİZE PEYGAMBERİMİZE TANITMAYA ÇALIŞIYORUZ 
Ülke genelinde dört yüz bin gencin katıldığı Siyer-i Nebi yarışması ile birilerinin ifsat etmeye çalıştığı gençlere Peygamber Efendimiz(sas)’in en güzel örnek olduğunu hatırlatmaya çalıştıklarını belirten Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Sinop Şubesi Başkanı Cengiz Keskin, AGD olarak iyinin, güzelin, doğrunun, faydalının ve adil olanın hayatın her alanında tesisi için gayretlerini sürdüreceklerini söyledi. Keskin; “Biz, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bir kutlu peygamberin, önderimiz, efendimiz hazreti Muhammed Mustafa(sav)’in komutasında gerçekleşen Mekke’nin Fethini her yıl yeniden kutlayarak küresel emperyalist kuşatmaya, kültürel bir kuşatmaya cevap verdiğimizin farkındayız.
Bizler, Anadolu Gençlik mensupları olarak İlk Adım Kamplarımızla, haftalık sohbet-seminer çalışmalarımızla, Asr-ı Saadet derslerimizle, Siyer-i Nebi yarışmamızla, Mekke’nin Fethi kutlamalarımızla,  Sarıkamış Şehitlerimizi anma programımızla, Şehitler gecemizle, Kahramanmaraş’ın Kurtuluşu programımızla, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Anma ve Anlama programlarımızla, Çanakkale Zaferi programlarımızla, Kutlu Doğum programlarımızla, Diyarbakır’ın Fethi, İstanbul’un Fethi, Kudüs Gecesi programlarımızla, çadır kamplarımızla, okuma gruplarımızla, yaz etkinliklerimizle, Anadolu Gençlik Dergimizle, Genç İstikbal Dergimizle, Hanzala Dergimizle, MGV yayınlarımızla, AGD TV’mizle, sosyal medya hesaplarımızla, uluslararası öğrenci ve gençlik toplantılarımızla, yurtlarımız ve öğrenci evlerimizle, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine ve çalışan gençliğe yönelik şuurlandırma çalışmalarımızla iyinin, güzelin, doğrunun, faydalının ve adil olanın hayatın her alanında tesisi için gayretlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
 
Yapılan konuşmanın ardından kürsüye gelen Sinop Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztoprak, Mekke’nin Fethi konulu bir sunum yaptı. Konuşmasına ülkemizde meydana gelen saldırılarda yaşamını yitiren vatandaşlara rahmet dileyerek başlayan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztoprak, “Arakan’da, Yemen’de, Suriye’de, Irak’ta ve İslam coğrafyasının dört bir yanında işgallerden, çatışmalardan, savaşlardan, terör saldırılarından ötürü yaşamını yitiren kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.
 
İyinin, güzelin, doğrunun, faydalının, adil olanın tesisi için gayret ederken şahadete ulaşan, şehit olan tüm kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
Tarih boyu İslam’a karşı yürütülen bir savaş olduğunu ifade eden Sinop Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztoprak, bu savaş karşısında Müslümanların birlik olması gerektiğine vurgu yaptı. Öztoprak; “Fetihlerle elde edilmiş bu topraklarda 300 yıldır İslam’a, kimliğimize, değerlerimize karşı yürütülen bir savaşın olduğunun, bir kültür savaşının olduğunun farkındayız. 300 yıldır bu toprakların çocuklarına “insan insanın kurdudur”  diyen Batı’nın ürettiği paradigmalar sistemli bir şekilde medeniyet olarak dayatılmaya çalışıldı. Tertemiz zihinlere yaptıkları yüklemelerle bireyselliği ön plana çıkarttılar, aile hızla çözüldü, hedonist ve konformist bir nesil oluştu. Rasyonellikten, reel politikten bahsettiler, her şeyin merkezine mülkiyeti-serveti koyan bir nesil oluştu. Sekülerizmi, pozitivizmi merkeze aldılar, ahlak ve maneviyattan yoksun bir nesil oluştu. Evrim teorisini tartışılmaz bir gerçekmiş gibi anlattılar, çıkarları için her türlü tahribatı yapabilecek bir nesil oluştu. Gelişen kitle iletişim araçlarıyla yılın 365 günü 7/ 24 kablolu, kablosuz televizyonlardan, her türlü ekrandan, internet ağından yeni neslin üzerine her türlü kokuşmuşluğu boşaltıyorlar” diye konuştu.

Mekke’nin fethi ile ilgili önemli ayrıntılar paylaşan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öztoprak Mekke’nin Fethi ile Müslümanlar tarafından en büyük zaferin kazanıldığını belirtti. Öztoprak; “Efendimiz (sas)’e hayatı boyunca en büyük zulümleri yapan insanların hepsi teslim olmuş, O’nun karşısında “tir tir titrerlerken”, Efendimiz (sas) intikam duygusu ile hareket etmemiş. Hatta adalet gereği her türlü cezayı verme durumunda iken onların hepsini affetmiş. Hatta Uhud Savaşı’nda kendi öz amcası Hazreti Hamza’nın ciğerini çiğneyen insanı dahi affetmiştir. İşte bizim peygamberimiz Hazreti Muhammed (sas)’i Müslüman olsun ya da olmasın bütün insanlar Önder kabul etmelidir. İnsanların kurtuluşu ancak ve ancak Hazreti Muhammed (sas)’e tabi olmakla mümkündür. Yoksa insanı bekleyen hüsrandan başka bir şey değildir. Mekke’nin Fethinin yeni bir yıldönümündeyiz.

Fetih nedir? Fetih açmak demektir. Kapıları, kilitleri, kilitli kalpleri açmak demektir. Fetih, kalplerin ve kapıların tevhide açılmasıdır. Fetih, bütün sahte ilahlara “la ilahe” demektir. Fetih,  kula kulağa hayır diyerek zalim diktatörlere, zulüm getiren ideolojilere “hayır” diyerek yürekleri âlemlerin rabbiyle buluşturmaktır. Fetih izzet ve şerefle bütün insanları tanıştırma mücahedesidir. Bu kutlu gayede karşısına çıkanlarla en güzel şekilde mücahede etmektir. Allah’ın bir ismi de Fettah’tır. O, mazluma yardım elini uzatan, kullarının her türlü güçlük ve sıkıntılarını gideren ve kolaylaştırandır. Fettah, Hakk’a yönelen insanların kalbini imana açan, bütün zorlukları ortadan kaldıran, her işinde üstün gelen, kudretiyle kullarına fetihler nasip eden, fethin kapılarını Müslümanlara açan demektir” dedi.
 Bizden biri
 
Editör: Vitrin Haber