Sinop’ta, içerisinde Kral Midridat’ın mezarı ile ’Yedi Kuyular’ adlı mağaranın da olduğuna inanılan 3 bin yıllık tünellerin turizme açılmasının yolları ve tünellerin son durumu hakkında Sinop Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun konuştu.

Tarihi ve doğal güzellikleri ile ’Karadeniz’in incisi’ olarak adlandırılan Sinop’un yer altı tarihi zenginliği gizemini koruyor. Zaman geçtikçe yeni tünellerin keşfedildiği yer altının tam bir kültürel mirasa ev sahipliği yaptığı Sinop’ta gizemini korumaya devam eden yeraltı tünellerinin turizme kazandırılmasını uzun zamandır isteniyordu. Araştırmalar ve çalışmalar devam ederken konu ile ilgili açıklama yapan Hikmet Tosun, "Bundan 10 yıl önce 2010 yıllarında öğretmen okulunun bahçesinde büyük bir potern giriş çıkış kapısı gördük, daha sonra içeriye girip dolaştık. Daha sonra eski hastanenin inşaatı sırasında yine potern ve yer altında labirentler oluşan yeraltı tünellerine tanık olduk. Daha sonra bu tünellerin şehrin çok daha fazla kısmında hakim olduğunu gördük. O tünellerin varlığından haberdar olduk. Özellikle antik dönemde denize tünellerle giriliyor tünellerden denize inildiğini biliyoruz. Tabii şehir yapılaşmış oldukça fazla yapı var hem de kamu binaları var kent merkezinde dolayısıyla bu tünelleri bu yapıların temelleri yollarını kesiyor. Hastanenin oradan yürümeye başladık ve kapalı spor salonu doğrultusunda indik gördük ki kapalı spor salonu yolu kesiyor. Binaların temelleri tünelleri kesiyor. O yüzden bu tünelleri sağlıklı bir şekilde turizme açmak çok zor yani şehri kaldırmamız lazım, şehrin temel duvarlarını kaldırmamız lazım ve bu da çok zor. Özellikle büyük kamu binaları kesiyor tünel yollarını. Yani onun için tüneller çok sağlıklı değil belki birkaç tüneli birbirine bağlayabilirsiniz 20-30 metre gidebiliyorsunuz ama yine dönmek zorunda kalıyorsunuz. Bu tünellerin 75 cm genişliğinde, bazı yerleri 1 metre genişliğinde, bir adam yüksekliğinde nefes alamayacağımız çok zor bu yollar. Yeraltı şehri gibi turizme açılamaz. Öyle bir yapı yok çünkü sadece bir koridor açılmış böyle gidiyor. Dolayısıyla çok fazla insanın gidip de ulaşabileceği bir yerler değiller. O bakımdan binalarının temellerinin kesmesi hem de çok geniş labirentler olmamaları turizme açılmaları için çok büyük bir engel teşkil ediyor. Bana göre çok ileri ki yıllarda şehir değişir durum değişir onu bilemem ama bugünün tekniği ile bugün teknolojisi ile konuşacak olursak tünelleri turizme kazandırmak oldukça zor" dedi.



 

Editör: Vitrin Haber