Kaset marifetiyle chp genel başkanlığı koltuğuna oturtulan kılıçdaroğlu bir çok seçim kaybetmesine rağmen, koltuğunu bırakmayı hiç düşünmedi. Yalan ve iftirayı politikasının merkezine oturtan kılıçtaroğlu, kendisini kaset marifetiyle genel başkanlığa oturtanların verdiği talimatları emir telakki ederek, eline ne tutuşturulduysa, kendisine ne tembihlendiyse, hiç tereddüt etmeden kameralar önünde futursuzca konuştu. Bu güne kadar hiç araştırma gereği duymadan eline verilen sözde belgeleri, kürsülerden sallayıp durdu. Her defasında fos çıkan sözde belgeler, aslında çamur at yapışmazsa izi kalsın siyasetinin gereğiydi. chp tarihi boyunca bunu hep yaptı. İktidar olduğu dönemlerde halkımız yokluk yolsuzluk ve kuyruklardan hiç kurtulamadı. Hastane, ilaç, tüpgaz, yağ, benzin, ve maaş kuyruklarında ölen insanlarımız oldu. Hiçbir derde çare hiçbir yaramaya merhem olamadı. İktidarları yolsuzluklarla geçti bir çok brökratı yolsuzluktan yargılandı ve ceza aldı. Özgürlük yaygaralarını dilinden düşürmeyen chp iktidar olduğu dönemlerde Baskı ve yıldırma politikalarından asla vaz geçmedi. inancından ötürü başı örtülü insanları sosyal hayatın dışına itti, kız öğrencileri okullarına sokmadı. ikna odaları kurarak adeta yumruk kadar çocuklara işkence yaptı; bazı hastanelerde başı örtülü insanlar tedaviden mahrum bırakıldı. yaptıkları baskıların hepsini yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Her neyse gelelim sadete bu güne kadar kürsülerden salladığı kağıt parçalarının kurgudan ibaret olduğu ortaya çıkan kılıçdaroğlu, daha dün belgeler açıklayacağım diyerek meclis gurup toplantısında yine  eline tutuşturulan kağıt parçalarının, sözde cumhurbaşkanımız ve ailesinin yurt dışında kurduğu paravan bir şirkete, milyon dolarlar aktardığının belgeleri olduğunu iddia etti. bunun üzerine Ak Parti kanadından cevap geçikmedi sözcüler ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'ın avukatı  Ahmet ÖZEL kılıçdaroğluna mesai saati bitmeden elindeki belgeleri savcılığa vermesini ve suç duyurusunda bulunmasını istedi. Peki ne oldu? Evet yine dağ fare doğurdu; ve aslını astarını araştırmadan eline tutuşturulan, delil diye salladığı  kağıtlar fos çıktı. yaa kılıçtaroğlu halbuki taraftarlarını oldukça umutlandırmıştın, havalara fırlamışlardı bu sefer yaktık çıralarını diye, ve yine arabayı duvara toslattın kılıçdaroğlu. Sanırım seni kaset marifetiyle o koltuğa oturtanlar, bu sefer seni dekont marifetiyle koltuğundan kaldırmaya karar verdiler diye düşünüyorum. Galiba son kullanma tarihin dolmak üzere kılıçdaroğlu, yani durum buradan bakıldığında öyle görünüyor; 2019'a giden yolda chp'nin direksiyonuna ben başbakan olucam diyen birisi otutturulursa hiç şaşırmam vesselam....