Bölgede 11 Ağustos'ta şiddetli yağışların ardından yaşanan selden en çok etkilenen yerleşim yerlerinden biri de Babaçay köyü oldu.

On beş kişinin hayatını kaybettiği, 40 evin sel sularıyla yıkıldığı, hasar gören 19 evin de yıkılmak için tahliye edildiği köyde, Muhammed ve Ünzile Şen, son anda evlerinden çıkarak hayatta kalmayı başardı.

Muhammed Şen, gazetecilere yaptığı açıklamada, sel sularının yükselmesine rağmen "evim yıkılmaz" diyerek uzun süre evden ayrılmadığını belirtti.

Yağmurun sabaha kadar devam ettiğini anlatan Şen, şunları kaydetti: "Evim yıkılmaz diye evden çıkmadım. Elektrik de yoktu. Balkonda lüks lambasını yaktım, oturuyordum. Kırk yıldır Babaçay'da oturuyordum. On yıl muhtarlık yaptım. Evim gitmez diyordum ama sonra sular yükselince evden çıktık. Beş dakika sonra sular evin üzerine çıktı, evim yıkıldı. Kendimizi zor kurtardık. Hanıma evimizi bırakmayalım dedim. Sabah ezanına kadar bırakmadık. Evimiz gitti, her şeyimiz gitti. İçinden bir şey alamadık. Pijama gömlek ile evden çıktık. Yıkılan evimi görmeye gittim, dayanamadım."

Ünzile Şen de yükselen sel sularıyla tomrukların evlere büyük hasar verdiğini dile getirdi.

Uzun süre evlerini terk etmediklerini söyleyen Şen, "Sular yükseldi, bir akıl ettik çıktık, 5 dakika sonra evimiz yıkıldı. Çok şükür şimdi burada sağ duruyoruz. Çocuklarım uzaktaydı. Bir beyim vardı yanımda. Komşularımız suya kapıldı. Çıkamadılar. Evim yüksek, bir şey olmaz buraya dedik. Sular güldür güldür geliyordu. Evlerimizi yıkan tomruklar. Çok acı" diye konuştu.
 

Editör: Vitrin Haber