Memur-Sen Sinop İl Başkanı Hasan Tüyüboz, geçen hafta Perşembe günü İlahiyatçı Yazan Nurettin Yıldız'ın vermesi planlanan konferansın iptaline neden olaylarla ilgili basın açıklaması yaptı.

Olayların Sinop'un imajına zarar verdiğini dile getiren Tüyüboz, güvenlik zafiyetinin üst düzeyde olduğunu ileri sürdü. O gün bizzat kendisinin de konferansı dinlemek istediğini anlatan Hasan Tüyüboz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "12.05.2016 Perşembe günü saat 20:30 da Sinop Atatürk Spor Salonunda Sinop İHH, il Müftülüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü işbirliği ile İlahiyatçı Yazar Nurettin Yıldız Hocanın sunumuyla 'Bu zamanın sabrı' konulu konferans tertip edilmiş, yasal izinler alınmış. Nurettin Yıldız Hoca yakinen tanıdığım biri değildir. Hiçbir konferansını da dinlemek nasip olmadı. Sadece sosyal medyadan tanıdığım bir hocadır. 

OLAYI OKUYAMADILAR
Sade bir vatandaş olarak konferansın yapılacağı salona gidip konferansı dinlemek istedim. Ama olmadı, olamadı… 
Hoşgörüden, özgürlük anlayışından pek nasibini almamış bir grup salonu işgal etmiş kimseyi içeri almıyorlar. Güvenlik güçleri  olayı okuyamamış olaylara müdahale etmemiş veya edememiştir. Bu protestocu grubun salonun girişini işgal edilmesine müsaade edilmiştir. Çünkü engeli yanlış yere koymuşlar ve hiçbir anlamı olmamıştır. 

Bir tarafta işgalci bir grup, bir tarafta konferansı dinlemeye gelen bir grup. Bir tarafta yasal bekleyiş, bir tarafta yasa dışı bekleyiş… Sinop’ta Devlet kurumları neyi bekliyor belli değil. Bir yığın bilgi kirliliği ortalıkta dolaşıyor, her kafadan bir ses çıkıyordu. Tansiyon gittikçe artıyor, tehlikeli bekleyiş sürüyordu. 

GÜÇLÜKLE İKNA EDİLDİLER
Nurettin Yıldız hoca emniyet görevlilerince Sinop’a girmesine müsaade edilmedi haberi gelince, gerginlik 250-300 kişilik genç dinleyici grubunda üst seviyelere çıkmıştı. Birde valilik konferansı iptal etti haberi gelince, bu gençler zapt edilemez hale gelmişti… Mustafa Öztoprak hocam grubu sakinleştirici bir konuşma yaptı. Daha sonra bir genç arkadaş muhteşem bir dua yaptı. Ortam biraz sakinleşmişti ama kimse dağılmıyordu. Sabaha kadar buradayız bekleyeceğiz diyorlardı. 
İşte tam burada devreye girmek zorunda kaldık. Bana destek veren birkaç gençle birlikte bu 250-300 kişilik kızlı erkekli genç grubu Selçuklu camisi olan Alaaddin Camisinde yatsı namazı kılmaya ve oradan da dağılmaya ikna ettik. Yanımdaki sivil polislere bu bilgiyi paylaşıp güvenlik almalarını istedim. Yeterince güvenlik alınmadı. Zaman zaman ara sokaklardan namaza giden bu gruba sataşmalar oluyor zapt etmekte zorlanıyorduk. Zar zor hiçbir zarar görmeden, zarar vermeden Alaaddin Camisine geldik.  

BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞİ DEVLETİN KURUMLARI YAPAMADI
Bizim birkaç gençle yaptığımız , başardığımız işi Sinop’ta devletin kurumları yapamamıştı. Üzüldüğümüz nokta burasıydı. 
Aptesti olanlar namaza geçti Aptesti olmayanlar aptes aldılar. Cami sakinleştirme yeri olacaktı ve buradan gençler dağılacaktı. Söylememize rağmen caminin etrafında doğru düzgün güvenlik alınmamıştır. Dışarıdan camide olanlara sataşmalar devam ediyordu. Hatta namazdan çıkıp gidecek olan bir gence üç beş çapulcu saldırıp darp ettiler. Olaylar tekrar alevlendi. Sayın Valimize Ulaşamıyordum çünkü bende ulaşabileceğim bir telefon numarası yoktu. Acilen Caminin etrafında ciddi anlamda bir güvenlik alınmalıydı. Milletvekili Sayın Nazım Mavış’i ve Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ersoy’u aradım. Ortamın vahametini onlara anlattım. Bu kanalla valiliğe ulaşabildik. Zaman ilerledikçe gençleri sakinleştirdik. Herkes kaldığı yerlere kadar götürüldü. 

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA İLETECEĞİMEZ DAİR SÖZ VERDİK
Gençlere söz verdim. Bu gün Sinop’ta neler yaşandıysa ne bir eksik ne bir fazla, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve İçişleri  Bakanımıza bir rapor halinde sunacağıma dair. Bu sözümde de duracağım. 

SİNOP'UN İMAJI ZARAR GÖRDÜ
O gün kimse kazanamadı. Tek kazanan o tertemiz anlayışlı gençlerdi… Huzur şehri olan Sinop’un imajı zarar gördü. İşgalciler hem Sinop’a hem kendilerine zarar verdiler. Bir gün bu işgalciler konferans tertip ettiklerinde, karşıt grup tepki gösterirse sonuç nerelere gider. Bu güzelim şehir yaşanmaz hale gelirdi. Herkes anlayışlı hoşgörülü olmalıdır. Her zaman takdir ettiğim sayın valim, bu sefer olmadı kriz yönetilemedi. Güvenlik zafiyeti üst seviyedeydi. Emniyet olması gereken yerde değildi. O gün üç beş vatandaş yani bizlerin yaptığını emniyet yapamamıştı. 

Sonuç olarak Sinop’ta güvenlik zafiyetinden dolayı bir konferans yapılamamış, konuşmacının şehre girmesine izin verilmemiştir. Hoşgörü ve huzurun şehri olan Sinop’a bu görüntüler yakışmamıştır. Sayın valimizden ricamız Sinop’a girmesine izin verilmeyen Nurettin hocayı Sinop’a davet etmeleri ve bir konferans tertip etmeleridir. 
Hoşgörünüz ve anlayışınız bunu gerektirir.
 
Editör: Vitrin Haber